Yıllardır mail alırız, yorum alırız, mesaj alırız 5M çalışanlarından. Mesajların özü “Sesimiz olun, bu şirkette köle gibi kullanılıyoruz” şeklinde. Hep bir sonraki sefere derken, yeni gündemlerle öteledik 5M şirketini. Bu hafta “bir bakalım” dedik ve neler gördük neler. Tam bir bulmaca-bilmece.
Açıkçası işin içinden çıkmak için günlerdir çalışıyoruz. “Kimdir bu 5M” diye yola çıktık. Baktıkça deşildi, deşildikçe kokmaya başladı, koktukça yeni bilgilere ulaştık. Belki uzun bir yazı olacak ama 5M ayrıcalığını anlamanız için biraz detay vermek gerekir.
Öyle bir kayırmacılık var ki bunu daha en başında şirketin kuruluşunun ana kanunu olan ticaret sicil gazetesinde ipucunu veriyor size. Şirketin nasıl ayrıcalıklı bir şirket olduğu, THY Kargo’nun işinin doğrudan verildiğinin açık göstergesi. Ticaret Sicil Gazetesi’nin Ortaklığın kuruluş amacında; Türk Hava Yolları iştiraki TGS’nin ihale ettiği kargo işçilik, operasyon, operatörlük gibi açıklama ile madde yer alıyor.
Yani kendileri TGS’den bir ihale almışlar ve bu ihalenin gerekliliklerini yerine getirme kisvesi vermiş. Oysa böyle bir ihale hiç yok.
İşin doğrusu THY, 5M şirketine kargo işçiliğini vermiş ve nasıl verdiği de belli olmayan bir düzen içinde THY’nin kargo binasında bütün yükleme-boşaltma işlemlerini 5M yapmaya başlamış.
Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü apron kartı vermeyince TGS devreye giriyor ve alt taşeron kisvesi adı altında 5M çalışanlarına apron-terminal kartı veriliyor. THY’nin burada TGS’yi hülle olarak kullandığı anlaşılıyor.
Tabi şirketle ilgili aşağıda vereceğim bilgiler dudaklarınızı uçuklatacak.
İşi kılıfına uydurmak için de THY, TGS ile protokol imzalıyor ve bu protokol gereği 5M ödemeleri TGS üzerinden yapılıyor. Oysa hiçbir şekilde TGS’nin işle ilgili bir ihalesi yok, doğrudan sorumluluğu yok. TGS de THY’nin ödeme taşeronluğunu yapıyor.
Personelden gelen, zorbalık, mobbing, düşük ücret gibi şikayetlerle fokuslandığımız 5M şirketinin hikayesi ise şöyle.
5M şirketinin doğuşu 2001 yılında kurulan GAPTEM Gıda Temizlik şirketine dayanıyor. Bu şirket Şanlıurfa’da kuruluyor.
Şirket Ahmet Aslan, Mehmet Emin Süt ve Kerem Aydoğmuş tarafından kuruluyor. Hemen bir yıl geçmeden de şirketin hisseleri 2002 yılında el değiştiriyor. Kerem Aydoğmuş hisselerini Hatice Süt ve Ahmet Aslan’a devrederken, Mehmet Emin Süt ise hisselerini Hatice Süt’e devrediyor.
Çok geçmeden yani 6 ay sonra 2003 yılında Ahmet Aslan hisselerini Orhan Aslan’a devrediyor ve şirket Hatice Süt ile Orhan Aslan tarafından yürütülüyor.
Bitmedi… 7 ay sonra ise Temmuz ayında Orhan Aslan da şirketteki 400 pay hissesinin 392’sini Hatice Süt’e geri kalan 8 pay hissesini de Hüseyin Baynaz isimli kişiye devrederek ortaklıktan ayrılıyor.
Her şey o kadar değişken ve hızlı gidiyor ki şirketin neden bu kadar ortaklık yapısını değiştirdiği anlamak mümkün olmuyor.
Ve bunlarla de yetinilmiyor. Hemen üç ay sonra Eylül ayında bu kez Hatice Süt sahibi olduğu 792 hissenin 784’ünün Hüseyin Baynaz’a geri kalan 8 hissesini de Mehmet Dursun’a devredip şirketten ayrılıyor.
Tam bir yılan hikayesi.
Bu kez 2004 yılına gelindiğinde hemen Ocak ayı başında Hüseyin Baynaz hisselerini Ömer Cevheri ve Aydoğan Topçuoğlu’na devrediyor.
Bu devirler sıkça 2006 yılına kadar sürekli değişkenlik gösteriyor. Ama işin ilginç yanı şirkete bir anda Aziz İhsan Aktaş ortak oluyor ve şirketin merkezi Şanlıurfa’dan Diyarbakır’a taşınıyor.
Hisse devirleri uzadıkça uzuyor. 2010 yılına gelindiğinde şirketin unvanı 5M Sosyal Hizmetler olarak değiştiriliyor.
Uzatmayalım. 5M hikayesi Ankara’da bir şirket evliliği yapıyor.
Ankara’da yeni bir 5M dünyaya geliyor. Şirket, Amasya Merkezli Birbey İnsan Kaynakları şirketi ile 5M Yer Hizmetleri AŞ şirketini kuruyorlar.
Ama işin ilginç yanı şirket yetkilisi olan Muhammet Emin Çeken, Cumhurbaşkanı ile sürekli pozlar verip, güç göstergesi hissiyatı veren ve bir dönem Ak Parti Çankaya ilçe yöneticiliği yapan Metin Çeken’in yakın akrabası.
Bakın hileleri anlatıyorum.
2015 yılında Ankara’da kurulan şirket bir sene sonra Van’a taşınıyor. 2016 yılında Van’da olan şirket 2017 yılında nereye taşınıyor dersiniz. Kilis’e taşınıyor. 2017 yılında Kilis’te faaliyet gösteren 5M, sermayesini de 25 milyon TL’ye çıkartıyor.
2018 yılında şirket yine bir hisse devri yapıyor. 2019 yılında bu kez şirket yine adres değişikliği yaparak Diyarbakır’a taşınıyor.
Şirketin sürekli adres değiştirmesi ve her defasında personeli değişik adreslerde sigortalı yapması tazminatlardan kaçmak olarak değerlendiriliyor.
Şimdi sormak gerekiyor. Bu kadar zikzak yapan, süreklik ortaklık yapısı değişen bir şirket ile THY hangi amaçla çalışmaktadır?
TGS’nin yapacağı işler 5M adlı şirkete nasıl ve neden verildi?
Çalışanların sürekli mobbing şikayetinde bulunduğu bu şirket denetlenmekte midir?
Şimdi sizlere çalışanlardan gelen birkaç maili, mesajı isimsiz vermek istiyorum.
“Merhaba Ali Bey,
Yıllardır süregelen bu eziyeti lütfen dillendirin yazın sesimiz olun.
7 senedir kargonun ağır yükünü insanların üzerine vererek bizlere hiç muamelesi yapmaktalar.
Sahipsiz kimliksiz bir şekilde çalışmaktayız. Şirket sahibi kimdir merkezi neresidir sorumlusu hangi vasıflara sahiptir bilmemekteyiz.
Burada idari işler altında bir kadroyla 3-4 bine yakın çalışan idare edilmektedir.
Her sene sözleşme uzuyor ne bir bize danışan var ne de soran en sonda yüzeysel bir ihaleyle 3 sene daha uzattılar.
Sendikalaşmamıza bile izin verilmemekte ve sendika üyeliklerini savunan insanları direk işten çıkarmaktalar.
Maaş zam ve ek haklar zaten Türkiye şartlarında komik durumlar.
Üniversite mezunu 150 ₺ ekstra hak almakta veya kıdem yılına 20₺ gibi bir rakam verilmekte vb.
Tazminatlarımız yıllardır içerde 2 senede bir verilen tazminatlar bunlar geldikten sonra son buldu.
EKİM ayında 7 seneleri doldu ve ihtiyaç sahibi o kadar çalışan olmasına rağmen tazminatlar verilmedi.
Lütfen ilgilenin ve sesimizi duyurun.”
“Ali bey merhaba,
ben 5M taşeron şirketinde 5 yıldır çalışmaktayım.
2 yıllık yapılan sözleşme yenilenmeden 7 yıldır devam ediyor.
ben işe girdiğimden beri her sene EYLÜL-EKİM ayında şirketin gitmesi tazminatların verilmesi ve yeni gelen şirketin yeni sözleşme ile beraber zam vermesi beklentisi içerisindeyiz, ancak her sene uzatıldı söylentisi ile personel resmen kandırılıyor asla bir resmi açıkla yapılmıyor.
pandemide aralıksız çalışan şirketlerin başında biz geliyoruz tüm iştirakler ya kısmi çalışma ve ya evden çalışma gibi sistemler ile çalıştı ama biz yaz kış demeden ambarda ve ofislerde operasyonda çalışan tüm personellerimiz asla taviz vermeden sağlığını ortaya koyarak THY'ye katkıda bulunduk şirketin bu dönemi hasarsız atlatmasında büyük pay sahibiyiz.”
“Ali bey öncelikle değerli vaktinizi bizim sorunlarımızı gündeme getirmek için harcadığınız için teşekkür ederim.
Bazı birimlerde aynı işi yapmamıza rağmen Tk personeller ile aramızda maaş olarak uçurum fark var.
Yine aynı işi yaptığımız tk lı arkadaşların kardeşlerinin bile pass hakkı varken bizlerin indirimli bilet hakkı bile yok.
İkramiyelerimiz tam maaş değil, asgari ücretin vergi çıkmış hali ile yatıyor.
Bizlere geçtiğimiz yıl haziran ayında yanlış hatırlamıyorsam %1,5 veya 2 oranında zam yapıldı. Tepki çekmemek için yüzde olarak yazılmadı maile yeni maaşlarımızı yazıp gönderdiler ki çok cüzi bir miktar fark olmuştu.
Geçtiğimi yıl zammı az bulan arkadaşlar iş yavaşlatmaya gitmişti ve yönetimden kovulma tehditi ile karşılaşılmıştı. Yine geçtiğimiz yıl sendikalaşma yoluna giden arkadaşlardan işten çıkartılanlar oldu. Hakkımızı aramak her zaman bizlere çok görüldü.
Banka promosyonları verilmiyor.
Taşeron ihalesi 7 yılın sonunda birkaç saat içerisinde tekrar aynı firmaya verildi ve hiçbir açıklama yapılmadan “aynı şartlarda, hiçbir iyileştirme yapılmadan” devam edileceği bilgisi bir mesaj yoluyla verildi.
Bizler Tk personelleri ile aynı haklara sahip değiliz evet ama Tgs personellerinin bile çok çok altında kalıyoruz ki pandemide yapılan çalışmalarımız sadece teşekkür ile mükafatlandırıldı. Kargo olarak devamlı kâr açıklanıyor fakat bu ortaklığın başka noktalarındaki personellere mükafat olarak dönerken kargoda emek veren personeller hakkını aradığında tehdit ve işten çıkartma olarak karşılık görüyoruz.
Yapılan iş boyutunda çok önemli bir kurumun çok önemli bir parçası olarak iş yapıyoruz fakat aldığımız maaş noktasında bir temizlik personeli veya çay ocağı personeli ile aynı tutuluyoruz.
Bizler çalışmalarımızda devamlı iş kazası riski altında çalışan insanlarız. Hepi topu şırada 3500 personeliz ve tek derdimiz yalnızca geçim. Biz maaşların düşüklüğünden yönetime bilgi gönderdiğimizde yönetim piyasanın çok üzerinde maaş aldığımızı, haklarımızın da gayet yeterli olduğunu söylüyor.
Ali bey sözlerimi bitirirken sizlerden istirhamım şikayetlerimizi gerekli mercilere iletmeniz. Belki durumumuzu Ahmet bey görür de bir nebze iyileştirme yapılır. Tekrardan teşekkür ederim.”
Bunlar sadece birkaç tanesi.
Şimdi 5M şirketine sorum şudur?
Şirket çalışanlarının haklarını veriyor musunuz?
Şirket ortaklık yapısı neden sürekli değişir?
THY Kargo’ya verdiğiniz hizmeti doğrudan size veren kimdir?
TGS herhangi bir ihale yapmamışken ticaret sicil gazetesindeki beyanınız ne kadar doğrudur?
Çalışanlarınıza mobbing yapıyor musunuz?
Şirketin adresini sürekli değişik illere taşımakla hangi amaç murad edilmektedir?
Sizi bu kadar koruyan kimdir?
TGS ile hiçbir organik bağınız yokken THY’nin bir protokol ile TGS üzerinden size ödeme yapmasını hangi ticari etik ile bağdaştırıyorsunuz?
Yorumlar Tüm Yorumlar (476)