Kabus ki ne kabus, karabulut ki ne kara bulut! Çöktü üzerimize ve her birimiz canımızı kurtarma derdine düştük. Havacılık tükenme noktasında. Çöküşe doğru hızla gidiyoruz. Ama bu çöküşten bir çıkış yolu üretmek zorundayız. Başka çaremiz yok.
Oysa ne hayallerimiz vardı değil mi? 2020 yılı güzellikler yılı olacaktı. Ama felaketler yılı oldu. Başta ülkemiz olmak üzere tüm dünya bu melanet ile uğraşır hale geldi. Havacılıkta her taraf tepetaklak gidiyor. Uçuşlar neredeyse durma noktasına geldi. Havalimanları bomboş.
Savaşlar, hastalıklar, mikroplar dünyanın her bir yanını sarmış durumda. 2020 yılında zombi istilası yaşamazsak buna dua edelim.
Evet, zor, imkansız bir yılı yaşıyoruz. Terör saldırılarından daha kötü bir yıl, havalimanı bombalanmasından daha kötü bir yıl, reina saldırısından daha kötü bir yıl, savaştan bile kötü bir yıl diyebilirim.
Düşmanın nereden geleceği belli değil. Görünmez hayalet bir virüs.
Ben işe havacılık ve turizm açısından bakmak zorundayım.
THY peri perişan, havalimanları peri perişan, Onur Air için hiç iyi şeyler duymuyorum, AtlasGlobal kapandı, Corendon charter şirketi, Freebird Havayolları charter, Tailwind Charter durumları beni endişelendiriyor. Ama çözüm yolunu söyleyeceğim.
Pegasus yine öyle. Her ne kadar tarifeli olsa bile THY ile eşit düzeyde bakarım. Sunexpress yine aynı durumda.
Bu durumda en karlı olanları sanırım kargo şirketleri. Çünkü dünyanın dört bir tarafından tıbbi malzeme isteniyor. Sanırım bunlar uçaklarla hızlı şekilde ulaştırılıyor.
TGS başta olmak üzere ya zorunlu izne gönderiyor personeli ya da doğrudan işten atıyor. Çelebi, Havaş, DO&CO aynı durumda. Havalimanları da ilk iş olarak personel çıkartıyor diye düşünüyorum.
Gelelim çözüm noktasına.
Bu çözüm önerim öncelikli olarak charter şirketlerine yöneliktir. Ortada Force Major (Mücbir sebep) bir durum var. Biliyorum ki uçak kiralama sözleşmelerinde Force Major durumları maddelere bağlanmıştır.
O halde ivedilikle yapılması gereken şey Force Major durumu devreye sokulup Rent Holiday talep etmektir. Yani mücbir sebeplerden dolayı uçamayan uçakların kiraları da ödenmemelidir. Uçak kiralayıcı firmalar derhal ilgili firmalar tarafından masaya davet edilip, sürdürülebilir bir durum olmadığı sert bir şekilde izah edilerek hem uçakların yerde yattığı sürelerin kiralarının ödenmeyeceği ifade edilerek protokole bağlanmalı hem de kiralarda indirim istenmeli.
Uçak kiralayıcı firmalara gerekirse uçakların iade edileceği tehdidi yapılmalı.
Mevcut şartlarda zaten Avrupa’da birçok firma ya batacak ya filo düşürme yoluna gideceği için uçak enflasyonu yaşanacak.
Şirketlerimizin hayatlarını sürdürebilmeleri için mutlaka şartları zorlamalı, uçak iade restini çekmeleri gerekiyor.
Bu uyarılarım THY ve Pegasus için de geçerli.
El birliği ile şirketlerimizin yaşamasına gayret gösterelim.
Karanlıktan aydınlığa çıktığımızda kimin ne niyetli olduğu da ortaya çıkar.
Yorumlar Tüm Yorumlar (105)