Rakibini kıskanıyorsan, genel kurullarda dahi onun adından bahsediyorsan, ticari başarısını kıskanıyorsan bile rekabetin de ahlak kuralları vardır. Zaman, zaman bize havlayanlar gibi yapılan transfer hamlesini zinhar doğru bulmuyorum. Ne bugün ne de yarın uygun görmeyeceğim.
Pandemi sonrası hızla yükselişe geçen havacılık trendi, THY’nin de özellikle Rusya-Ukrayna savaşında avantajlı bir konuma geçmesi pilot transferlerinden THY’nin ahlaksız, etik olmayan girişimine sahne oldu.
Havacılık sektörümüzde bu tür saçmalıkları görmekle beraber; iki gururu da yaşıyoruz. Birincisi ki inanılmaz bir övünç kaynağı olduğunu düşündüğüm IATA (Uluslararası Hava Taşımacıları Birliği) Başkanlığı’na Mehmet Nane’nin seçilmesi. İkincisi İGA Genel Müdürü Kadri Samsunlu’nun ACI (Uluslararası Havalimanları Konseyi) Yönetim Kurulu üyeliğine seçilmesi ülkemiz adına önemli iki kaledir.
Bu hafta bu üç konuyu değerlendireceğim. Ama önceliğim THY’nin bu yanlış adımını yorumlamak.
Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü, havayolu şirketleri arasında transferi sezon ortasında yapılmasını yasaklamıştı. Bana kalırsa limitlemeli. Bir şirketin operasyonlarını akamete uğratacak her türlü adım yasaklanmalı.
Öğreniyoruz ki; THY, Pegasus Havayolları pilotlarına kanca takmış. Hem de sezonun tam göbeğinde. Ve öğreniyoruz ki; bu pilotların hemen, hemen tamamına yakını aynı güne sağlık raporu alarak THY ile görüşmeye gitmiş. E size de yazıklara olsun.
Elbette şirket değişikliği olabilir. Ama bunun da bir ahlaki yönü, yolu-yordamı olmalı. Kafana göre sana yatırım yapmış, sana göre planlama yapmış şirketi yüz üstü bırakıp gidemezsin.
THY, bu bel altı ticari hamle ile bırakın sektörün babalığını, sektöre darbelik yapıyor.
Ahmet Bolat bu konuda ne kadar müdahil bilemem ama Mehmet Kadaifçiler bu konuda sınıfta kaldı. Rezaletin başrol oyuncusu diyebilirim.
Ama benim hem Ahmet Bolat’a hem de Mehmet Kadaifçiler’e tavsiyem şudur.
Önce sokağa terk ettiğiniz insanlara, yetiştirip beklenti içine koyduğunuz pilotlara, sözleşme imzalayıp bekleyin dediğiniz özel sektör pilotlarına, Onur Air ve AtlasJet’ten dolayı işsiz kalan pilotlara kapınızı açın da “Baba” olduğunuzu gösterin.
Hazıra herkes konar. Hele ki ticari faaliyete sekte vuracak bu hamle ancak düşmandan beklenir. Siz Pegasus’a düşman mısınız, içten içe çökertme derdinde misiniz bunun yorumunu okurlara, havacılık sevdalılarına ve kamuoyuna bırakıyorum.
Ve Mehmet Nane…
Vallahi billahi göğüs kabartıcı bir pozisyona geldi.
IATA Başkanlığı; ilk kez bir Türk bu makama uygun görülmüş. Düşünsenize dünya havacılığının başında bir Türk var. Türkiye’nin tek başına reklamı demek, para verseniz satın alınamayacak bir pozisyon demek. Yakıştı mı vallahi çok yakıştı.
Bütün havacılık yöneticilerimize yakışır ama Mehmet Nane bir başka. Tebrik ediyorum, gurur duyuyoruz. Belki de makamında bir çay, 40 yıllık bir kahve nasip olur. Başarılar Mehmet Nane…
Kadri Samsunlu…
Eleştiririz, yerden yere vururuz. Ama bizi dünya ölçeğinde temsil etme noktasında bir makama geldiğinde hep destek tam destek veririz.
Kadri Samsunlu daha önce TAV yöneticilerinin çok kez yer aldığı ACI Yönetimine seçildi. İstanbul Havalimanı olarak elbette seçilmeliydik. Daha da önemli yerlerin kapısı açılmalı.
Bu manada Kadri Samsunlu’yu da kutlamak gerek.
Kadri Samsunlu’nun da deneyimi bu tür oluşumların içinde yer aldıkça daha da artacak ve daha da güçlenecek. Havalimanları yöneticiliğini dünya örnekleri ile daha ileriye götürmek için bir fırsat olacak.
Zaten bilgi de, tecrübe de görerek, deneyimleyerek, çalışarak olgunlaşacak bir süreçtir.
Ben THY’nin transfer hamlesini doğru bulmazken, iki yöneticimizin sahip oldukları makamdan dolayı gururluyum.
İyi haftalar diliyorum.
Yorumlar Tüm Yorumlar (155)