Türk Hava Yolları çalışanlarının yanı sıra THY'nin iştiraki olan şirketin çalışanlarının hepimize sorduğu kâr payı sorusu yanıt buldu.
Türk Hava Yolları Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Bolat, yönetim kurulu başkanı olduğu ilk günlerden itibaren popüleritesini epey artıran hamlesini bu kez Atatürk Havalimanı'ndaki TKFest'te yaptı. Bolat, açıklamasında yıl sonunda kazançtan çalışanlara hak vereceklerini duyurdu. Tabi herhangi bir rakam ya da oran telaffuz etmedi. Bunun için daha zaman var.
THY çalışanları kadar bu konuyu merak eden binlerce başka şirket çalışanları da var haliyle.
THY A.O., THY Teknik A.Ş. ve TGS Yer Hizmetleri bu kâr oranından faydalanacak. Orası kesin gibi. Ancak oranlar ve rakamlar farklılık gösterebilir. Mesela AJET'te bu durum nasıl olacak ben bunu da merak ediyorum şahsen.
Çokça gelen sorulardan bir tanesi de taşeron şirketlerin beklentisi. Burada çalışan arkadaşlar genellikle kâr kayından faydalanamıyor. Bunu akılda tutmak lazım. Türk Hava Yolları, kendi personelinin yanı sıra iştiraki olduğu şirketin çalışanlarına bu ödemeyi yapıyor. Ancak taşeron şirket çalışanları ne yazık ki bu primden faydalanamıyor. Bundan öncesi genellikle böyleydi.
Ancak bu talebe bir ara Ahmet Bolat kayıtsız kalmamış ve az da olsa taşeron şirketin çalışanlarına ek bir prim vermişti. Bu sefer de benzer bir sürprizi yaparsa çok şık olur. THY ve iştirak çalışanlarının alacağı kadar olmasa da en azından onları da memnun edecek bir rakam, aidiyeti daha da kuvvetlendirir diye düşünüyorum.
Detaylar daha sonra belli olacaktır.
YEŞİL PASAPORT KANUN TEKLİFİ
Geçtiğimiz hafta içinde uçuş ekiplerine yeşil pasaport verilmesi için kanun teklifi verildi. CHP Bursa Milletvekili Hasan Öztürk, uluslararası seminer, eğitim ve sempozyumlara katılmak zorunda olan ve vize sorunu yaşayan pilot ve kabin ekiplerinin yeşil pasaporta sahip olması için kanun teklifi verdi.
Bundan bir kaç ay önce de yeşil pasaport konusu yine gündeme gelmiş ve çeşitli meslek gruplarına yeşil pasaport verilmesi tartışılmıştı. Ben de bunun pek mümkün olmayacağını, yeşil pasaportun güvenirliğini zaten fırsat kollayan Batı'nın sorgulayacağını ifade etmiştim. Nitekim öyle de oldu ve herhangi bir adım atılmadı.
Ancak uçuş ekiplerinin yeşil pasaporta sahip olmasında herhangi bir mahsur olmadığı kanaatindeyim. Çünkü zaten işleri uçmak bu insanların.
Burada belli başlı nüanslar ile konu daha ciddi hale getirilebilir:
- Örneğin pilotlarda 5 yıl, kabin ekiplerinde 10 yıl gibi çalışma şartı aranabilir,
- Şirketlerin kendi personeliyle ilgili vereceği rapor dikkate alınabilir,
- Kendi mesleğindeki disiplin durumuna bakılabilir,
- Eğitmen olan bir personele esneklik gösterilebilir
Yani her uçuş personeline olmasa bile kapsam daraltılarak uçuş ekiplerinin yeşil pasaporta sahip olmasının önü açılmalı. En azından belli başlı standartlar korunmuş olur. Yani yeşil pasaportun karizmasına da halel gelmemiş olur.
Herkese hayırlı haftalar...
Yorumlar