"ERCAN HAVALİMANI İHALESİNİ ALDIK... İŞ YAPAMIYORUZ!"

Ercan Havalimanı'nı 25 yıl boyunca işletme hakkını elinde bulunduran Taş Yapı İnşaat'ın Yönetim Kurulu Başkanı Emrulah Turanlı, ihale sürecinde yaşananları Kıbrıs Postası'ndan Gökhan Altıner'e anlattı. İşte o röportaj...

Emrullah Turanlı bir havalimanının turizm ülkeleri için ne kadar önemli olduğunu ve Ercan Havalimanı'nın yeniden inşa edileceğini yeni pistler yapılacağını anlatmıştı, hem de dili döndüğünce.

Geçtiğimiz hafta Türkiye’de yaşanan tutuklamalarda Emrullah Turanlı da tutuklanınca bizim basın boş durur mu hemen atladı üzerine. İki buçuk gün tutuklu kalıp serbest bırakıldı, suçlu adamı serbest bırakılar mı hiç?

Netice de Emrullah bey birilerince istenmeyen adam ilan edilmeye çalışıldı.

Peki neden? Bu sorunun cevabını merak eden bir gazeteci olarak Ercan Havalimanı’ndaki ofisine uğradım Emrullah beyin.

Aklınız durur uçakların biri iniyor biri kalkıyor; daha bir ay önce uğradığım havalimanını ciddi anlamda değişmiş buldum.
El sıkıştık ve sohbete oturduk.

“Senden bir ricam var, lütfen kayıt cihazını çalıştır ve buradan gidene kadar kapatma” dedi. Bunu neden istediğini sohbetin ilerleyen süresinde anladım.

Ben sordum o cevapladı ben sordum o anlattı; karşımda parasıyla iş yapamayan bir adamın isyanını gördüm. Dokunmadan ve yorumunu size bırakarak yazıyorum.

TURANLI “İMTİYAZ BİTMEDİKÇE”

“Vatandaş siyasetçisine şunu sorması lazım, kardeşim sen imtiyaz veremezsin, imtiyaz verme lüksün yok, sen ihale yaparsın ve onların önünü açarsın, sen onların ruhsatlarının bir an evvel çıkmasını sağlarsın, sen kanun koyarsın, siyasilerin işi bu, sen imtiyaz vermezsin. Kıbrıs niye sıkıntıda? 40 senedir bu ülke de imtiyaz dağıtılıyor. Bakınız biz burada havalimanı yapmaya çalışıyoruz, geldiğimiz günden beri güzelleştirmeye çalışıyoruz burayı ama bizim bu değil, bizim işimiz yeni havalimanı yapmak. Mevcut havalimanına 17 milyon dolar para harcadım, neden bu harcamayı yapayım, yeni havalimanına başlamak dururken, yeni havalimanı bitince içinde bulunduğum bina kullanılmayacak bile. Benim bütün ekibim yeni havalimanı için bekliyor, neden başlayamıyorum, çünkü daha arsa bize teslim edilemedi. Sebebine bakıyoruz, arazi başka devlet kurumlarının işgali altında. Çözümü çok basit ama siyasetçi elini masaya vuracak. Ben sürekli yazılar yazıyorum Ulaştırma Bakanlığına, diğer devlet kurumlarını buradan çıkartın başlayalım, çıkartmazsanız tazminat alacağım. Taksicinin yerini bile değiştiremiyorum. Yeni havalimanına 300 milyon avroluk yatırım yapacağım, hala taksicinin duracağı yeri bile kararlaştıramıyorum, hakkım var ama yapamıyorum. Ne olacak günün sonunda mahkemeye gideceğim. Peki mahkeme ne yapacak, devleti tazminat ödemeye mahkum edecek. Yani siyasetçi böyle yaparak günün sonunda devleti tazminat ödemeye mahkum edecek. Siyasetçi devleti zarar ettirecek.
Yazık ve günah. Biz yatırımcıyız, buraya geldik 30 sene bu ülke de hizmet edip gideceğiz ama bu ülke insanına yazık. Paramız bankada hazır ama yapamıyoruz, neden yapamıyoruz, çünkü bürokrasi engeli var. bu arazileri bize kim teslim edecek, siyasiler, neden teslim etmiyor, Vallahi niye etmediğini biz hukukla soracağız, vatandaş da sorsun.

Bakınız, bürokrasinin ve siyasinin zulümden uzak durması lazım. Bir ülkeyi batıran bir zulümdür bir de imtiyazdır.hukuksuzluk bir ülkeyi batırır. İmtiyazı hukuk devleti dağıtmaz, hukuk devleti imtiyaz vermez, imtiyaz padişahlık işidir. Kıbrıs 40 senedir imtiyaz işini yaşıyor.

“KKTC’NİN EKONOMİSİ TAVAN YAPAR”

KKTC’nin 18 bin yatak kapasitesi var. KKTC’nin ihtiyacı 100 bin. Yani Kıbrıs’ın 5 kat büyümesi lazım. Bunları yapacak yatırımcıların hepsi hazır, fakat yapacağınız araziler başkalarına verilmiş. Birçoğuna yatırım yapılmamış elinde tutuyor. Yatırımı yapacak kişiye verilmemiş, kişiye özel verilmiş, yani imtiyaz tanınmış. Niye Ercan havalimanı gibi bu araziler de verilirken ihale yapılmadı da imtiyazla verildi. Kıbrısın ekonomisi zorda değil mi? Bu ülkenin arazileri imtiyazla verileceğine, ihaleyle verilsin, yatırımcı buraya gelsin, hem devlet kazansın hem işsizlik azalsın, hem turizm tavan yapsın. Bu ülkenin geliri 5 kat artar ve bu 5 kat artış her sektöre yansır. Peki tüm bunlar neye bağlı? Siyasetçinin iki dudağı arasındaki verdiği karara bağlı. Halk yetki verdiği siyasetçiden bunun hesabını sormalı.

Doğru hizmet nedir? Bugüne kadar dağıtılan ve boş duran arazilerin bütün imtiyazları devlet iptal edecek ve derhal ihaleye çıkacak. Bakın bakalım KKTC’nin ekonomisi nasıl ayağa kalkar ve hiçbir şekilde dış yardımlara ihtiyacı kalmaz.

BENİM İŞİMDE İMTİYAZ YOK DİYE KIYAMET KOPUYOR

Bu ülkeyi yöneten siyasetçilerin kimseye imtiyaz dağıtma hakkı yoktur. Bu ülkeye yapılacak tüm yatırımların ihaleye açılması lazım. Madenleriniz, limanlarınız, arazileriniz, otel arazileriniz hep imtiyazla dağıtılmış. Ben yatırımımı ihaleyle yapıyorum ama kıyamet kopuyor. Niye? Çünkü benim yatırımım halka açık, kimse bir şey alamaz. Benim işimde imtiyaz yok, kimse bir şey alamaz. Bakınız tüm medya buna ses çıkarmalı. Medya doğruları halka anlatmalı. Bir ülkenin çöküşü ve adaletsizliğe imtiyaza bağlıdır. Bu ülke imtiyazdan kurtulmalı. Her şey basına açık olmalı, bu ülkenin gençleri yurt dışına gidiyor, burada kalmıyor. Siyasiler ülkenin boş duran arazilerini ihaleye açıp, yatırımcıyı ülkeye getirip, gençlerini geri getirebilmeli.

Kıbrıs halkı isterse burası cennet olur, kimse, hiçbir siyasetçi yanlış yapamayacak hale gelmesi lazım. Tüm ihaleler basına açık olmalı. Ben yatırımcıyım, buradayım bana şurayı verin demiyorum, onu istersem ahlaksız olurum, ihaleye çıkın hakkı olan açık bir şekilde kazansın diyorum.

Ben ihaleyi kazandım, açık ve şeffaf bir şekilde ama iş yapamıyorum”.

Sohbetin sonunda anladım ki girişte lütfen ses kayıt cihazını aç ve kapatma derken “ben şeffafım, basına çık bir ihale kazandım, ihalenin gerekliliklerimi yerine getiremiyorum, bürokrasi ve siyaset engel oluyor, herkes duysun” demek istedi.

Düşünsenize Ercanı bu kadar savunan siyasiler ve bazı gruplar, bugüne kadar Ercan’a sıradan bir yürüyen merdiven bile yapmamış, çivi dahi çakmamış.Turanlı gelmiş ve asıl yapması gereken işe başlaması gerekirken durmuş kendi olmayan işleri yapıyor, sırf Kıbrıslı Türkler rahat etsin diye.