Biliyorsunuz Türk Hava Yolları kokpit kalitesini yükseltmek, özellikle İngilizce sorununu çözmek için yurtdışında pilot eğitme kararı almıştı. Alınan kararla birlikte Amerika’ya gönderilen pilot adayları başarılı bir eğitim sürecinden geçmiş ve gruplar halinde Türkiye’ye geri dönmüşlerdi.
Bu arada Türk Hava Yolları, hem Anadolu Üniversitesi’nde hem de Türk Hava Kurumu’nda pilot eğitimi yaptırıyordu. Amerika’ya giden öğrenciler zamanında eğitimi alıp Türkiye’ye geri dönerken ne Anadolu Üniversitesi ne de Türk Hava Kurumu aynı başarıyı gösteremedi.
Türk Hava Yolları da kendi akademisinde pilotaj eğitimi veriyor ama onlar da tıpkı Anadolu Üniversitesi ve Türk Hava Kurumu gibi karınca hızıyla öğrenci yetiştiriyordu.
Türk Hava Yolları’nın Amerika ile yaptığı anlaşmaya göre pilot adayı öğrenciler Amerika eğitimlerinden sonra tip eğitimlerini Türkiye’de yapacaklardı.
Ama ne oldu biliyor musunuz?
Amerika’dan dönen öğrenciler 3-4 ay boyunca aranmadılar bile. Her biri THY’den gelecek “Hadi tip eğitimine başlıyorsunuz” telefonu beklerken Türk Hava Yolları’na ihanet içinde olan alt yöneticiler ABD’ye giden öğrencilere resmen ayrımcılık yapıyordu.
Yönetimin sorgulamalarına “Oluyor, yapıyoruz” gibi geçiştirici cevaplar veren alt yöneticiler, yönetimden gelen baskılar nedeniyle Amerika’dan gelen öğrencileri THY’nin akademisine davet ettiklerinde şok üstüne şok yaşattılar.
Sanki başka bir firmanın elemanlarıymış gibi üvey evlat muamelesi ile karşı karşıya kaldı bu pilotlar. THY yönetimi olup bitenden habersiz her şeyin normal gittiğini düşünerek yöneticilerine güvendi. Oysa THY Akademi yöneticileri üvey evlat muamelesi gösterdikleri ABD eğitimli öğrenci pilotlara en büyük şoku eğitimlerini Türkçe, hatta kule konuşmaların bile Türkçe vererek yaşattılar.
THY akademinin başarılı olduğunu göstermek isteyen yöneticiler kapasite dışı öğrenci alınca her şey arapsaçına döndü. Plansız, programsız yapılan eğitimler akademidekilerin acemiliği, işgüzarlığı ve geçmişten gelen “en iyisini ben yaparım” dürtüsü akademinin başarısızlık hanesindeki ben büyük eksidir.
THY akademinin kapasite darlığından dolayı başaramadığı eğitimler için yurt dışına gönderilen öğrencilere bu kez de yarım eğitim verilerek öğrenciler uçuş hattına alındı. Akademiciler, yöneticiler bu nasıl bir sorumluluktur? Eğitimi bitmeyen öğrenci uçuşa verilir mi? Ateşle oynadığınızın farkında mısınız?
“Amerika’da çok iyi eğitim verilir” demek istemiyorum. Ama gidip gördüğüm bir sitemin eline su bile dökemez Türkiye'deki eğitimler.
Keşke Türk Hava Yolları Aydın’da yapacak olduğu okulu eline yüzüne bulaştırmasa. Türk Hava Yolları yönetimi bu okulu mutlaka uluslararası düzeyde yapmalıdır. Mevcut akademi öğretmenlerinden sadece sorumluluk alacakları, uluslararası düşünsel yapıya sahip olanları Aydın’a götürmeli.
Hamdi Topçu’nun vizyonuna uygun hareket edecek insanlar Aydın’da yer almalı. Bildiğim kadarıyla Avrupa’nın en iyi uçuş okulu planlanıyor. Ama bu planın parçalarında iş yok gibi. Hamdi Topçu ne kadar büyük düşünürse düşünsün aşağıdakiler bildiğini okudukça bu kervan zor yürür. İleride “Ben söylemiştim” demek istemem ama görünen o ki bu işi şimdiden sabote eden hatta Hamdi Topçu’nun düşüncelerine inat buranın tepesine göz koyan emekliliği gelmiş insanların Aydın için hazırlık yaptığını da tahmin ediyorum.
THY yönetimi 10 Ekim’de yapacağı kongreden sonra mutlak değişikliğe gitmeli. Yazdıklarımız bildiklerimizin % biri bile değil.
Yazılacak o kadar çok şey var ki. Arkası yarın deyip iyi haftalar diliyorum.
Yorumlar Tüm Yorumlar (28)