İstanbul’daki Atatürk Havalimanı ile Sabiha Gökçen Havalimanı arasındaki rekabet, hafta içinde yaşanan sürpriz gelişmeyle yeni bir boyut kazandı. Her ne kadar sürpriz gelişme desek de, aylar öncesinden kulislerde dolaşan haberler gerçek oldu ve Avrupa yakasındaki Atatürk Havalimanı işletmecisi TAV Grubu, Anadolu yakasındaki Sabiha Gökçen Havalimanı’nı işleten konsorsiyum ortaklarından Limak Grubu’nun yüzde 40 hissesini almak üzere anlaşmaya vardı. Herhangi bir pürüz yaşanmadığı takdirde Limak’a ait yüzde 40 hisseyi alarak havalimanının işletmesine ortak olacak TAV, bundan sonra İstanbul’daki iki havalimanının idaresini elinde bulunduracak. Ayrıca havayolu şirketlerini çok yakından ilgilendiren bu gelişmeyle entegre edilecek iki havalimanı, yeni dönemde yolculara da ciddi avantaj sunacak. Örneğin karayoluyla ulaşım sağlanan iki havalimanı arasında bundan sonra denizyoluyla da yolcu transferi gerçekleştirilecek.
LİMAK, 3. HAVALİMANINA YOĞUNLAŞACAK
Limak’ın işletmedeki yüzde 40 hissesinin alımı konusunda sözleşme imzalayan TAV, hisse devrinin ardından Malaysia Airport Holding (MAH) ile yönetimde eşit paya sahip olacak. Hisseleri elden çıkararak havalimanının işletmeciliğinden çekilecek Limak Grubu ise 29 Ekim 2017’de açılması planlanan İstanbul’daki 150 milyon yolcu kapasiteli 3. havalimanı ile ilgili yürütülen çalışmalara ağırlık verecek. Limak Holding Yönetim Kurulu Başkanı Nihat Özdemir, ‘ilk göz ağrım’ şeklinde değerlendirdiği Sabiha Gökçen Havalimanı’nı, ‘değerini bulduğunda’ satışına karar verdiklerini söylüyor. Şirket Yönetim Kurulu Üyesi Ebru Özdemir de, bundan sonra tüm enerji ve konsantrasyonlarını 3. havalimanına ayıracaklarını dile getiriyor.
YOLCU KONFORU ARTACAK
TAV Grubu CEO’su Sani Şener, anlaşmadan oldukça memnun. Yeni dönemde Sabiha Gökçen Havalimanı’nda yolcu konforunu artıracak uygulamalar gerçekleştireceklerini anlatan Şener, özel yolcu hizmeti Primeclass CIP Service ve Passport Card gibi ürünlerle yolculara ayrıcalık yaşatacaklarını dile getiriyor. Şener, Atatürk ve Sabiha Gökçen Havalimanı’nın entegre edilmesiyle verimliliği en üst düzeye çıkarmaya çalışacaklarına dikkat çekerek, Sabiha Gökçen Havalimanı’nı cazibe merkezi haline getirecek uygulamalar ve yatırımlarla da, buraya uçmak istemeyen havayolu şirketlerini ikna edeceklerine inandıklarını ifade ediyor. Havaş-İDO-Havaş işbirliği ile Atatürk Havalimanı-Sabiha Gökçen Havalimanı arasında yeni bir yolcu taşıma sistemi geliştirebileceklerini belirten Şener, Havaş otobüsleriyle havalimanından alınacak yolcuların, İstanbul Deniz Otobüsleri (İDO) ile iki havalimanı arasında taşınabileceğini söylüyor.
Rötarlar azalacak
TAV, Limak’tan yüzde 40 hisseyi satın alarak işletmeye ortak olacak. Ancak anlaşma gereği bu yüzde 40’lık hisse, yönetimde de, yüzde 50 ortaklık sağlıyor. Bu yüzden TAV Yönetimi, havalimanının daha da geliştirilmesi ve kapasitenin artırılması amacıyla uygulanacak projeleri daha kolay ve hızlı şekilde yönetip uygulayabilecek. Sani Şener, iki havalimanında yapılacak yatırımlarla kapasitenin artacağını ifade ederek, böylece hem rötarların azalacağını hem de yolcuların daha konforlu seyahat etme imkânına kavuşacağını belirtiyor. Şener’in verdiği bilgiye göre, Atatürk Havalimanı’nda 43 yeni uçak park alanı yapılacak. Diğer yatırımlarla da, havalimanının uçak ve yolcu trafik kapasitesi daha da artırılacak. Sabiha Gökçen’de ise ikinci pist yapılarak büyüme sağlanacak. Ayrıca ihtiyaç halinde ikinci terminal de gündeme getirilecek. Yatırımlarla uçak ve yolcu kapasitesi artırılacak iki havalimanında, uçuş operasyonunda da ciddi rahatlama yaşanacak. Yolcular, daha konforlu ve rötarsız uçuş imkânına kavuşacak.
Mustafa GÜN / ZAMAN
Yorumlar Tüm Yorumlar (12)