Son günlerde daha doğrusu aylarda sürekli olarak yazdığımız havacılık haberlerinden biri aklıma Atatürk Havalimanı ve İGA'ya taşınma sürecini düşürdü. Neydi o haber? İstanbul Havalimanı'nın Avrupa'da lider oluşu haberi...
Aylardır bir haber var. Aslında haber aynı ancak tarih değiştikçe sonuç değişmediği için devamlı haber olan içerik. Biliyorsunuz Avrupa Hava Seyrüsefer Güvenliği Teşkilatı'nın (EUROCONTROL) haftalık olarak yayınladığı rapor var. Bu raporda Avrupa'daki meydanların performansı baz alınıyor. Ona göre de liste yapılıyor. Bu listede İstanbul Havalimanı uzunca bir süredir genellikle lider.
Haftalık rapora göre günlük ortalama uçuş sayısıyla İstanhul Havalimanı Avrupa'da hep zirvede. Geçtiğimiz haftanın lideri de günlük ortalama bin 494 uçuşla yine İGA oldu.
Peki neden Atatürk Havalimanı geldi aklıma?
Atatürk Havalimanı Türk havacılığının en büyük gurur kaynaklarından biridir. Bir tarihtir. Oranın kapanmasıyla beraber İGA'ya geçiş hem biraz sancılı biraz da tartışmalı olmuştu hatırlayacaksınız. Hem adıyla hem yeriyle İstanbul Havalimanı çok konuşulmuştu. Pandemiye denk gelmesi, uçuşların durması ve buna bağlı olarak kiranın ertelenmesi, henüz tam olarak bitmeden açılması vs...
Hatta taksi sürelerinin uzun olmasından dolayı havayolu şirketlerine uçuş başına 500 dolara yakın ek maliyet oluşturmuştu.
O dönem epey konuşulmuş ve tartışılmıştı.
İşin bana göre olan kısmında ise Sabiha Gökçen'in pist yapımının uzaması vardı. Teknik konular her ne kadar uzun uzadıya konuşulsa da bana göre sürekli ertelenmesinin altında İstanbul Havalimanı vardı. Sistemin tamamen oturması, bir alışkanlık haline gelmesi ve tercih edilir olması için böyle bir süreç yaşandı.
Daha sonra pandeminin etkisini yitirmesiyle ciddi bir atılım yaşanmaya başladı İGA'da.. Müşteri odaklı bir çalışma prensibi, devamlı büyümeye odaklı planlar ve çalışmalar...
Öyle ki dünyada sadece Atlanta’da yapılabilen 3'lü paralel pist operasyonunu hayata geçirecekler. Bu henüz Avrupa'da bile yok. Bu da taksi sürelerini 10 dakikaya kadar indirecek.
Mevcut durumda yolcu sayısı 5 yılda 310 milyona, uçuş sayısı da 2 milyon 100 bin rakamına yaklaştı.
Kısacası İstanbul Havalimanı pandemiden sonra verdiği sınavı başarıyla geçmeye devam ediyor. Takdiri hak ediyor.
Atatürk Havalimanı kapandıktan sonra epey tartışılan meydan, o tartışmaları olumlu anlamda sona erdirdi. Bu hızla devam etmesi halinde dünyada ilk 5'e girmesi işten bile değil.
Dünyada biri İstanbul Havalimanı'nı andığında neden gurur duymayasınız ki? Ya da Türk Hava Yolları'ndan bahsettiğinde içiniz kıpır kıpır olmaz mı?
Başarı alkışlanacak, başarısızlık eleştirilecek. Bu normal olan her yerde her zaman böyledir.
Siz siz olun anormalliğe alışmayın.
Herkese hayırlı haftalar...
Yorumlar