Türkiye’nin savunma sanayii yolculuğunda dikkat çekici bir uçak anlaşması değişimi yaşandı. 2011 yılında ABD ile yapılan ve 116 adet 5. nesil F-35 savaş uçağını kapsayan anlaşma, yaklaşık 10 milyar dolar tutarındaydı. Ancak Washington-Ankara hattında yaşanan siyasi gerilimler ve CAATSA yaptırımları nedeniyle Türkiye, F-35 programından çıkarılmıştı.
Geçtiğimiz günlerde ise Türkiye, hava gücünü güçlendirmek amacıyla İngiltere ile 20 adet Eurofighter Typhoon savaş uçağı alımı için 8 milyar sterlin (yaklaşık 10 milyar dolar) değerinde yeni bir mutabakata imza attı.
5. Nesilden 4. Nesile Geri Adım mı?
F-35 projesi, düşük görünürlük (stealth), ileri seviye radar sistemleri ve ağ merkezli savaş kabiliyetiyle 5. nesil savaş uçağı teknolojisinin zirvesi olarak kabul ediliyor. Buna karşın Eurofighter Typhoon, modernize edilse de 4. nesil+ sınıfında değerlendiriliyor.
Dolayısıyla, Türkiye’nin 116 adet 5. nesil uçak için 10 milyar dolar ödeyecekken, bugün yalnızca 20 adet 4. nesil uçak için 8 milyar sterlin ödemesi, maliyet-fayda dengesi açısından tartışma yaratıyor.
Yeni Denge Arayışı
Savunma kaynaklarına göre Türkiye, Eurofighter anlaşmasıyla kısa vadede hava kuvvetlerinin operasyonel gücünü artırmayı, uzun vadede ise yerli milli muharip uçak KAAN’a geçiş sürecini desteklemeyi hedefliyor.
Ancak uzmanlar, fiyat farkının dikkat çekici olduğuna vurgu yapıyor:
“Türkiye, bir zamanlar beşinci nesil savaş uçaklarına 10 milyar dolar yatırmayı planlıyordu; bugün daha düşük teknoloji seviyesindeki uçaklar için aynı bedeli ödüyor.”
Analiz: Stratejik Zorunluluk mu, Ekonomik Tercih mi?
Eurofighter alımı, NATO standartları içinde hızlı teslimat avantajı ve mevcut pilot altyapısına uyum kolaylığıyla savunulsa da, fiyat-performans dengesi tartışmaların merkezinde.
Türkiye’nin bu adımı, hem ABD ile ilişkilerdeki siyasi tıkanıklığın bir sonucu hem de savunma sanayiinde bağımsızlık hedefinin geçiş adımı olarak değerlendiriliyor.
Yorumlar