Medical Park Bahçelievler Hastanesi’nden kardiyoloji uzmanı Doç. Dr. Murat Gençbay; uçakla yolculuk yapması gereken kalp hastalarına, sorunsuz bir seyahat geçirmeleri için alabilecekleri önlemleri anlattı, tavsiyelerde bulundu: Uçuş sırasında görülen tıbbi acillerin en sık nedenlerinden biri kalbe ait sorunlardır.
Birinci sırada “vazovagal senkop” denilen, ani kan basıncı düşmesine bağlı bilinç yitimleri, ikinci sırada ise doğrudan kalbe ait nedenler gelmektedir. İyi tarafı, tüm uçuşlar dikkate alındığında sıklığı oldukça düşüktür. Arşiv verilerine göre, toplam1milyon uçuşta 8 tıbbi acil olay olmakta ve bunların yüzde 20’si kalbe ait sorunlardan kaynaklanmaktadır.
Kalp sorunu olanlar için risk
İşin kötü tarafı ise kalbe ait tıbbi acillerin sıklıkla ölümcül olabilmeleridir. 1996-1997 yılları arasında kaydedilen 1.4 milyon uçuşta görülen 15 yolcu ölümünün 12’sinin kalbe ait olduğu saptanmıştır. Bu nedenle, Federal Aviation Administration tarafından büyük uçaklara, taşınabilir ve dışarıdan şok vererek ritim düzelten cihazlardan bulundurma zorunluluğu getirilmiştir. Uçak içerisinde kabin basıncı, genellikle 2500-3000 metre irtifasındaki oksijen basıncına göre ayarlanır. Buna bağlı olarak kandaki oksijen miktarında azalma eğilimi olur. Ayrıca, akciğer basıncında ve kanın pıhtılaşma eğiliminde de hafif artış saptanır. Bunlar sağlıklı yolcular için risk teşkil etmez. Öte yandan, irtifadaki bu ani değişiklik, kan oksijeni zaten düşük, ciddi kalp veya akciğer sorunu olan hastalarda önemli riskler doğurabilir.
UZUN UÇUŞLARIN KÂBUSU: PIHTILAŞMA
Uçuş sırasında hareketsiz ve oturur pozisyonda olmak, bacak toplardamarlarında kanın göllenmesine ve burada pıhtılaşmasına yol açabilmektedir. Ayrıca uçuş sırasında sıvı kaybı ve oksijen azlığı pıhtılaşmaya eğilimi daha da artırmaktadır. Yapılan çalışmalar göstermiştir ki; ortalama 8 saatlik bir uçak yolculuğunda, 50 yaş üstü kişilerin yüzde 10’unda baldır toplardamarlarında tamamen sessiz seyreden pıhtı saptanmaktadır. Bu pıhtıların yaklaşık beşte biri daha büyük toplardamarlara doğru büyüme göstermekte ve bunların da yüzde 10’u yerinden kopup akciğer damarlarını tıkamaktadır. Ölümcül olabilen bu duruma tıp dilinde ‘akciğer embolisi’ demekteyiz. Bu nedenle, 8 saatten fazla süren uçuşlarda; 50 yaş üstü yolcuların veya 50 yaştan daha genç ama risk faktörü olanların diz altı varis çorabı (20-30mmHg basınçlı) giymeleri önerilir.
Pıhtılaşmaya eğilimi artıran risk faktörleri
1) Daha önce akciğer embolisi geçirenler,
2) Şişmanlık,
3) İleri derecede kalp yetmezliği,
4) Son iki yılda saptanan kanser hastalığı,
5) İlerlemiş varisleri olanlar.
Ne tür ilaçlar kullanılabilir?
Yüksek riskli kişilerde, uçuştan 2-3 saat önce yapılan kan sulandırıcı iğne de koruyucu olmaktadır. Bu kişilerin kardiyolog tarafından değerlendirilmesi gerekir. Aspirinin bu tür durumlarda koruyuculuğu yoktur
Kan pıhtılaşma riskini azaltmak için alınabilecek önlemler
1- Ara sıra koridorda kısa yürümeler yapmak
2- Oturulan yerde sık sık baldır kaslarını kasıp gevşetmek ve diz altı bacak egzersizleri yapmak.
3- Bol sıvı içmek.
4- Rahat giysiler giymek.
ÖNCE KARDiYOLOG SONRA UÇAK
*Uçuş öncesi efor testi yapılmalı mı?
Kalp damarında tıkanıklık olan veya daha önce kalp krizi geçiren hastalar uçuş öncesi bir kardiyolog tarafından değerlendirilmelidir. Eğer hastanın göğüs ağrılarında artış varsa, yakın bir zamanda kalp krizi geçirmişse veya stent/bypass gibi bir müdahale yapılmışsa uçuş öncesi efor testi yapılmasında fayda vardır. Uzun yıllardır yakınmalarında artış olmayan koroner hastalarında uçuş öncesi efor testine gerek yoktur.
*Uçuş sırasında ilave oksijene gerek var mı?
Kandaki oksijen doyumu yüzde 92’nin altında olan kişilerin uçuş sırasında ilave oksijen alması gerekir. Bu durumun uçak şirketine önceden bildirilmesi gerekmektedir.
*Kalp pili olanlar nelere dikkat etmeli?
Güvenlik kontrolleri sırasında pil veya ICDdenilen ritim düzenleyici pili olan kişilerin, pil kartlarını göstermeleri gerek. Detektörün pile fazla yaklaştırılmamasında fayda vardır. Kalp pili olan kişilerin uçuş sırasında risk taşıdığını gösteren çalışma yoktur.
KALP HASTALARINA UÇUŞ ÖNCESi ‘YAPILACAKLAR’ LiSTESi
BELGELERİNİZİ UNUTMAYIN: Yanınızda hastalığınızı veya stent, pil/ICD cihazı olduğunu bildiren kart veya belge bulundurun.
REFAKATÇİNİZ OLSUN: Tercihen uçuşta yanınızda eşlik eden bir yakınınız olsun.
İLAÇLARINIZI ETİKETLEYİN: Kalp ilaçlarınızı yanınıza üzeri etiketlenmiş bir şekilde alın. Dilaltı ilacınızı da almayı unutmayın.
DİYABET İLAÇLARINIZI YANINIZDA TAŞIYIN: Şeker hastaları; insülinlerini, şeker ölçme gereçlerini ve şeker hastası olduğunu belirten bir torba içinde yanlarında almalıdır.
UÇUŞ EKİBİNDEN YARDIMİSTEYİN: Yakınmalarınız olursa uçuş ekibine bildirin. Terleme, bulantı ve kusma yakınmalarınız varsa lavaboya yalnız gitmeyin.
KRiZ GEÇiRENLER 3 HAFTA SONRA UÇABiLiR
Uçuşlarda ritim problemi riski var mı?
Uçuş sırasında, yatkın kişilerde, ‘ekstrasistol’ dediğimiz, normal zamanından farklı bir zamanda gelen kalp atımlarında hafif artma eğilimi vardır. Ritim problemlerinde artış gözlenmemiştir.
* Kalp krizi sonrası ne zaman uçuş güvenlidir?
Sorunsuz atlatılan bir kalp krizinden (enfarktüs) 2-3 hafta sonrası uçuş yapılabilir. Eğer kalp krizi sırasında kalp yetmezliği veya buna benzer sorunlar işe karıştıysa, hastanın 6 haftalık bir süre içinde uçmamasında fayda vardır.
* Kalp damarına stent takılması sonrası ne zaman uçuş güvenlidir?
Benzer şekilde 2 haftalık sürede uçuştan kaçınmakta fayda vardır. En yüksek risk ilk bir haftadır.
* Bypass operasyonu sonrası ne zaman uçuş güvenlidir?
Komplikasyonsuz bir bypasstan 3 hafta sonra uçuş güvenlidir.
Hangi kalp hastaları için uçuş yasak?
* Son iki hafta içinde kalp krizi (enfarktüs) geçirenler.
* Son 2 hafta içinde kalp damarına stent takılan veya balon yapılanlar.
* Yeni başlayan veya son zamanlarda giderek artan tipik koroner göğüs ağrısı olanlar.
* Son 3 hafta içinde koroner bypass operasyonu geçirenler.
* Kontrol edilmemiş kalp yetmezliği bulunanlar.
* Kontrol edilmemiş ciddi ritim problemi olanlar.
(Bugün)
Yorumlar