Merit Turizm Yönetim Kurulu Başkanı Reha Arar, Türk Hava Yolları’nın (THY) Ercan Havalimanı’ndan (KKTC) kalkan sabah uçağıyla İstanbul’a inerken düşündü:
- Kazara bu uçağa yetişmemiş olsam, akşam üstüne kadar başka seçeneğim kalmayacaktı. Aynı şey İstanbul’dan KKTC’ye gitmek isteyenler için söz konusu. İstanbul’dan sabah 09.30 uçağına binemeyen, ikinci seçenek için 18.10 uçağını beklemek durumunda. İki uçak arasında yaklaşık 7.5 saat var. Bu, KKTC’ye ulaşımda sıkıntı olduğunu ortaya koyuyor.
Buluştuğumuzda da aynı konudan yakınıp ekledi:
- KKTC’de turizmin büyümesinde THY’ye önemli görev düşüyor. Dünyanın en güçlü havayolu şirketleri arasında öne çıkan THY, bu gücünü KKTC için de ortaya koymalı.
Bu yönde örnek de verdi:
- İran ve Azerbaycan, KKTC’ye turist çekebileceğimiz potansiyel ülkeler. İtalya, İsrail ve Lübnan da bunlar arasında yer alıyor. Ayrıca, ortam sakinleştiğinde Suriye de onlara eklenir. THY, bu ülkelerden Adana, Erzurum, Trabzon ve Antalya üzerinden seferler koysa, Kuzey Kıbrıs turizmi çok ciddi ivme gösterir.
Kendilerinin söz konusu seferlerin benzerini zaman zaman özel organize ettiklerini kaydetti:
- Şu anda sözünü ettiğim ülkelerden bazı seferleri yaptırıyoruz. Ancak, bu seferlerin bizim verdiğimiz sübvansiyonla süreklilik kazanamaz.
Çapraz seferlerin yanısıra İstanbul’dan da trafiğin artması gerektiğini işaret etti:
- Türkiye, 70 milyonu aşan nüfusuyla uçan bir dev. KKTC’deki turizm potansiyelini ortaya koysak, THY de seferlerini artırsa, Türkiye’den daha fazla turist çekeriz, Antalya ile yarışırız.
Merit Turizm’in 2013’te KKTC’de 20 milyon dolar vergi ödediğini vurguladı:
- Kuzey Kıbrıs’ta 20 Merit olsa, vergi geliri 400 milyon dolara ulaşır. Bu, 50 bin kişiye de iş kapısı anlamına gelir.
KKTC’de 50 dolayında tahsisli arazi olduğunu anımsattı:
- Ancak, yapımı süren 50 otel yok. Başlanmış ama inşaatı ağır yürüyen bazı projeler dışında alınan tahsislerin kullanılmadığı görülüyor.
Bu noktada Türk bankalarının KKTC’deki projelere bakışına değindi:
- Türkiye’nin bankaları KKTC’de mevduat topluyor. Ancak, kredi açmaya yanaşmıyor. KKTC’deki yatırıma kredi istendiğinde yerel teminatları kabul etmiyor.
Buna şu çözümü önerdi:
- Türkiye’deki bankalar Kuzey Kıbrıs’taki yatırımlara kontrollü kredi açabilir. Proje ilerledikçe krediyi dilimler halinde, hakediş gibi kullandırabilir.
Geçen yıl eylül ayı sonlarında New York’a giderken KKTC Dışişleri Bakanı Özdil Nami ile yan yana oturmuş, yol boyunca Kıbrıs sorununun çözümünü konuşmuştuk. O günlerde görevinde yeni olan Nami, şu öngörüsünü ortaya koymuştu:
- Türkiye, seçim ortamına girmeden Kıbrıs görüşmelerini başlatabilirsek, çözüme doğru önemli yol alabiliriz.
Şubat ayında gerçekleşen tarihi buluşmalar Nami’nin öngörüsünü kısmen doğru çıkardı. Ancak, bu görüşmeler geçmişteki gibi KKTC’ye yatırım heyecanı yaratmadı.
THY, görüşmeleri dikkate alıp, KKTC’ye yeni seferler için adım atsa, turizmi tetiklemeye yeter mi?
Yorumlar Tüm Yorumlar (7)