Türk Hava Yolları'nda personele yapılacak yılın ikinci yarısındaki zam oranı belli oldu.
Biliyorsunuz Hava İş Sendikası ile Türk Hava Yolları arasındaki Toplu İş Sözleşmesi (TİS) kapsamında personele yapılacak zammın oranı belirlenmişti. TİS'te enflasyon oranı + enflasyon oranının yüzde 10'u kadarı artış yapılacağı belirlenmişti. TÜİK'in açıkladığı verilere göre 2025 yılı Ocak-Haziran döneminde Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) %16,67 olarak gerçekleşti. Bunun bir de yüzde 10'unu aldığınızda toplam zam oranına ulaşıyorsunuz.
Bu da yüzde 18.3'lük bir maaş artışına tekabül ediyor. Yani THY personeli yılın ikinci 6 ayında maaşını yüzde 18.3'lük artışla alacak. Mevcut şartlarda yeterli bir artış değil elbette. Ancak resmi rakamlara sonuç bu.
Bu arada bu rakamlar Hava İş Sendikası'na bağlı THY çalışanları için geçerli. Yani iştirak şirketler için herhangi bir maaş artışı söz konusu değil. Bu da sıkça soruluyor, buradan söylemiş olalım. Onlar için maaş zammı sadece yıl sonlarında belirleniyor.
Ne diyelim hayırlı uğurlu olsun.
İştirak şirketleri demişken...
Bize ulaşabildikleri her yerden isyanlarını dile getiren çalışanlar var. Özellike yerde çalışan personelin durumu anladığım kadarıyla içler acısı. Çalışma şartları, ücretlendirme, hiyerarşideki adaletsizlik ve mobbinge varan baskılar... Neden diye soruyorsun cevabı bulamıyorsun. Daha nice detaylar var.
'Sen bize mecbursun' kafası insanların üstünde kara bir bulut gibi dolaşıyor. 'Sen gidersin bir başkası gelir' diye yağmur başlıyor ve sonra sığınacak yer ara... Astlık üstlük meselesi liyaketten değil de tanıdıktan geçiyorsa ıslanmamak mümkün değil zaten.
Uçak kazasına dair...
Geçtiğimiz günlerde dünya turuna çıkmak için Eskişehir Sivrihisar'dan havalanan pilot Mehmet Demirci'nin kontrolündeki Mooney M20J tipi uçak Erzurum-Bayburt sınırındaki dağlık araziye düşmüştü. Ne yazık ki pilot Demirci hayatını kaybetmiş, yanındaki eşi Hicran Kaya da yaralı olarak kurtulmuştu.
Bu kazada koordinatların net olarak belli olmasına rağmen uçağın bulunması 12-13 saati aşkın bir süreyi buldu. Uçağın bulunması havanın aydınlanması sonrası oldu. Kaldı ki, gündüz bulunmasına rağmen sisten göz gözü görümüyordu. Arazinin zorluğu, engebeli yapısı ve sisli hava uçağın bulunmasını epey zorlaştırmış görünüyor.
Bu tipi durumlarda, en azından koordinatlar böylesine açık seçik belliyken kazalara müdahale hızının artık bir şekilde beklenen sürelere inmesi kaçınılmaz olmuştur. Maksadım hariçten gazel okumak değil. Zaten arazinin zorluğu ve havanın durumu itibarıyla bunun zorluğunu tahmin edebiliyorum tabi ki... Ancak teknolojinin daha verimli kullanımı için ciddi bir çalışma yapılması gerektiğini düşünüyorum.
Ekiplerin o şartlardaki çalışması ve hırsını takdir etmemek elde değil. Sadece sisteme yönelik ve müdahale hızına ilişkin bir değerlendirme yapılması gerekir diye düşünüyorum.
Herkese hayırlı haftalar...
Yorumlar