Ryanair’e 255,7 milyon avroluk rekabet cezası

İtalya Rekabet Kurumu (AGCM), düşük maliyetli havayolu şirketi Ryanair’e, seyahat acentelerinin şirketin uçuşlarını satmasını zorlaştırmaya yönelik “kötüye kullanıma dayalı” uygulamalar gerekçesiyle 255,7 milyon avro idari para cezası kesti.

Karar, Barselona merkezli çevrim içi seyahat acentesi eDreams ile birlikte Avrupa’daki seyahat acenteleri ve dağıtıcılarını temsil eden iki kuruluşun başvurusu üzerine alındı.

Pazar gücünü kötüye kullanma iddiası

İtalyan rekabet otoritesine göre Ryanair, İtalya çıkışlı ve varışlı uçuşların yaklaşık yüzde 38–40’ına sahip olduğu pazardaki hakim konumunu kullanarak, online seyahat acentelerinin şirketin biletlerine erişimini engelledi ya da aşırı derecede karmaşık hale getirdi. AGCM, bu uygulamaların acentelerin Ryanair uçuşlarını diğer tur operatörlerinin ürünleriyle birlikte satmasını fiilen zorlaştırdığını savundu.

Ayrıca kurum, Ryanair’in bazı seyahat acentelerini “adil olmayan” dağıtım anlaşmalarına zorladığını, bu sözleşmelerin de acentelerin Ryanair uçuşlarını başka seyahat hizmetleriyle paketlemesini ciddi biçimde kısıtladığını açıkladı.

İncelemeye konu uygulamaların, Nisan 2023 – Nisan 2024 dönemini kapsadığı belirtildi.

Ryanair karara itiraz edecek

Ryanair ise kararı sert bir dille eleştirdi. Havayolu şirketi, AGCM’nin kararını “hukuken hatalı” olarak nitelendirirken, karara karşı derhal temyiz yoluna gideceğini duyurdu.

Şirket ayrıca, Ocak 2024’te Milano’da bir mahkemenin Ryanair’in uygulamalarını tüketici lehine bularak onayladığını, ancak rekabet otoritesinin bu kararı dikkate almadığını ileri sürdü.

Ryanair savunmasında, İtalyan otoritenin pazar payı hesaplamasının gerçeği yansıtmadığını da iddia etti. Şirket, uzun menzilli uçuşlar ve rekabet ettiği diğer ulaşım türlerinin bilinçli şekilde hesaplama dışında bırakıldığını savundu.

Öte yandan Ryanair, “Travel Agent Direct” programı kapsamında üçüncü taraf acentelerin Ryanair biletlerini yeniden satabildiğini, ancak bu satışlarda ek komisyon veya fiyat artırımı uygulanmaması şartı bulunduğunu vurgulayarak mevcut dağıtım modelini savundu.

Kararla ilgili hukuki sürecin önümüzdeki dönemde İtalya ve Avrupa düzeyinde yakından takip edilmesi bekleniyor.