Karıncaların hareketiyle depremleri tahmin eden Kadir Sütçü’nün 896 tahmininin büyük bir kısmı doğru çıktı.
5 GÜN ÖNCEDEN BİLİNİR
Karıncaların hareketiyle deprem tahminleri yaptığı için sismolog ve jeologları kızdıran Kadir Sütçü, şimdi de meteorologların şimşeklerini üzerine çekti. Sütçü, hava tahmin raporları ve haritalarından depremi beş gün önceden bilmenin mümkün olduğunu söylüyor.
İMKANLAR KULLANILAMIYOR
17 bin meteoroloji istasyonunun atıl durumda olduğunu söyleyen Sütçü’ye göre muhtemel depremden meteorologlar sorumlu. Sütçü’nün bomba iddiası ise “Depremler uçakları bile düşürüyor. Isparta uçağının kaza yaptığı haftaki fay hareketlerini incelesinler.”
Sıradan bir gazete dağıtıcısıydı. Ailesi meslek sahibi olsun diye bir ciltçinin yanına verdi. Boş zamanlarında ciltlenmesi için matbaaya getirilen kitapları okur, mektep yüzü görmediği halde elektrikli motorlar, fener lambaları, matbaa makineleri, jeneratör gibi ciddi buluşlar yapardı. Manyetik çizgiler, polarize ışık ve elektroliz üzerine duyulmadık şeyler söylerdi. Elektrokimyanın kitabını yazdı. En önemlisi ise elektrikte kendi adıyla anılan kanunlara imza attı. Kimden bahsettiğimizi anlamışsınızdır. O ‘varoşların kâşifi’ dünyaca ünlü İngiliz bilim adamı Michael Faraday’dan başkası değil. Yalnız mı? Tabii ki değil. Hayat hikâyesi Faraday’ınkine benzeyen onlarca insan var. Örneğin Beethoven, müzik öğretmeni “Besteci olması imkânsız!” demişti. Oysa o en büyük bestecilerden biri oldu. Edison’u da hiçbir şey öğrenemeyecek kadar aptal bulurlardı öğretmenleri. Oysa şimdi Edison’u bilmeyen yok. Walt Disney, bir gazetenin yazı işleri müdürü tarafından; “İşe yarar fikirleri olmadığı” gerekçesiyle kovuldu. Walt Disney film ve eğlence dünyasının halen bir numarası. Einstein, dört yaşına kadar konuşamadı. Matematik dersinden çok başarısız olduğu için ilkokuldan atıldı. Belki de bu örneklere benzer biri de Bilim ve Teknoloji öğretmeni Kadir Sütçü olabilir.
KARINCALARLA BAŞLADI
O henüz Türkiye’de tanınmıyor. Ancak gidişatı yukarıdaki ünlülerden farklı değil. Deprem üzerine söyledikleri, tartışılmak bir yana dikkate değer bile bulunmadı. Dünyada meydana gelen 6 büyüklüğündeki bütün depremleri bildi. Bugüne kadar da 896 tahmini büyük oranda doğru çıktı. Sütçü, şimdilerde ise pek çok bilim adamını kızdıracak laflar söylüyor. “Suyun döngüsü” tezinin yanlış olduğu iddiasındaki Sütçü, önce karınca kolonileriyle gündeme geldi. Evi ve bahçesindeki karıncaların hareketlerini izleyerek deprem tahmini yapan ve bundan ötürü hem jeologların hem de sismologların şimşeklerini üzerine çeken Süçtü, şimdi de meteorologları kızdırıyor. Zira Sütçü’ye göre 17 bin meteoroloji merkezi atıl durumda. “Hava tahminleri için yararlanılan haritalar, deprem tahminleri için de bulunmaz Hint kumaşı” diyor Sütçü. Yeraltından çıkan gazların bulutları oluşturduğunu savunan Sütçü, “Yaklaşık üç yıldır düzenli olarak uydu fotoğraflarını izliyorum ve deprem tahmini yapıyorum. 6.0’ın üzerindekilerin hepsi yüzde 100 doğru çıkıyor. Ama meteorologlar aynı haritadan yağışı bile tutturamıyor” diyor.
BÜYÜK DEPREMLERİ BİLDİ
Elazığ depremini 4 gün öncesinden tahmin eden Sütçü, bu güne kadar; Endonezya 8.1, Sumatra 7.6, Japonya 7.0, Şili 8.8, Haiti 7.1, Vanuatu 7.2, Solomon Adaları 7.1, Şili 6.8, Banda Sea 7.2, Sumatra 7.6, Vanuatu 7.5, Şili 7.1, İran 6.5, Costa Rico 6.2, Brailya 6.4, Arjantin 6.9 ve Avustralya 6.4 başta olmak üzere pek çok depremi bildi. E-dalga adını verdiği projesini kimseye kabul ettiremese de muhtemel depremleri 120 saat öncesinden tahmin edip internet üzerinden duyuran Sütçü, Türkiye’deki kurumları depremle ilgili çalışmalarda yetersiz buluyor. Sütçü, “Yerin altına milyon dolarlık cihazlar yerleştirmek gereksiz. O ancak depremin kaç şiddetinde olduğunu ölçer. Maksat depremi önceden tahmin etmekse bu sistemi kullansınlar. Ama ne yazık ki bunu gurur meselesi yapıyorlar...
YAĞMURU BİLMİYORLAR
“İşareti olmayan hiçbir deprem olmaz” diyen Sütçü’ ilginç görüş ve tespitlerini şöyle sürdürüyor; “Bize yıllarca, ‘güneşin ısıtmasıyla buharlaşan sular bulut oluyor, sonra da yağmur olarak yere iniyor’ denildi. Ne kadar yanlışmış! Halbuki nem ağırdır yukarı çıkmaz. Bize yıllarca yağmurun oluşumu yanlış anlatılmış. Buharlaşan sular nem olarak gece geriye dönüyormuş. 3 yıldır meteoroloji haritalarını ve uluslararası kuruluşların deprem verilerini izliyorum. Deprem olmadan önce kayaçlar sıkışıyor, bu kayaçlardaki madenler yanıyor ve gaz çıkıyor. Gazlar kokusuz ve renksiz olduğundan insanlar hissedemiyor. Meteorologların kullandığı uydu fotoğraflarında gaz, bulut olarak görülüyor. O fotoğrafları incelediğim zaman o gazın çıktığı yeri görebiliyorum. Eğer bunu ispat edemezsem ben bu işi bırakırım, intihar ederim. Gözü olan herkes bulutların gaz olarak çıktığını görecek. Çünkü gaz hafiftir, gökyüzünde eksi 40’da buz kristallerine dönüşüyor. Depremle birlikte yağışlar meydana geliyor”
Dünyadaki sarsıntılar birbiriyle bağlantılı
İDDİALARI MI? KANDİLLİ İNCELESİN
Dünyayı bir kalbe benzeten Kadir Sütçü, kalp krizlerinin ise Endonezya, ardından Japonya’da gerçekleştiğini iddia ediyor. Burada başlayan depremlerin orta ve güney Amerika’nın batısı Şili, Peru, Panama, Meksika, Kaliforniya şeklinde devam ettiğini öne sürüyor. Buraların gaz çıkış noktaları olduğunu kaydeden Sütçü,?“Şili ve Ota Amerika’da olan depremler Afrika’yı, Afrika ise Avrupa’yı iteler. Ortada Akdeniz sıkışır. Sonra tekrar başladığı noktaya döner. Dönerken Türkiye’de mutlaka bir yeri vurur. Bu döngü üç ayda bir tamamlanır. İnanmayanlar için örnekleri çok ancak bir tanesi ile yetineyim. Haiti depremi Ocakta, Şili depremi Şubatta, Elazığ depremi de Martta oldu durum bu kadar açık” diyor. Sütçü, önce Bonin Adası’nda 7.4 ardından Vanuata’da 7.6 şiddetinde depremlerin olduğunu bunun Şili ve Arjantin’i vurduğunu belirterek, “Aynı döngü beni endişelendiriyor. Elazığ örneğinden korkuyorum. Kandilli bu çalışmalarımı araştıracak en iyi kurum. Depremleri ve bulutlanma olan yerleri takip etsinler. Bir ay bunun üzerinde çalışsalar mesele anlaşılacaktır” diye konuşuyor.
Yağmuru camdan seyrederek depremi tahmin edebilirsiniz
Türkiye’de son iki güne ait hava tahminlerinin yüzde 12’lik Almanya’daki tahminlerde ise yüzde 1-2’lik sapma olduğunu vurgulayan Kadir Sütçü, “Bu benim tezlerimi doğruluyor. Çünkü Almanya’da küçük depremler yoktur. Türkiye’deki gibi her saat bir deprem de olmaz. Atlantik Okyanusu ve İtalya’dan giden partiküllerle tahmin yaparlar, o da tutar. Türkiye’de yaşanan saat başı küçük depremler yağışlarda sapmalar yapar” diye konuşuyor. Sütçü’nün deprem yağış ilişkisi ile ilgili çok çarpıcı tespitleri de var. İşte onlardan bazıları; “Kütahya’da 3.0 civarında bir deprem olsa, o anında rüzgara neden olur İstanbul’da küçük çaplı yağış görülür. Önemli bir ipucu daha: İstanbul’da yağmur yağdığında camlara dikkatlice bakın. Eğer 20 derecelik bir açı ile yağış varsa kesinlikle Marmara bölgesinde küçük çaplı depremler vardır. Eğer yağış dikse Yunanistan, Akdeniz ya da Gürcistan’da deprem olmuştur. Bir de şok sistem var. Mesela 16 Ağustos’ta sıcaklık 35 dereceymiş. Baktım 17 Ağustos gecesi bir önceki geceye göre sıcaklık 10 derece aşağı inmiş. Sıcaklık aniden 10 derece falan inerse bu da partikül çıkışına yani depreme işarettir. Çünkü gaz çıkışı ortamı soğutur. Kaldı ki, 17 Ağustos öncesinde Adapazarı’nı sel götürmüştü.”
DEPREM İŞARETLERİ VAR
Sütçü, önceden bilinmez denilen depremi beş gün önceden büyüklüğünü ve şiddetini bilecek kadar işi anlayan ve bu konuda çığır açacak birisi mi yoksa bu konuya yıllarını veren sismolog, jeolog ve son olarak da meteorologların iddia ettiği gibi bir “şarlatan” mı bunu zaman gösterecek! Sütçü’nün röportaj esnasında,” 72 saat içinde Papua Yeni Gine, Banda Sea’de 6 civarında, Avustralya’da 6’nın üzerinde, İran’da 5’in üzerinde deprem bekliyorum. Filipinler’de ve Avustralya’da şiddetli yağışlar var. İstersen defterine yaz” sözlerinin ardından bahsettiği bütün depremler gerçekleşti. İşte size Sütçü’nün son tahmini “10 Ocak tarihine kadar Kermadec veya Yeni Zelanda, Papua Yeni Gine, Banda Sea, Java adalarında 7.0 üzerinde, Amerika Kaliforniya ve Meksika civarında 11 Ocak’a kadar 5.5-6.5 arasında deprem bekliyorum.”
Sütçü hakkında kesin bir kanıya varmak onu takip edip söylediklerinin doğru olup olmağına karar vermek sizin elinizde.
6.0 üzerinde yanılma yok
6 bin 327 kişinin sürekli olmak üzere 4 milyon 300’den fazla insanın takip ettiği sitede günlük olarak incelediği 114 meteorolojik fotoğraf sonuçlarına göre değerlendirmeler yapan Sütçü, 1.658 gün boyunca deprem raporu hazırlamış. 1.206 defa 12 parametrenin sıra dışı davranışlarını takip ederek İstanbul’u, 424 kızılötesi fotoğraflardaki işaretleri takip ederek Türkiye’yi, 93.844 fotoğraf ve haritadaki işaretleri inceleyerek 897 defa dünya için deprem kestirimi yapan Sütçü’nün karıncalarla yaptığı gözlemlerin sayısı ise 10.962. Sonuç olarak dünya genelinde yüzde 85, İstanbul’da yüzde 100, Türkiye için ise yaptığı tahminlerde yüzde 90 isabet kaydetmiş. 6.0 üzerindeki tahminlerdeki isabet oranı ise yüzde 100.
"ISPARTA UÇAĞINI DEPREM DÜŞÜRDÜ!"
Kadir Sütçü’nün çalışmalarındaki en önemli iddia ise deprem ve uçak kazaları arasındaki ilişki. Bakın bununla ilgili ne diyor?
“Birileri itiraz edecek. Ama varsın etsinler hiç önemli değil. 30 Kasım 2007’de Isparta uçağı inişe geçtiği sırada düştü ve 57 kişi hayatını kaybetti. 2 Aralık’ta ise Denizli’de 4.7 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. ‘Bu tamamen tesadüf diyenler’ olabilir. O zaman ben de öyle düşündüm ve şüphelenmeye devam ettim. 4 Haziran 2009’da Brezilya’dan kalkıp Fransa’ya giden uçak Atlantik üzerinde düştü. Akabinde 6 Haziran 2009’da Atlantik Okyanusu’nda 5.6’lık deprem oldu.
FOTOĞRAFLAR DOĞRULUYOR
Hepsinin o döneme ait hava fotoğraflarını tek tek inceledim. Gaz çıkışlarını açıkça gördüğümde emin olun şok oldum. Ve son zamanlarda bunu muhataplarıma duyurmaya da başladım. Deprem öncesi çıkan gazlar havada bir elektriklenmeye neden olur. Uçaklar 8 bin metrenin altındaki irtifada seyrettiği anda bu bulutlara girmeleri kaçınılmaz oluyor. Tıpkı asfalttan çıkıp yeni mıcır döşenmiş yola giren araba gibi sarsılma başlıyor. Elektronik sistemler devre dışı kalıyor. Genellikle uçaklar kalkıştan kısa bir süre sonra ya da iniş esnasında düşüyor. Pilotlar, bu sarsılmayı hissettikleri anda 8 binin üzerine çıkıp bu partiküllerden dolayısıyla enerji alanından kurtuluyorlar.”
Alman deprem karıncaları Türkiye’ye geliyor
Kadir Sütçü gibi karıncaları inceleyerek deprem tahmini yapan Alman bilim adamı Ulrich Schreiber, ülkesinin Eiffel bölgesinde karıncalarla ilgili olarak yaptığı deprem araştırmalarını, yer sarsıntılarının daha iyi hissedildiği gerekçesiyle Türkiye’de devam ettirmek istediğini açıklamış.
(Türkiye)
Yorumlar Tüm Yorumlar (30)