07 Mart Salı günü Hürriyet Gazetesinde Ertuğrul Özkök “ Bu Pazar Türkiye’de Tuhaf bir hava vardı” başlıklı yazısında Posta Gazetesi Genel Yayın Müdürü Rıfat Ababay’ın kendisini aradığından bahisle “Sabahtan beri İstanbul’u geziyorum. İnsanların yüzünde ilk defa böyle gülücükler görüyorum” dediğini belirterek aynı mealdeki seslenişin İzmir, Ankara ve Antalya’dan da geldiğini ifade ederek insanların yüzündeki bu rahatlığı Türkiye’nin önümüzdeki referandum konusunda kararını verdiğinin bir göstergesi olarak yorumlamışlar. Hani o Pazar takvim 20 Martı gösterseydi, bu gün “ Birleşmiş Milletler tarafından ilan edilen “ Dünya Mutluluk Günü” de insanlarımız ondan güleçtir derdim.
Malum TUİK ( Türkiye İstatistik Kurumu ) ülke genelinde bir yaşam memnuniyeti anketi yapıyor ve de sonuçlarını muntazaman yayınlıyor. Evet; geçtiğimiz Şubat ayının ikinci yarısında 2016 yılında yapılan araştırma sonuçları açıklandı. TUIK kısa sayılmayacak bir süredir çalışmalarını izlediğim ve zaman zaman istatistiklerinden rakamsal boyutta faydalandığım bir kuruluş. Ve de bu kurum hayli zamandır “Yaşam Memnuniyeti araştırması” yapıyor ve Türkiye’mizin bir resmini çekiyor. İller bazında en son olarak 2014 yılında açıkladığı çalışmayı bu sene, 2017’ de tekrarlayacak.
DEĞİŞİK PERSPEKTİFTEN GÖRÜNÜMÜMÜZ.
Bu arada TUIK tarafından çekilen Türkiye fotoğrafına bir iki değişik perspektiften bakalım. Tabii ki önce Ülkemizin Genel Yaşam memnuniyeti araştırma sonuçlarına göz atalım. Türkiye nüfusunun 61,3’ü Çok mutlu / mutlu, % 10,4’ü mutluluğu orta seviyede hissediyor, %28,3 ’ü ise mutluluktan uzak bir noktada. Başka bir deyişle mutsuzlar. Ankara, İstanbul, Antalya ve İzmir’ de bu araştırma deneklerinin ortalama % 79’nun iş yerlerinde çok mutlu ve mutlu oldukları, Şırnak, Hakkâri, Tunceli ve Diyarbakır da ise bu mutluluk oranı 73,3’.
Evet; TUİK araştırmasında okul bitirmeyen bireylerde mutluluk düzeyi daha fazla olduğu görülüyor. Bir okul bitirmeyenlerde mutluluk oranı % 63,5 ile yüksek öğretim mezunu, %57,8 olduğu görüldü. Acaba bundan nasıl bir sonuç çıkar ki? Tabii ki bu tür açıklamalara araştırmacıların yorum katması usulden değil. Şayet bu mümkün olsa da katabilirler mi? Ayrı bir konu.
Bireylerin sosyal hayatından duyduğu memnuniyet düzeyi araştırmasında deneklerin 53,7’si çok memnun ve memnun iken, 42,3’ü bu memnuniyeti orta memnuniyetsizlik seviyesinde yaşadığını ifade etmiş, 4,1’i ise sosyal yaşamından hiç memnun değil. 100 kişide 4 kişi güzel bir sonuç değil mi? Bu durumda emeklilerin televizyon ekranlarında geçinemediklerine ilişkin söylevlerini anlayabilmek zorlaşıyor. Sahi denekler belirlenirken listeye emeklilerin de alınması unutulmuş olabilir mi?
DEVLETİN SUNDUĞU HİZMETLERDEN MUTLU OLANLAR ÇOK FAZLA
Devletin sunduğu tim hizmetlerinden duyulan memnuniyetin iller bazında yapılan araştırmasında Türkiye Genelinde deneklerin % 69,6’ nın alınan hizmetten çok memnun olduğu, 27,2 sinin orta düzeyde memnuniyet duygusu hissettiği, % 3,3 sinin ise hiç memnun olmadığı sonucuna ulaşılmış. Eğitim hizmetlerinden duyulan mutluluğun üst düzeyde olduğunu belirtmekte fayda var.
KOLOMBİYA, HONDURAS, EL SALVADOR VE ŞIRNAK’IN ARAŞTIRMA SONUCU BENZERLİĞİ?
2014 yılında ABD merkezli araştırma şirketi Gallup dünya çapında bir mutluluk araştırması yaptı. Ve sonuçlarını geçtiğimiz sene Dünya mutluluk gününde açıklamıştı. 143 ülkenin yer aldığı araştırmada oldukça şaşırtıcı sonuçlar çıkmıştı. Şiddet ve terör olaylarıyla nam salan Kolombiya, Honduras, El Salvador gibi Latin Amerika ülkeleri listenin ilk sıralarında yer aldı. Bu ülkelerde halk mutluymuş. Bir süre önce Ebola virüsünün kırıp geçirdiği Liberya da şaşırtıcı şekilde pek çok ülkeyi geride bıraktı. Savaşların ve iç karışıklığın sürdüğü Ukrayna,
Afganistan, Yemen gibi ülkelerde de beklentilerin üzerinde sonuçlar çıkmıştı.
İller bazında yapılan bireylerin evinde yalnızken kendisini güvende hissetmeleri konulu araştırmada Diyarbakır, Şırnak, Hakkari ve Tunceli tarafımca gruplandırılmış ve bu dört ilimizde deneklerin % 79,3 ’nün kendilerini çok güvenli ve güvenli pozisyonda hissettikleri, 19,3 oranındaki bir topluluğun orta güvensizlik çizgisinde olduğu, % 1,4’ nün de kendisinin çok güvensiz noktada gördükleri belirlenmiştir.
Bu konuda Şırnak’ ı ele alırsak, kendilerini evlerinde kendilerini çok güvende ve güvende hissedenlerin oranının 69,7 olduğu, 19,2 oranındaki deneğin bu güveni orta seviyede hissettiği ve 11,1’nin ise güvensiz ve çok güvensiz bir çizgide bulundukları görülmektedir. Bu sonuçları aşağıda yer alan 2.12.2016 tarihli haber ile yan yana koyulması mümkün değil. Haber şu: “ Aralarında terör örgütünün yöneticileri ile dağ kadrosundan gelenlerin de bulunduğu 508 teröristin etkisiz hale getirildiği, 50 ton ağırlığında bin 845 el yapımı patlayıcının imha edildiği, el yapımı patlayıcılarla tuzaklanan 240 barikatın kaldırıldığı belirtilmektedir. Bu arada 39 çukurun kapatıldığı, 14 bin 727 evde Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünce hasar tespit çalışmasının yapıldığı kentte, 14 Kasım'da sokağa çıkma yasağının kaldırılmasının ardından imar ve altyapı çalışmaları hızla başlatıldı ifade edilmektedir. ” Bu terör altyapısının hazırlanmasının son kaç sene içinde yapıldığı bilinmemekle birlikte 2014 yılında Şırnak’ın şartlarını düşünebilmek çok zor olmasa gerek. Ancak bu araştırma bu gün yapılsa Güneydoğuda bulunan bu illerimizin tüm deneklerinin kendilerini güvende hissetmelerini hiç birimiz yadırgamazdık. Zira bu bölgelerimiz terörden arındırıldı ve terörün izleri süratle siliniyor. İnsanlarımızın bu konuda rahatlamış oldukları mutlak.
ÇALIŞANLARIMIZ İŞ YERLERİNDEN MUTLULAR MI?
Konuya çalışanlar açısından bizim zaviyemizden bakarsak; genelde ülkemizde en azından kendi iş yerlerimizden hareketle çalışanların iş yerlerinden mutlu olmadıkları görünüyor gibi. Ancak, TUIK araştırmasının sonuçları ise bizim bu görüşümüzü desteklemiyor. Dört büyük ilimizde iş yerlerinden orta seviyede memnun olanların %’si 17,6, Şırnak, Hakkâri, Tunceli ve Diyarbakır’da ise iş yerinden orta derecede mutlu olanların oranı ise 24,1. Gelelim İşyerlerinden mutlu olmayanlara. Yine dört büyük ilimizde iş yerlerinde mutlu olmayanların oranı 3.45. Güneydoğudaki dört ilimizde ise bu oran 2,5 civarında. Fazla değil.
ARAŞTIRMADA ÇALIŞANIN GELİRİNDEN DUYDUĞU MEMNUNİYET SUALİ NEDEN YOK?
Maalesef yapılan araştırmada, “ çalışanların gelirlerinden mutlu olup olmadıklarını” direk sorgulayan bir madde yok. Bunun yerine konulan soru “Hane halkının gelirinden duyduğu memnuniyet düzeyi “ Hane halkı denince hesaba tüm eve giren gelir giriyor hali ile. Verilen cevaplarda ona göre tabii ki. Evet; 2014 yılında ilan edilen sonuçlara bakılması halinde İstanbul’da hane halkının gelirinden hiç memnun olmayanların yüzdesi yalnız 5. Bunun yanında Çok memnunların ve memnunların toplam yüzdesi ise 44,3.
TUIK YAŞAM MEMNUNİYETİ ARAŞTIRMASI VE THY: YÖNTEM BENZERLİĞİ
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Başkanlığı’nın Yaşam Memnuniyeti Araştırması Anketi, vatandaşı mutsuz etmiş bir zamanlar. TÜİK’in 2012 anketine katılmak istemeyen, ancak 857 TL’lik cezayı öğrenince evine gelen memurun onlarca sorusuna yanıt vermek zorunda kalan T.T. adlı vatandaş, şikâyette bulunarak TBMM’den yardım istemiş. Başvurunun nasıl sonuçlandığını bilmiyorum. Bu ifade bana deneklerin sualleri eve gelen görevli memurların yanında cevapladığını düşündürdü. Bu aklıma Hava İş Sendikasının Türk Hava Yollarının personele 2017 yılı zammı uygulanmamasına ilişkin teklifini organize ettiği bir oylama ile personelin kabulüne sunmasını getirdi. Personel mail adresine gönderilen oy atma linkini ancak TC Kimlik numarasını girmek suretiyle açabilecekti. Çalışanlar linki açtılar ve konuyu oyladılar. Ve de galiba % 92 evet çıkmıştı oylamadan Yönetimin teklifine “Hayır” diyenlerin şirketten dışlanabileceği konuşuluyordu o sıralarda. TUIK tarafından ilan edilen araştırma sonucundan önce dosyada yer alan izahatlar bölümünde “Araştırmanın örneklem çalışmalarında kullanılan çerçeve 2007 yılında tamamlanan Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemine (ADNKS) altlık oluşturan ve güncellenmiş Ulusal Adres Veri Tabanıdır (UAVT)” kaydı var. Ha linki açmak için Vatandaş Kimlik numarası veya şirket sicil numaranı gir, ha deneklerin belirlenmesi Ulusal Adres Veri tabanından yapılsın. İkisi de aynı kapıya çıkmıyor mu?
Yaşam memnuniyeti araştırmasında görüş veren denekler nasıl seçiliyor, denekleri kimler biliyor, kimler tanıyor onları? Hoş; araştırma görevlisi denek olan vatandaşın evine bizzat gelip, oturup formun doldurulmasını bekledikten sonra kimlik yazılsa ne olur yazılmasa ne fark eder? Yine de İnşallah böyle değildir diyorum zira “Yaşam Memnuniyeti Araştırması” sonuçlarına göre, mutlu olduğunu beyan eden bireylerin oranı 2015 yılında yüzde 56. 6 düzeyindeyken, 2016 yılında yüzde 6,3’ e çıktı. Mutsuz olduğunu beyan eden bireylerin oranı ise yüzde 11,4’ ten yüzde 10,4’e düştü. Kim, hangi Türk bu sonucun doğru olduğuna inanmak istemez ki?
Bizim Türk Hava Yolları çalışanlarının bazılarının benim anlayamadığım bir yaklaşımları var. Bir yazı yazıyor ve de o yazıda THY tepe yönetiminin ( x ) konudaki bir uygulamasını konu alıp tenkit ediyorsunuz. THY mensubu okurlardan bazıları bunu baştaki hükümeti ve dolayısı ile hükümeti kuran iktidar partisinin zemmedildiği şeklinde düşünüyor ve bu noktadan hareketle yorumluyorlar. O tepe yöneticileri iktidar sistemi atamıştır. Onlardan şikâyet etmek veya onları tenkit etmek iktidar partisini yıpratmak amacına yöneliktir. Tabii ki niyetimiz o değil ama inandırmak ta mümkün değil. Dervişin fikri neyse, zikri de odur meselesi. Acaba örneğin Şırnak’ta yaşayan vatandaşlarımızda benzeri yaklaşımla o tarihlerde yapılan yaşam memnuniyeti araştırma suallerinin bir kısmını doğru olarak cevaplandırılmasının yerel yöneticileri tenkit ettikleri şeklinde yorumlanmasının mümkün olabileceğini düşünmüş ve bundan çekinmiş olabilirler mi?
Yorumlar Tüm Yorumlar (11)