Evet, neresinden bakarsak bakalım çöküş hızlandı. Ne yapılırsa yapılsın önüne geçilemiyor, çare bulunamıyor. Bir yandan pandemi sürecinin ikinci dalgası gelecek endişesi, diğer yandan şirketleri kurtarma çabası. En önemlisi de çalışanların her geçen gün daha da zorlaşan geçim derdi.
En son bana gelen görüntüyü size anlatmakla başlayalım. Malum pandemi sürecinde havacılık uzun süre durma noktasına geldi. Hatta durdu bile diyebilirim. Kargolar hariç havada uçak görmek bundan 50 yıl öncesi gibiydi.
İstanbul Havalimanı’ndaki görüntüler ile başlayalım. Dükkanlar birer birer kapanıyor. Devasa şirketler, milyonlarca lira kira ödeyen firmalar kepenk kapattı. İçim acıdı taşınma görüntülerini izleyince. Tezgahların üzerine naylonlar çekilmiş, tam bir hüzün hakim.
Öte yandan İstanbul Havalimanı’nın Çin girişimleri sürüyor. Çin dostu havalimanı olmasını buna yoruyorum. Çin’de 400 milyonluk havalimanlarını yöneten bir CEO’nun misafir edildiğini ve bu havalimanlarından kalkan uçakların İstanbul Havalimanı’nı hub yapma konusunda ikna edilmeye çalışıldığını da öğreniyoruz.
Tabi THY’nin de Çin’den iç hatlarda uçmak için slot istediği de duyumlarım arasında. Çin böyle bir slota izin verir mi bana imkansız geliyor.
İstanbul Havalimanı’nın Arap seviciliği de tuttu. Suudi Arabistan milli günü kutlama reklamları gerçekten aklımızla oynanmıyor da ne yapılıyor acaba. Suudi Arabistan Türk mallarına ambargo koydu beyler, neyin kutlaması, hangi aklın yolundasınız. Para lazımsa iban atın bu millet size de yardım eder.
Evet, İstanbul Havalimanı’nda in cin top oynuyor diyebiliriz. Nedeni pandemi. Başka izahı yok. 1200-1300 iniş kalkıştan 150-200 iniş kalkışlara düştü hava trafiği. Allah yardım etsin. Eleştirilecek bir durum değil sadece durum tespiti yapıyoruz.
Ancak geçen hafta bir televizyon kanalında Candan Karlıtekin’in açıklamaları bizim düşüncelerimiz ile örtüşüyor. Keşke ah keşke Atatürk Havalimanı kalsaydı da küçük kamulaştırmalarla havalimanını büyütseydik ve askeri tarafa bir terminal yapıp iç hatları oraya yönlendirip devam etseydik hiç olmazsa kredi borcumuz olmazdı, hiç olmazsa maliyetler bu kadar artmazdı.
Bunları düşünen var mıdır bilemem ama ah keşkeler de sona erdi.
Ve THY. Gerçekten halen aklım almıyor. Halen müdürlüklere, dünyanın dört bir tarafındaki müdürlüklere neşter atılmış değil. Azaltın müdürlükleri. Varsa yoksa çalışanın maaşına göz diktiniz herkes sineye çekti. Sineye çekmeyenleri zaten işten atıyorsunuz atmaya da devam edeceksiniz. Ama radikal karar neden almazsınız be adamlar.
Hani bana 106 ülke adına dava açtınız ya. Bence uçtuğunuz ülkelerdeki müdürlükleri 106’ya indirin. Bakın benden almak istediğiniz para bir günde elinize geçecek.
106 ülkede nereden baksanız ortalama 3 müdür var. Hesaplayın müdür maaşlarını ve masraflarını aylık kaç milyon euro kalıyor en kötü muhasebeci bile sizin önünüze koyabilir.
Vallahi çalışanlardan gelen feryatlara cevap veremez olduk. Sanki çare bizde ve sanki çözüm biziz. Ama biliyorlar ki bizden başka seslerini duyuracak mecraları yok.
Ve arkadaşlar Çelebi de zorda, HAVAŞ da zorda, TGS de zorda, Onur Air de zorda, MNG de zorda, THY teknik de zorda, ATSTEAM de zorda, Sunexpress de zorda, geç karşıya SAW da zorda, irili ufaklı tüm işletmeler zorda.
Zorda olmayanlar milyon euroluk evlerde oturanlar, her koşulda yükünü yüklemiş olup sıcakta soğukta çalışanların derdini bilmeyenler, İtalya’dan özel terzi getirip elbise diktirenler, ultralüks araçlara binenler, kayyum şirketlerinden balya balya para götürenler, yalakalıkla masam sahibi olanlar.
İşte bu nedenle sektör kayaya tosladı. Pandemi kayanın altında kalmamıza neden oldu. Gel gör ki olan yine garibana oldu ve olacak.
Ha şunu da bilin. Memleketten kaçan kaçana.
Yorumlar Tüm Yorumlar (263)