Olası Barış Anlaşması Havayolu Sektörüne Yeni Fırsatlar Sunabilir

Barclays yatırım bankası tarafından hazırlanan bir rapor, Ukrayna'da bir barış anlaşmasının düşük maliyetli havayolu şirketleri için büyük bir pazar fırsatı yaratabileceğini ortaya koydu. Raporda, Ukrayna’ya geri dönen vatandaşlar ve yeniden inşa sürecinde çalışacak uluslararası iş gücü nedeniyle Avrupa ile Ukrayna arasında kısa mesafeli hava yolculuğu talebinin artabileceği belirtildi.

Ryanair ve Wizz Air Öne Çıkıyor

Rapora göre, Ryanair ve Wizz Air gibi düşük maliyetli havayolu şirketleri, Ukrayna’da barışın sağlanması durumunda bu pazara hızlı bir şekilde yeniden giriş yapabilir. Analistler, Ryanair’in Ukrayna pazarına 10 uçak konuşlandırabileceğini ve bu fırsatı "kaçırılmayacak kadar önemli" olarak değerlendireceğini tahmin ediyor. Aynı şekilde Wizz Air’in de benzer bir strateji izlemesi bekleniyor.

Ryanair, Ukrayna pazarına ilk kez 2018 yılında giriş yapmış, ancak Rusya’nın Şubat 2022’deki işgalinden sonra uçuşlarını askıya almıştı. Temmuz 2023’te Kiev’i ziyaret eden Ryanair CEO’su Michael O’Leary, güvenlik şartlarının sağlanması durumunda 3 milyar dolar değerindeki uçakları Ukrayna’ya konuşlandıracaklarını ve uçuşlara haftalar içinde başlayabileceklerini açıklamıştı.

Trump'ın Barış Vaadi ve Sektör Etkisi

ABD’nin seçilmiş Başkanı Donald Trump’ın Ukrayna’daki savaşı göreve başladığı ilk gün sona erdirme sözü, bu konuya olan ilgiyi artırdı. Ancak Trump, bu hedefe nasıl ulaşmayı planladığına dair detaylı bir bilgi paylaşmadı. Barclays analistleri, barış anlaşmasının havayolu sektörü üzerindeki etkisinin anlaşmanın bağlamına ve Ukrayna’daki güvenlik koşullarının iyileştirilmesine bağlı olacağını vurguladı.

Avrupa Hava Yolu Sektörüne Genel Etkiler

Analistler, Ryanair ve Wizz Air’in Ukrayna pazarına kapasite kaydırmasının, diğer Avrupa havayolları için olumlu etkiler yaratabileceğini ifade etti. Bu kaydırmanın, diğer pazarlarda kapasite artırımıyla sonuçlanabileceği belirtiliyor.

Barclays raporu, Ukrayna’da bir barış anlaşmasının sağlanması durumunda havacılık sektöründe yeni bir dönemin başlayabileceğini, özellikle düşük maliyetli havayolu şirketlerinin bu pazarda başrolü oynayabileceğini ortaya koyuyor. Ancak bu senaryonun gerçekleşme sürecindeki belirsizlik, sektör için önemli bir faktör olmaya devam ediyor.