Yıllar, yıllar önce gitmiştim TAI’ye. F16 test pilotu Şener Koltuk’un gösterisini haberleştirmiştik. Sevgili Ali Genç’in daveti üzerine tesislere gittim. Hem Temel Kotil ile uzun bir aradan sonra konuşma fırsatı bulacaktım hem de bakalım bahsedildiği gibi TAI bir atılım içinde mi onu gözlemleyecektim.
Burada bana verilen bilgilerden çok gözlemimi yazmak istiyorum. Temel Kotil’i kamuoyu THY Genel Müdürlük sürecinden tanıyor. Keza biz de öyle tanıdık kendisini. Gerçeği konuşmak gerekirse çok Fazla eleştirilerime maruz kaldı. Hatta TAI’de yaptığı atamaları, gereksiz işten çıkarmaları da çokça yazdım çizdim.
Belki de bir değişimi planlamıştır, belki de olması gerekeni yapmıştır. Sonuç olarak kendi tarzını, savunma sanayi ve sivil havacılık sektöründeki teknolojik gelişimi yapabilmek için bu tür adım atmasının sağlıklı olacağını düşünmüş olabilir.
Genelde TAI’yi o TV’lerde gördüğünüz tören alanı ile hafızalarınıza kazımış olabilirsiniz.
Tam tamına gözlem anlatacağım. Daha tesislere girdiğimde mutasyona uğramış hissettim kendimi. Temel beye ulaşmak için büyük bir ilçeyi boydan boya araç kullanarak kat etmiş kadar yol aldım.
“Bulamazsınız Ali Bey sizi almaya gelecekler” nezaketine içten içe gülerek “Bir avuç yer neresini bulamayım” derken ulaştırmadan bir arkadaş geldi ve ben onu takip ederek Temel beye ulaştık. Git babam git yol bitmedi.
Sağa sola bakarak gidiyorum ki gizlenen bir durum var mı sorarım içgüdüsü yaşıyorum. Sanki bir üniversite kampüsündeyim gibi hissediyorum kendimi.
Genç kardeşlerim öğlen tatilinde. Bu arada binalarda devasa Trabzonspor bayrakları da dikkatimi çekiyor. Sorduğum da gelenek olduğu, şampiyon takımın bayrağı asılırmış her sene. Güzel bir yaklaşım.
Velhasıl Temel Beye ulaştık. Koridorlarda tanıdık yüzlerle karşılaşıyoruz. Hiç değişmemiş. Odadaki devasa Atatürk tablosu dikkat çekti. Hem de Temel beyin oturduğu masanın arkasında. Müthiş gurur verici. “İstikbal Göklerdedir” diyen Atatürk’ün havacılık sanayimizin ana üssünde o tablosu gurur verici.
Mütevazılık hat safhada. Bu tip yerlerde genel müdürler kibir abidesi olur. Temel bey kendi odasından kalkıp çay servisi yapan personele seslenip çay isteyecek kadar halk tipi tavır sergiledi. Biraz dünü, bugünü ve yarını konuştuk.
THY’den bahsettik, TAI’den bahsettik. O muhabbetler odada kalsın.
Biz Ali Genç ve diğer ekip personeli ile sahayı dolaşmaya çıktık. Resmen başım döndü diyebilirim. Dedim ya mutasyona uğramış hissettim kendimi diye. İlk milli savaş uçağının parçasının sergilendiği binadan başladık tesis dolaşmaya.
Bana bu parçanın çok önemli olduğundan, bir aracın şasisi neyse bu parçanın da uçakta o derece önemli olduğunu anlattılar. Elbette önemli ama daha çok sular geçmesi lazım köprünün altından.
Bina o kadar görkemli, o kadar büyük ki satırlarla anlatılamaz. Mühendislik binası olduğu, beyin ekibinin bu binada çalıştığını öğrendim.
Aslında sayfalarca yazabilirim görüşlerimi ama kısa kısa geçeceğim. Etkileyici binadan bir an evvel çıkmak için “Beni üretim hattına götürün, binalardan haz etmem” dedim.
Sonra yine devasa bir hangara geçtik. Hangar bizim yerli savaş uçağımızın üretim hattı olacak. Birkaç ay içinde tamamlanacağı ifade edildi ki ben buna gördüklerimden sonra inandım, inancım tazelendi, güvenim geldi.
“Hayal ettiğim havacılık endüstrisi nihayet filizlenmiş meyve bile veriyor” dedim kendi kendime.
Gördükçe daha fazlasını görmek istedim. Sırasıyla dolaşmaya başladık. Her bir ürünün ayrı tesisi var.
En etkileyici bölüm Atak helikopterleri ile Gökbey (Genel Maksat Helikopteri) üretim hattı idi. Sıra sıra dizilmiş üretim yapılıyordu. Bir Türk olarak gurur duymamak hain olmakla eş değer diyebilirim. Açıkçası göğsüm kabardı. Hem savunma sanayimizin güçlendiğini hem de ülke ekonomisine katkı verildiğini gördüm.
Aynı şeyleri insansız hava araçları hattında da gördüm. Hürkuş, Anka, Aksungur da sıra sıra dizilmiş ve üzerinde çalışan gencecik teknisyen, mühendis arkadaşların, gençlerin azimle, heyecanla çalıştıklarına şahitlik ettim.
Anlatılacak o kadar çok şey var. Ama anlatmakla bitmez.
Benim şahsi kanaatim Temel Kotil başarmış.
Sırada neler var bir bilseniz. Rüzgar tüneli, demirkuş gibi bir dolu proje sürüyor. Tam bir havacılık üssü olma yolunda ilerliyor.
Fransa’nın Toulouse şehrinde gördüğüm havacılık üssünden fersah fersah daha iyi ve daha ihtişamlı.
Etkilenmemek elde değil.
Son söz olarak “Rize’de mezar yerimi hazırlattım” diyen Temel Kotil’i tebrik ediyorum. Sistem kuruluyor ve gitse de kalsa da artık yürümemesi için kör topal olması gerekir.
Not mu verelim! 100 üzerinden yüz.
Yorumlar Tüm Yorumlar (24)