Merhaba, son aylarda hem türbülans hem de pil ile veya şarj edilerek çalışan cihazlar ile bunları şarj etmek için kullanılan powerbanklerin uçuş emniyetine negatif etkisi hakkında ki haberler artarak devam ediyor. En sonda söyleyeceğimi en başta yazayım; Her iki unsur da riskli olmakla beraber kişisel görüşüm pil veya şarjlı cihazlar ile powerbanklerin uçaklar için türbülanstan daha tehlikeli olduğu şeklinde.
Türbülans ve Şarjlı Cihaz / Powerbank haberleri niçin arttı?
Uçaklar için türbülans , geçmişi olan fakat son yıllarda küresel ısınma / iklim değişiklikleri ve artan uçuş sayıları nedeniyle negatif etkisine daha çok şahit olduğumuz bir konu. İnsanoğlu, kendi bozduğu iklim sistemlerinin negatif etkilerini kısmen görmeye başladı. Suçlu olarak sadece fabrikaları ve kimyasal tesisleri düşünmeyin lütfen, bireysel olarak bizlerin de çok negatif etkisi var. Yazının konusu bu olmadığı için detay yazmıyorum. İlgilenenler, yapay zekaya, küresel ısınmada bireysel davranışların etkisi nedir diye sorabilir.
Şarjlı Cihaz / Powerbanklerin uçuş emniyetine etkisi konusu, türbülans kadar geçmişi olmayan bir risk unsuru. Cep telefonları ve diz üstü bilgisayarların kullanımı ile birlikte bataryaların, pillerin, şarjlı cihazların riskleri konuşulmaya başlanmıştı. Şarjlı/Pilli cihazlar hayatımızda o kadar çok yer aldı ki (diş fırçasının bile elektrikli /şarjlı modelleri kullanılıyor) artık neredeyse her yolcunun yanında bir cep telefonu, bir diz üstü bilgisayarı, bir iki adet elektrikli cihazı oluyor. Haliyle bu kadar cihaz olunca sayısal oran olarak sorun çıkması ihtimali de o kadar yüksek oluyor.
Şarjlı cihaz / Powerbank niçin riskli ?
Pil –batarya- şarjlı cihazların tamamı iyi kalite üretim değil, bazıları kalite standartları olmayan yerlerde üretiliyor. Bunların bazıları da düşük kalite imalatın yanı sıra uzun süreli ve kötü kullanım sonucu, risk potansiyeli daha yüksek hale geliyor. Bu tip cihazların çoğunun tüketiciye ulaştıktan sonra periyodik bakımı veya kontrolü söz konusu değil bu nedenle zaman içinde hasar görse de kötü durumda olsa da kullanılmaya devam edebiliyor.
Aynı bagaj içinde veya yakınlarında kolayca tutuşabilecek bir malzeme özellikle de kolonya, parfüm , bazı deterjan veya yakıt türleri gibi uçucu malzemeler olursa risk çok daha büyük oluyor. Normal şartlarda iyi muhafaza edilmiş, kapağı iyice kapatılmış bir parfüm şişesi bile yükleme sırasında / türbülans nedeniyle / sert iniş nedeniyle / vb hasar görüp sızıntıya sebep olursa ve yakınında bulunan bir şarjlı cihaz veya pilin ısınması veya hasarı sonucu yangına sebep olabilir.
Uni Air MD 90 uçağının kabininde taşınan motosiklet bataryası ve yan tarafında ki baş üstü dolapta şişe içinde taşınan yakıtın sebep olduğu kaza ile ilgili detay okumak isteyenler için: https://asn.flightsafety.org/wikibase/323687
(‘’ PROBABLE CAUSE: "A flammable liquid (gasoline) inside bleach and softener bottles and sealed with silicone was carried on board the aircraft. A combustible vapor formed as the leaking gasoline filled the stowage bin, and the impact of the landing aircraft created a short in a battery. The short ignited the gasoline vapor and created the explosion.’’ )
Uçuş emniyeti , potansiyel riskleri önceden görüp mümkün olduğunca azaltmayı hedefler. Bu nedenle sivil havacılık otoritelerinin düzenlemelerini eleştirmek değil destek olmak gerekir. Bu konuda çalışma yapan SHGM ile otoritenin tavsiyesini hızlıca uygulayan, THY ve PEGASUS hızlı uygulamaları için teşekkürü hak ediyor.
Uçaklar imal edilirken uçağın maruz kalabileceği yükler için gerekli hesaplamalar yapılır ve yük dayanımı bazen olası yük X 1.5 kat fazlasına kadar imalat yapılır. Türbülans yükü için de malzeme dayanımı ve tasarım (özellikle kanatlar) yaşanabilecek türbülanstan kaynaklanacak yükün daha fazlasını karşılayacak şekilde imal edilmiştir.
Yani türbülans için çok telaşa gerek yok fakat uçakta yangın konusu inanılmaz tehlikelidir. Pil, batarya, powerbank, şarjlı cihazlar vb. için alınacak her türlü önlem desteklenmeli diye değerlendiriyorum.
Türbülans nedir ? Türbülans Uçak düşürür mü ?
Uçuş sırasında türbülans yaşayan yolcuların en çok sorduğu soru ; türbülans uçak düşürür mü? sorusudur. Bu konuyu daha önce bir kaç kez ve uzunca yazmıştım şimdi kısaca yazayım.
Uçağı havada tutmamızı sağlayan kuvvetin (lift) oluşması ve devamı için kanatların üstünden ve altından akan havanın düzenli bir akış olması gerekir. Hava akışının bozulması lift (kuvvetininde) düzensizlikler / kesintiler oluşturarak uçağımızın titremesi ve sallanması gibi yolcuları rahatsız edecek sonuçlara sebep olur. Peki ne oluyor da hava akışı bozuluyor ? Atmosferi oluşturan hava kütlesinin farklı basınç, yoğunluk ve sıcaklıklara sahip olması nedeniyle bu farklılıkların yol açtığı hava hareketlilikleri olur. Dağlar ( özellikle sıra dağlar) , deniz, göl gibi gibi kara/su geçiş noktaları , mevsim değişiklikleri, gece gündüz gibi sıcaklık farkları ya da atmosfer yapısı nedeniyle atmosfer katmanları ve bölgeleri arasındaki başta sıcaklık olmak üzere farklar hava hareketlerine sebep olur. Bu hareketlerin farklı isimler ile tanımlanması söz konusu olsa da hava hareketi genel olarak “rüzgar” olarak adlandırılır. Hava akışının düzenli yatay rüzgarlar oluşturması ve uçağın bu rüzgar içinde uçmasında sorun olmaz fakat hava hareketinin kendi içinde dikey hareketlenmeler, hava girdapları gibi bozuk akışlar oluşturduğu bölgelerde yapılan uçuşlarda türbülanslar yaşanabilir. Bu bozuk hava içinde hareket eden uçağın kanatlarındaki hava akışı düzenli olmadığı için lift (kuvveti) bozulacak ve uçak sarsıntılı uçuş yapacaktır.
Atmosfer yapısı içinde boşluk olmaz bir başka ifade ile hava boşluğu kavramı veya uçak hava boşluğuna düştü ifadeleri yanlıştır. Deniz de dalga olması veya girdap olması gibi durumlar havada da olur fakat ne denizlerde “su boşluğu “ ne de Atmosferde “Hava boşluğu’’ olmaz. Somut anlaşılır bir örnek olsun diye söylenen “hava boşluğu” mecazi olmaktan öte bir anlam taşımaz. Fiziki olarak bir hava boşluğu söz konusu değildir. Yolcu gözüyle bakıldığında sarsıntılı uçuş “türbülanslı uçuş “ dikey hava hareketleri nedeniyle uçağın hareketli hava kütlesi içinde kalarak ani irtifa değişikliği yaşaması “ hava boşluğuna düşmek “ şeklinde adlandırılmaktadır.
Pilotlar uçak radarından türbülansı göremiyor mu ? Akla gelebilecek bir soru da bu kadar gelişmiş teknoloji var, uçakta hava durumunu görebildiğimiz radarlar var niçin halen türbülans sorunu yaşanıyor?
Türbülansın çok fazla çeşidi var (Açık Hava ,Sıcaklık Sapması ,Hamle , Konvektif, Cephe ,Wake, Mekanik) Aslında kötü hava şartlarının çoğu havacılık sistemi içinde tespit ediliyor ve bu yüzden çok nadir ciddi türbülans sorunları yaşanıyor. Pilotlar; kendilerine sunulan uçuş öncesi dispeç raporları, anlık meteoroloji raporları, diğer uçaklardan bildirilen hava durumu şartları ve ayrıca uçak radar sistemleri ile uçuş rotasında belli bir mesafede ki kötü şartlarını görebiliyor. Bütün bunlara ilave olarak pilotaj eğitimi içinde meteoroloji eğitimi bulunduğunu ve pilotların bu konuda da mesleki bilgi ve tecrübelerinin önemli bir kriter olduğunu belirtmekte fayda var. Bu kötü hava şartlarının bazıları rota değiştirmeye gerek olmayacak seviyede olduğu için uçuşa aynen devam ediliyor. Küçük sarsıntılar yaşanacak diye sürekli rota değişimi talebi takdir edersiniz ki doğru olmaz. Normal karayolunda araba ile seyahat eden bir şoför yoldaki küçük bozulmalar için yolunu değiştirmediği gibi pilotlar da kabul edilebilir seviyede ki kötü hava durumu için rotalarını değiştirmez. Hava boşluğuna düşmek şeklinde tabir edilen ve çoğunlukla açık hava türbülanslarının sebep olduğu hava durumu ise maalesef henüz uçak hava durumu radarlarının tam olarak tespit edemediği açık hava türbülansıdır. Böyle bir durumda uçaklar onlarca metre irtifa kaybetse bile herhangi bir hasar görmeyecek şekilde imal edildikleri için uçak açısından sorun olmaz. Yolcular için de aynı şeyi söylemek mümkün yeter ki emniyet kemerleri bağlı olsun.
Peki türbülans uçağı düşürür mü ?
Başka bir teknik arıza veya insan faktörü sorunu ile birleşmedikçe salt türbülans nedeniyle uçak düşmez. Yüzlerce kilometre hızla beton piste yapılan bir sert iniş (Hard Landing) uçak için türbülanstan çok daha fazla yük demektir.
Uçaklar bir çeşit hava akvaryumudur
Yolcu uçaklarının uçuş irtifası olan ortalama 35000 feet (11482 metre ) insanların yaşaması için uygun değildir. Bu yükseklikte havanın basıncı, sıcaklığı , oksijen miktarı vb. İnsanların yaşaması için olması gerekten çok uzaktır. Örneğin sıcaklık -50 °C civarındadır. Hava basıncı çok düşüktür. Haliyle insanların uçak içinde yaşayabilmesi için dış ortamdan bağımsız bir çeşit hava akvaryumu diyebileceğimiz suni şartlar oluşturulmaktadır. Benzer bir durum denizaltılar için de geçerlidir. Denizaltında da insanları derinliklerde deniz suyunun yüksek basıncından koruyan ve rahatlıkla nefes alıp yaşamalarını sağlayan suni bir ortam oluşturulmuştur.
Artan türbülans olayları için çözüm olarak bir kaç koldan iyileştirmeler yapılmaya çalışılıyor. Örneğin, uçak kanat tasarımlarının revizesi , meteorolojik radarlarının geliştirilmesi, uçuş rotaları ve uçuş için yapay zeka kullanılarak iyileştirmeler sağlanması gibi.
Türbülanstan korkanlar için pozitif bir cümle ile bitireyim, havacılık literatüründe salt türbülans nedeniyle düşen bir ticari bir yolcu uçağı yoktur. Powerbank benzeri riskler için de iyi haber, bu konu hakkında oluşan farkındalık sayesinde önleyici tedbirlerin gündeme gelmesi diyebilirim.
Saygılarımla
Erdal Gülmez
Yorumlar