Hava-İş Sendikası 27. Olağan Genel Kurulu'na katılmayan muhalif kesimin oluşturduğu Emek Meclisi, geçtiğimiz günlerde imzalanan. Dönem Toplu İş Sözleşmesi'ne ilişkin bir açıklama yayınladı. Emek Meclisi, Fazla Çalışma Muvafakatnamesi'nin sorunlar oluşturabileceğini vurguladı.
THY AO. ve Hava -İş sendikamız arasında imzalanan 24.dönem TİS’in imzaları daha kurumadan, işveren tarafından tek taraflı yapılan uygulamalar ile karşı karşıyayız.Yıllardır biriken sorunların ve zorlaşan çalışma koşullarımızın bir çırpıda düzeltilebileceğini elbette düşünmüyoruz.
Ancak İş yasası ve yeni imzalanan 24.dönem Toplu İş Sözleşmesi ortada iken, çalışanlara dayatılan ‘’Fazla Çalışma Muvafakatnamesi’’ ile yeni sorunlar yaşanması kaçınılmaz görünüyor. 4857 Sayılı İş kanununun 41. Maddesine atıfda bulunularak 2014 yılı için işverenin istediği gün ve saatte, üstelik önceden bildirimde bulunmaksızın bizleri çalıştırabilmesi için düzenlenen tek taraflı bir sözleşmenin çalışanlar tarafından imzalanması istenmektedir. Bu durum toplu iş sözleşmesinin ruhuna ve maddelerine aykırıdır.
Çalışma koşullarımızı düzenleyen şartlar TİS ile güvence altına alımıştır. İşverenin buna uyması zorunludur. Toplu iş sözleşmemizin 51, 52 ve 53. maddeleri normal çalışma saatleri dışındaki fazla çalışmayı, Bayram ve Resmi Tatillerdeki çalışma usul ve yöntemini açıkça düzenlemiştir.
Zorunlu ve olağanüstü haller dışındaki fazla çalışma talebi çalışana 3 gün önceden haber verilerek ve çalışanın onayı alınarak yaptırılabilir. Bunun dışındaki yapılacak bir uygulama hukuki değildir ve TİS’e aykırıdır.
Hava-İş sendikamızın yeni yönetimini ve THY işverenini uyarıyoruz. Tek taraflı olarak iş barışını ve Toplu iş sözleşmesi düzenini bozan bu uygulama ortadan kaldırılmalıdır. Yapılan bu uygulama ile sendikal hukuk ortadan kaldırılarak, işci ve işveren arasında ikili bir akit şekline dönüştürülmektedir.
Bu muvafakatnemenin işçi tarafından imzalanması iş güvencesi açısından da hukuken de sakat bir durum yaratmaktadır. Muvafakatnameyi imzalayan ancak fazla çalışmaya çağrıldığında gitmeyen veya mazeretli olarak gidemeyen bir çalışanın 4857 sayılı yasanın 25/2-h bendine göre iş akdinin feshi sözkonusu olabilecektir.
Geçtiğimiz dönemlerde çalışanlara imzalatılan İkale Sözleşmesi, Bilgi Gizliliği Sözleşmesi gibi uygulamaların sakıncalarını ve işveren tarafından işciler aleyhine psikolojik baskı aracı olarak kullanılmasını yaşayarak gördük.
THY AO, THY Teknik AŞ, Habom, Tgs gibi şirketlerde çalışan ve aynı uçağa hizmet veren Sivil Havacılık Çalışanları ve biz Hava-İş üyeleri, Toplu İş Sözleşmesi dışındaki uygulama ve yöntemlerin iş barışına darbe vuracağını düşünüyoruz ve kabul etmiyoruz.
Sendikal hukukun ve TİS’in devre dışı bırakılarak yapılacak olan uygulamaların sorumluluğu işverenlere aittir. Bu konuda demokratik tepkisini göstermeyen ve üyesini savunmayan Sendika yönetimini uyarmak da bizim görevimizdir.
Saygılarımızla,
Yorumlar Tüm Yorumlar (34)