20 Ekim 2025, Pazartesi
Ali KIDIK
Ali KIDIK [email protected]

KOKU HALA UÇUŞTA

THY – SGK – Hukuk hattında ayrıcalık, çifte standart ve kabin personeline büyük haksızlık. Kokpit, girdi/çıktı ile hiçbir şey olmamış gibi işine devam ederken aynı ayrıcalık kabine tanınmadı.

Türk Hava Yolları'nda son haftalarda sessiz bir operasyon yürütülüyor. Ama bu sessizlik sadece motor gürültüsünü bastırıyor; adaletsizliğin sesini değil. Maalesef bu durum hiçbir medyada yer almıyor ve üstelik “havacılık gazetecisi” kisvesi altında sektörden nemalananlar, patron reklamı yapmaktan ve bu nedenle asıl yapması gerekeni maalesef görmüyor.

EYT kapsamında emekliliğe hak kazanan yüzlerce THY çalışanı, “aylık bağlandı” bahanesiyle işten çıkarıldı. Ancak o tabloya biraz yakından bakınca görülüyor ki herkes aynı muameleye uğramamış. Kokpit ayrıcalıklı, kabin mağdur.

Bir günde çık, bir günde dön – Kokpitte “girdi-çıktı” sihri.

Pilotlara özel bir yol bulundu. Bazılarına bir günlüğüne işten çıkış yapıldı, ertesi gün aynı kişiler tekrar “işe alınmış gibi” gösterildi. SGK kayıtlarında her şey yasal görünüyor: Çıkış tarihiyle giriş tarihi arasında bir gün fark var. Sonuç? Ne maaş kaybı var, ne uçuş kaybı. Hem uçuyorlar, hem maaşlarını alıyorlar, hem de tazminatları kenarda duruyor. Kısacası kokpite “yumuşak iniş”, kabine ise “zorunlu tahliye”.

Kabin personeline ayrımcılık
Kabin memurlarına aynı imkan tanınmadı. Onlara ne “girdi-çıktı” yapıldı, ne de işe dönüş. SGK sisteminde “emekli oldu” görününce THY bu fırsatı kaçırmadı ve hepsini işten atmanın kılıfı olarak gördü.  Ama aslında bu insanlar, ne emekli gibi rahat, ne çalışan gibi güvende. EYT hakkını kazandıkları için cezalandırıldılar.

Kimi ev kirasını ödeyemiyor, kimi sağlık güvencesiz kaldı. Ve en acısı: THYde yıllarca “ailenin bir parçası” diye yüceltilen bu insanlar, bir sabah tek mesajla “İnsan Kaynakları Başkanlığına” davet edildiler. Ve önlerine kabul edilemez üç seçenek koydular. Ve maalesef fesih kararını imzalamak zorunda kaldılar. Çünkü üç şık içinde onlara en uygunu buydu. Aile yalnız kokpittekiler içinmiş meğer.

SGK tarafı neden suskun?
SGK’nın içinden gelen bilgiler bazı dosyaların “hızlıca çözüldüğü”, bazılarının ise “bilinçli olarak bekletildiği” yönünde. Yani bir avukatın müvekkillerine hızlıca maaş bağlanırken diğer avukatın müvekkillerine ise hem çalışma hem de faizli emekli maaşı anlamına gelecek bir zamana yayma yolu izleniyor.

SGK'daki kimi avukatların THY ile “koordineli” hareket ettiği iddiaları, sadece çalışanlar arasında değil, hukuk çevrelerinde de konuşuluyor. Tarafsız olması gereken kurum taraf gibi davranıyor. Kimin dosyası onaylanır, kiminki bekletilir; artık yasa değil, ilişki belirliyor. Kısacası kokuyor SGK tarafı.

THYnin aidiyet sınavı
Bu kurumda yıllarını vermiş, gökyüzünü evi bilmiş insanlar var. Birçoğu hala THY logosunu “marka değil, kimlik” olarak görüyor. Ama aidiyet tek taraflı yaşanmaz. THY kabin personeline yapılan bu muameleyi açıklamak zorunda. Neden aynı hak kokpite tanınıyor da kabine değil? Neden bazıları “bir gün çıkıp bir gün geri” dönerken diğerleri bir daha çağrılmıyor?

Adalet kabin kapısında kaldı. Bugün THYdeki en net tablo şu: Kokpit uçuyor, kabin bekliyor. Birileri hem maaş alıyor, hem tazminatını koruyor, diğerleri ise hakkını aradığı için sistem dışına itiliyor.

Ve SGK bütün bu tabloya seyirci kalıyor. Tarafsızlık değil, tarafgirlik kokuyor her yerden.

Bu koku ne jet yakıtı, ne kahve...

Bu adaletsizliğin kokusu.

Ve o koku hala uçuşta.

KOKU HALA UÇUŞTA

Yorumlar

kimse görmeden ~ 2 saat önce
kimse görmedeeen Allah muhafaza aile var

Yanıtla

Kalan karakter 1000

Yorum Gönder

Kalan karakter 1000