11 Ağustos 2025, Pazartesi
Erdal GÜLMEZ
Erdal GÜLMEZ [email protected]

POWERBANK VE BENZERİ CİHAZLAR UÇAKLAR İÇİN TÜRBÜLANSTAN DAHA TEHLİKELİ

Merhaba, son aylarda hem türbülans hem de pil ile veya şarj edilerek çalışan cihazlar ile bunları şarj etmek için kullanılan  powerbanklerin uçuş emniyetine negatif etkisi hakkında ki haberler artarak devam ediyor.  En sonda söyleyeceğimi en başta yazayım; Her iki unsur da riskli olmakla beraber kişisel görüşüm pil veya şarjlı cihazlar ile powerbanklerin  uçaklar için  türbülanstan daha tehlikeli  olduğu şeklinde.

Türbülans  ve Şarjlı Cihaz / Powerbank haberleri niçin arttı?

Uçaklar için türbülans , geçmişi olan fakat son yıllarda küresel ısınma / iklim değişiklikleri ve artan uçuş sayıları  nedeniyle  negatif etkisine daha çok şahit olduğumuz bir konu. İnsanoğlu, kendi bozduğu iklim sistemlerinin negatif etkilerini kısmen görmeye başladı. Suçlu olarak sadece fabrikaları ve kimyasal tesisleri düşünmeyin lütfen, bireysel olarak bizlerin de çok negatif etkisi var. Yazının konusu bu olmadığı için detay yazmıyorum.  İlgilenenler, yapay zekaya, küresel ısınmada bireysel davranışların etkisi nedir diye sorabilir.

Şarjlı Cihaz / Powerbanklerin uçuş emniyetine etkisi konusu, türbülans kadar geçmişi olmayan bir risk unsuru. Cep telefonları ve diz üstü bilgisayarların kullanımı  ile birlikte bataryaların, pillerin, şarjlı cihazların  riskleri konuşulmaya başlanmıştı. Şarjlı/Pilli cihazlar hayatımızda o kadar çok yer aldı ki (diş fırçasının bile elektrikli /şarjlı modelleri kullanılıyor)  artık neredeyse her yolcunun  yanında bir cep telefonu, bir diz üstü bilgisayarı, bir iki adet elektrikli cihazı oluyor. Haliyle bu kadar cihaz olunca sayısal oran olarak sorun çıkması ihtimali de o kadar yüksek oluyor.

Şarjlı cihaz / Powerbank niçin riskli ?

Pil –batarya- şarjlı cihazların tamamı iyi kalite üretim değil, bazıları kalite standartları olmayan yerlerde üretiliyor.  Bunların bazıları da   düşük kalite imalatın yanı sıra    uzun süreli  ve kötü kullanım  sonucu,  risk potansiyeli  daha yüksek hale geliyor. Bu tip cihazların çoğunun  tüketiciye ulaştıktan sonra periyodik bakımı veya  kontrolü söz konusu değil bu nedenle zaman içinde hasar görse de kötü durumda olsa da kullanılmaya devam edebiliyor.  

Aynı bagaj içinde veya yakınlarında kolayca tutuşabilecek bir malzeme özellikle de  kolonya, parfüm , bazı deterjan veya yakıt türleri gibi uçucu malzemeler olursa risk çok daha büyük oluyor. Normal şartlarda iyi muhafaza edilmiş, kapağı iyice kapatılmış bir parfüm şişesi bile  yükleme sırasında / türbülans nedeniyle / sert iniş nedeniyle  / vb  hasar görüp sızıntıya sebep olursa ve yakınında bulunan bir şarjlı cihaz veya pilin ısınması veya hasarı sonucu yangına sebep olabilir.

Uni Air  MD 90 uçağının kabininde taşınan motosiklet bataryası  ve yan tarafında ki baş üstü dolapta şişe içinde taşınan yakıtın sebep olduğu kaza ile ilgili detay okumak isteyenler için: https://asn.flightsafety.org/wikibase/323687

(‘’ PROBABLE CAUSE: "A flammable liquid (gasoline) inside bleach and softener bottles and sealed with silicone was carried on board the aircraft. A combustible vapor formed as the leaking gasoline filled the stowage bin, and the impact of the landing aircraft created a short in a battery. The short ignited the gasoline vapor and created the explosion.’’ )

Uçuş emniyeti , potansiyel riskleri önceden görüp mümkün olduğunca azaltmayı hedefler. Bu nedenle  sivil havacılık otoritelerinin düzenlemelerini eleştirmek değil  destek olmak gerekir. Bu konuda çalışma yapan SHGM ile otoritenin tavsiyesini hızlıca uygulayan,  THY ve PEGASUS hızlı uygulamaları için  teşekkürü hak ediyor.

Uçaklar imal edilirken uçağın maruz kalabileceği yükler için gerekli hesaplamalar yapılır ve yük dayanımı bazen olası yük X 1.5 kat fazlasına kadar imalat yapılır.   Türbülans yükü için de  malzeme dayanımı ve tasarım (özellikle kanatlar)   yaşanabilecek türbülanstan kaynaklanacak yükün daha fazlasını karşılayacak şekilde imal edilmiştir.    

Yani  türbülans için çok telaşa gerek yok fakat  uçakta yangın konusu inanılmaz tehlikelidir. Pil, batarya, powerbank, şarjlı cihazlar vb. için  alınacak her türlü önlem  desteklenmeli diye değerlendiriyorum.

Türbülans nedir ? Türbülans Uçak düşürür mü ?

Uçuş sırasında türbülans yaşayan yolcuların en çok sorduğu soru ; türbülans uçak düşürür mü? sorusudur.  Bu konuyu daha önce bir kaç kez ve uzunca  yazmıştım şimdi kısaca yazayım.

  • Havada boşluk olur mu ?
  • Türbülans uçak düşürür mü?
  • Pilotlar uçak radarından türbülansı göremiyor mu ?
  • Uçaklar hava akvaryumudur.

Uçağı havada tutmamızı sağlayan kuvvetin (lift) oluşması ve devamı  için kanatların üstünden ve altından akan havanın düzenli bir akış olması gerekir. Hava akışının bozulması lift (kuvvetininde) düzensizlikler / kesintiler oluşturarak  uçağımızın titremesi ve sallanması gibi yolcuları rahatsız edecek sonuçlara sebep olur.  Peki ne oluyor da hava akışı bozuluyor ? Atmosferi oluşturan hava kütlesinin farklı basınç, yoğunluk ve sıcaklıklara sahip olması nedeniyle bu farklılıkların yol açtığı  hava hareketlilikleri olur. Dağlar ( özellikle sıra dağlar) , deniz, göl gibi  gibi kara/su geçiş noktaları , mevsim değişiklikleri, gece gündüz gibi sıcaklık farkları ya da atmosfer yapısı nedeniyle  atmosfer katmanları ve bölgeleri arasındaki başta sıcaklık olmak üzere farklar hava hareketlerine sebep olur. Bu hareketlerin farklı isimler ile tanımlanması söz konusu olsa da hava hareketi genel olarak “rüzgar” olarak adlandırılır. Hava akışının düzenli  yatay rüzgarlar oluşturması ve uçağın bu rüzgar içinde uçmasında sorun olmaz fakat hava hareketinin kendi içinde dikey hareketlenmeler, hava girdapları gibi   bozuk akışlar oluşturduğu bölgelerde yapılan uçuşlarda türbülanslar yaşanabilir.  Bu bozuk hava içinde hareket eden uçağın kanatlarındaki hava akışı düzenli olmadığı için lift (kuvveti) bozulacak ve uçak sarsıntılı uçuş yapacaktır.

Atmosfer yapısı   içinde  boşluk olmaz bir başka ifade ile hava boşluğu  kavramı veya uçak hava boşluğuna düştü ifadeleri  yanlıştır. Deniz de dalga olması veya girdap olması gibi durumlar havada da olur fakat ne denizlerde  “su boşluğu “ ne de Atmosferde “Hava boşluğu’’ olmaz.  Somut anlaşılır bir örnek olsun diye söylenen “hava boşluğu”  mecazi olmaktan öte bir anlam taşımaz. Fiziki olarak bir hava boşluğu söz konusu değildir. Yolcu gözüyle bakıldığında sarsıntılı uçuş  “türbülanslı uçuş “ dikey hava hareketleri nedeniyle uçağın hareketli hava kütlesi içinde kalarak ani irtifa değişikliği yaşaması      “ hava boşluğuna düşmek “ şeklinde adlandırılmaktadır. 

Pilotlar uçak radarından türbülansı göremiyor mu ? Akla gelebilecek bir soru da bu kadar gelişmiş teknoloji var, uçakta hava durumunu görebildiğimiz radarlar var  niçin halen türbülans sorunu yaşanıyor?

Türbülansın çok fazla çeşidi var (Açık Hava ,Sıcaklık Sapması ,Hamle , Konvektif, Cephe ,Wake, Mekanik)  Aslında kötü hava şartlarının çoğu havacılık sistemi içinde tespit  ediliyor ve bu yüzden çok nadir ciddi türbülans sorunları yaşanıyor. Pilotlar; kendilerine sunulan uçuş öncesi dispeç raporları, anlık meteoroloji raporları, diğer uçaklardan bildirilen hava durumu şartları ve ayrıca  uçak radar sistemleri ile uçuş rotasında belli bir mesafede ki kötü şartlarını görebiliyor. Bütün bunlara ilave olarak pilotaj eğitimi içinde meteoroloji eğitimi bulunduğunu ve pilotların bu konuda da mesleki bilgi ve tecrübelerinin önemli bir kriter olduğunu belirtmekte fayda var.  Bu kötü hava şartlarının bazıları rota değiştirmeye gerek olmayacak seviyede olduğu için uçuşa aynen devam ediliyor. Küçük sarsıntılar yaşanacak diye sürekli rota değişimi talebi takdir edersiniz ki doğru olmaz. Normal karayolunda araba ile seyahat eden bir şoför yoldaki küçük bozulmalar için yolunu değiştirmediği gibi pilotlar da kabul edilebilir seviyede ki kötü hava durumu için rotalarını değiştirmez. Hava boşluğuna düşmek şeklinde tabir edilen ve çoğunlukla açık hava türbülanslarının sebep olduğu hava durumu ise maalesef henüz uçak  hava durumu radarlarının tam olarak tespit edemediği açık hava türbülansıdır. Böyle bir durumda   uçaklar  onlarca  metre irtifa kaybetse bile herhangi bir hasar görmeyecek şekilde imal edildikleri için uçak açısından sorun olmaz. Yolcular için de aynı şeyi söylemek mümkün yeter ki emniyet kemerleri bağlı olsun.

Peki türbülans uçağı düşürür mü ?

Başka bir teknik arıza veya insan faktörü sorunu ile birleşmedikçe salt türbülans nedeniyle uçak düşmez. Yüzlerce kilometre  hızla beton piste yapılan bir  sert iniş (Hard Landing)   uçak için  türbülanstan çok daha fazla yük demektir.

Uçaklar bir çeşit hava akvaryumudur

Yolcu uçaklarının uçuş irtifası olan ortalama 35000 feet (11482 metre  )  insanların yaşaması için uygun değildir. Bu yükseklikte havanın basıncı, sıcaklığı , oksijen miktarı vb. İnsanların yaşaması için olması gerekten çok uzaktır. Örneğin sıcaklık  -50 °C  civarındadır. Hava basıncı çok düşüktür.  Haliyle insanların uçak içinde yaşayabilmesi için dış ortamdan bağımsız  bir çeşit hava akvaryumu diyebileceğimiz suni şartlar oluşturulmaktadır. Benzer bir durum denizaltılar için de geçerlidir. Denizaltında da  insanları derinliklerde deniz suyunun yüksek basıncından koruyan ve rahatlıkla nefes alıp yaşamalarını sağlayan suni bir ortam oluşturulmuştur.

Artan türbülans olayları için çözüm olarak  bir kaç koldan iyileştirmeler yapılmaya çalışılıyor. Örneğin, uçak  kanat tasarımlarının revizesi , meteorolojik radarlarının geliştirilmesi, uçuş rotaları ve uçuş için yapay zeka kullanılarak iyileştirmeler sağlanması gibi.

Türbülanstan korkanlar için pozitif bir cümle ile bitireyim, havacılık literatüründe  salt türbülans nedeniyle düşen bir ticari bir yolcu uçağı yoktur.  Powerbank benzeri riskler için de iyi haber, bu konu hakkında oluşan farkındalık sayesinde önleyici tedbirlerin gündeme gelmesi diyebilirim.

Saygılarımla         
Erdal Gülmez

POWERBANK VE BENZERİ CİHAZLAR UÇAKLAR İÇİN TÜRBÜLANSTAN DAHA TEHLİKELİ

Yorumlar

Bu haber için henüz yorum gönderilmedi.

Yorum Gönder

Kalan karakter 1000