Tabii ki bir uçuşun hazırlanmasında istisnasız tüm şirket çalışanların emek ve katkısı var. Zira Uçuş ve uçuş hazırlığı bir takım işi. Ancak başlık bu olunca akla hemen (sıralama olmaksızın) Pilot ve Uçak teknisyenleri geliyor.
Bir üst yönetici, görevden alınacağına dair işaretleri sezmeye başladığında, yıllardır süregelen davranışlarında ve yönetim anlayışında hızlı bir değişim görülebilir. Sert, mesafeli ya da katı tutumlar birden yumuşayabilir, daha empatik bir dil kullanılmaya başlar.
Görmedim, duymadım, söylemedim. Bu üç kelime bir hikâyeden değil, iş yaşamına karşı takınılan bir tavırdan besleniyor. Japonların “üç maymun” motifi, özellikle iş hayatımızda şaşırtıcı derecede yaygın. Çünkü bazı çalışanlarımız, karşılaştıkları yanlışları görmemeyi, duyduklarını kulak arkası etmeyi, konuşmaları gerektiğinde ise susmayı tercih ediyor
18 Eylül 2025 tarihinde yazılı basında yer alan konunun haber değeri tartışılır. Yine basında okuyoruz ki aile mahkemeleri bu tür davalarla boğuşuyor. Habere konu olan şirket THY olunca konu basınımızda da geniş bir şekilde yer aldı.
Siz aşağıda özellikleri belirtilen tür bir tepe yönetici ile çalıştınız mı? Bilmiyorum. Cevabınız evet ise tutumunu nasıl karşıladınız? Onu da bilmiyorum. Ne mutlu ki çalışma yaşamımda ben benzeri tür bir tepe yönetici ile çalışmadım.
Dünün yöntemlerini bugünün dünyasında kullanmakta ısrar eden kişi, yarının işinde olmayacaktır. Evet, Dünün yöntemlerini bugünün dünyasında kullanmakta ısrar eden kişi, yarının işinde olmayacaktır. Bir gün atomun enerjisini serbest bırakacağız. Gezegenler arası yolculuklar yapacağız. Ömrü uzatıp kanseri ve tüberkülozu tedavi edeceğiz. Ama en düşük seviyeli kişiler tarafından yönetilmiş olmanın sırrını asla çözemeyeceğiz.
Öküzün yalakası kasabın bıçağını yalarmış. Yalakalık, şakşakçılık ve alkış çavuşluğu tebaa mesleği ve meziyetidir. Hiyerarşi ve ulufe zincirine tabi zeminlerde, kariyer sıçramaları için en maliyetsiz yalakalık içerir. Bu nedenle son zamanların en revaçta mesleği oldu yalakalık. Hem de öyle bir meslek ki; okulu yok fakat mezunu çok. Etrafınıza bir bakın hele.
Bu konuda bir yazı Airporthaber’ de yayımlanınca sektör mensubu okurlar tabii ki öncelikle kendi kuruluşlarında, sivil havacılık sektöründe görev yapan üst yöneticileri düşünmeye başlayacaktır. Ata sözünün kendi iş yaşamlarına aksedişini düşüneceklerdir.
İnsanlar birbirine güvenmediğinde her şey yavaşlar ve bu çözüm için yüzlerce toplantı yapmayı gerektirir. Her şey yavaşlar. Hiçbir şey hızlı hareket etmez. Sonunda kaynaklarınız ikiye katlanır. Birbirinize güvenebilseydiniz, sorunlar hakkında konuşabilirdiniz." Amaç güveni, güven amacı doğrular ve birlikte bireyleri bir çalışma ekibine dönüştürürler.
Adalet, dünyadaki en önemli olgulardan biri. Eşitsizliğin olduğu yerde mutsuzluk mutlak ve kaçınılmazdır. Sadece kendi haklarımızı korumak için değil; başkalarının haklarını savunmak ve vermekte insanlık gereğidir. Eğer insani duygulara sahipsek herkesin hakkını korumak da en büyük sorumluluklarımızdan biri. İşte bu noktada vicdanımız devreye girer.
Artık üniversitelerde ders konusu olarak okutulan, tartışılan benzeri binlerce örnek var. İyi reklam kötü malı çabuk batırıyor. Bu örneklerden biri de Jill çorapları.” Atın, atın, eskimiş çoraplarınızı atın, Türkiye’ye Jill geliyor” diye, lansmanı büyük iddialarla yapılan Jill, çok kısa bir sürede batmıştı. Reklam iyi ama mal kötüyse çöküş başlamış demektir.
Her şey aynı nefesten alır: Hayvanlar, insanlar, ağaçlar… Hayvanlar olmazsa insanlar ne yapar? Tüm hayvanlar gitse insanların ruhu büyük bir yalnızlığa boğulur; insanlar yalnızlıktan ölür.” Kızılderili Reisi Seattle
Bir gün atomun enerjisini serbest bırakacağız. Gezegenler arası yolculuklar gerçekleştireceğiz. Ömrü uzatıp kanseri ve tüberkülozu tedavi edeceğiz. Her alanda büyük mesafeler kaydedeceğiz. İnsanlığın gidişatı açık ve net olarak bunu gösteriyor. Hepsi güzel de bugüne kadar düşük seviyeli kişiler tarafından yönetilmiş olmanın sırrını asla çözemeyeceğiz.
Görevde yükselmeyi arzu eden kimselerle ilgili olarak birbirinden farklı iki teori var; biri, çevresindeki insanları aşağı itip, onların sırtlarına basarak daha yüksek bir yere çıkan insanla ilgili, diğeri, çevresindekilerle beraber daha yükseğe çıkmak için, onlara yardım eden insanla ilgili teori. Evet sizin iş yerinizde hangi türden insanları çalışıyor?
Çalışma ortamında gerek fiziksel gerek işin koşulları çalışanların yüksek performans göstermesini etkiler. Bu sebeple çalışma ortamını iyileştirdiğinizde çalışan yıpranmasının önüne geçmek için bir adım atmış olursunuz. Çalışanın iş yükünü kolaylaştırmak adına kurum tarafından atılan samimi düşünülmüş adımlar kurumun gelişmesine yardımcı olacaktır.
Bir gün atomun enerjisini serbest bırakacağız. Gezegenler arası yolculuklar gerçekleştireceğiz. Ömrü uzatıp kanseri ve tüberkülozu tedavi edeceğiz. Ama en düşük seviyeli kişiler tarafından yönetilmiş olmayı anlayamayacağız. Unutmamak gerekir ki başkalarını yönetmek isteyen insan, her şeyden önce kendisinin ustası olmalıdır. Ustaları bulabilmek gerek
Türk Hava Yollarında Tanıtma ve Halkla İlişkiler Başkanlığı görevine atanmamı takip eden süreçte yapılan genel Kurul toplantılarının birinin çalışmaları esnasında Genel Kurul Toplantısı Başkanlığının şirketin Yönetim Kurulu Başkanınca yürütülmesini tenkit etmiştim.
Biz insanlar birbiriyle ve gruplar olarak yaşayan etkileşim kuran varlıklarız. Bu nedenle sosyal olan ve toplum içinde faaliyet gösteren mekanizmaları bilmemiz önemlidir. Toplum içinde bulunan grupları anlamak sosyal psikolojinin bir parçası olup buna grup psikolojisi denir. Ve de çok önemlidir. Gruplaşma psikolojisi sosyal psikolojinin bir alt dalıdır
Üç çeşit zekâ var. Biri kendiliğinden anlar, öteki başkalarının kendisine anlattıklarını anlar, üçüncüsü ise ne kendiliğinden anlar ne de başkalarının anlattıklarından. Birincisi çok değerli, ikincisi sadece değerlidir, üçüncüsü ise bir işe yaramaz. İşe yaramaz olan bir yönetici ise onun zekasını anlamanın yöntemi etrafında yer alan insanlara bakmaktır.
Hayatınızı sorgulamak, yaşadığınız hayatın kurallarını kendinizin koymasıdır. Ailesinin, toplumun, çevresinin, arkadaşların değerlerini ve inançlarını kabul eden, içselleştiren kişi sorgulamaz. Sorgulamadan, olduğu gibi ne duyduysa, çevreden ona ne verildiyse kabul eder. Verilen hazır cevapları kabul etmeyen kişi ise arar ve kendi cevaplarını bulur.
Bazı düşünürlerin temel felsefesi “Kendini bil!” cümlesinde yatar. Özümüze kör bir varlık olduğumuz için kendimizi bilmek yerine sıklıkla başkalarını eleştirmek ve onlara tavsiyelerde bulunmaktan hoşlanırız. Ancak önce kendi “söküğümüzü” dikmemiz gerekmez mi? Bu durumda kendimizi sorgulama ve doğru ve yanlışlarımızı ayırt etme amacımıza ulaşmış oluruz.
Büyük emeklerle var ettiğiniz işinizi ve itibarlarınızı iyi yönetilememiş krizlerle kaybetmeyi istemezsiniz değil mi? Evet bu durumu yaşamak istemiyorsanız ne yapmanız gerekir?
Her şeyin açık bir şekilde dile getirilmesini beklemek yerine, satır aralarını okumak ve ip uçlarını toplamak tepe yöneticiyi çok daha güçlü bir lider haline getirir. Böyle bir grup çalışanı idare etmek gerektiğinde yöneticinin bir senfoni orkestrası şefi olduğunu düşünmesinde fayda var. İşi kolaylaştırmak için ipuçlarına göz atmak hiç fena bir fikir değil