03 Kasım 2025, Pazartesi
Ali KIDIK
Ali KIDIK [email protected]

Millet Bahçesi mi, Hafıza Mezarlığı mı?

Bir ülkenin vizyonu bazen gökyüzünde gizlidir. Atatürk Havalimanı, o vizyonun ta kendisiydi. Türkiye’nin dünyaya açılan kapısı, milyonlarca yolcunun ilk nefes aldığı, son vedasını ettiği yerdi.

Ama biz o kapıyı kapattık. Üstelik 5 milyar dolarlık bir yatırımı da beraberinde toprağa gömdük. Bugün adına “Millet Bahçesi” dedikleri yerde, bir zamanlar binlerce insanın alın teriyle ayakta duran bir sistem çalışıyordu. Hava trafik kontrolünden elektronikçilere, teknisyenden teknisyen yardımcısına, uçak mühendisinden pilota, kabin memurundan yer hostesine, apron memurundan harekâtçısına, ofis personelinden kargo çalışanına, yer hizmetlerinden yakıt ekibine, load master’ından follow me’lere kadar binlerce insanın ekmek kapısıydı.

Oysa şimdi o pistlerin arasında, pandemi döneminde apar topar kurulan sahra hastanesinin gölgesinde geçmişin izleri silinmeye çalışılıyor. Bu alan için kamuoyuna yansıtılan rakamlara göre en az 2,2 milyar TL harcandı. Yani sadece bir havalimanını değil, milyarlarca liralık bir yatırımı da çimle kapladılar.

O havalimanı sadece bir terminal değildi; afet ve kriz anlarında İstanbul’un nefes borusuydu. Deprem olsa, sel bastığında, olağanüstü hâl ilan edildiğinde en işe yarayacak stratejik noktaydı. Ama biz o “güvenli iniş noktası”nı süs havuzlarıyla, tahta banklarla kapattık.

Çok değil, daha üç yıl önce inanılmaz kar yağdığında İstanbul Havalimanı kapanmış, dönemin Ulaştırma Bakanı Adil Karaismailoğlu bile uçakla Atatürk Havalimanı’na inmek zorunda kalmıştı. O gün o pistler olmasaydı, o iniş mümkün olmazdı. Bugün o pistlerin yerinde yürüyüş yolu, birkaç ağaç ve külliyeler var. Sararmış çimlerle adeta çöl gibi görünüyor.

Atatürk Havalimanı sadece havacılığın değil, duyguların da merkeziydi. Filmlerde kavuşmaların, ayrılıkların, gözyaşlarının sahnesiydi. Bir baba oğluna, bir asker sevdiğine orada sarılırdı. Şimdi o anıların üstünde çocuk parkı var.

Oysa ben yıllar önce bu alanın kapatılmaması gerektiğini defalarca yazmıştım. Demiştim ki: “Burası dünyanın en büyük uçak bakım üssü olabilir; bir MRO merkezi hâline getirilebilir.” “Terminal binaları havacılık üniversitesine dönüştürülmeli, gençler burada gökyüzüne hazırlanmalı.”
Ama kimse duymadı. Bugün o vizyoner fikirlerin yerinde Teknofest adı altında bir panayır alanı var. Apron artık uçakların değil; sahnelerin, stantların, gürültünün hizmetinde. Bir zamanlar park eden uçakların süzüldüğü o alan, şimdi AKP mitinglerinin meydanı.

Ve en acısı da şu: Bu dönüşüm sadece bir alanı değil, bir ismi de hedef aldı. “Atatürk” ismi yavaş yavaş silinsin diye bu alan “Millet Bahçesi”ne dönüştürüldü. Adı kaldırılsa da anlamı silinemez; çünkü bu milletin gökyüzüne kazınmış bir hafızası var.

Atatürk Havalimanı’nı kapatmak sadece bir alanı değil, bir dönemi, bir hafızayı da kapatmaktır. Ama unutmamak gerekir: Gökyüzünü kapatsanız da, o gökyüzüne bakan gözleri silemezsiniz.

Atatürk’ün dediği gibi, “İstikbal göklerdedir.” Ama bunu geçmişle hesaplaşarak değil, geçmişe saygı duyarak ve o mirası koruyarak göstermek gerek.

Son olarak şunu da söylemeden geçemeyeceğim. 

AirportHaber YouTube kanalımızı daha aktif kullanmaya başladık ve beklediğimizin çok ötesinde bir ilgiyle karşılaştık. Gelen mesajlarda “Senden başka kalmadı, lütfen devam et. Herkes taraflı yazıyor, senin gibi objektif olan yok.” diyen o kadar çok insan var ki…
 
Bu sözler benim için hem onur hem de sorumluluk. Biz bu yola gerçeği söylemek, doğrudan şaşmadan konuşmak için çıktık. Sizlerden ricam; izlediğiniz videoları beğenin, yorum yapın, paylaşın. Çünkü ne kadar çok destek verirseniz, biz de o kadar güçlü ses çıkarırız.
 
Gökyüzüne, gerçeğe ve doğru haberciliğe sahip çıkalım; çünkü “Yüksek İrtifa” sadece bir program değil, bu ülkenin dürüst sesi olma mücadelesidir.
Millet Bahçesi mi, Hafıza Mezarlığı mı?

Yorumlar

Bı habermiyiz ~ 7 saat önce
THY Çin'den Kredi aldı bunu arastirabilirmisin neden aldı acaba 5 yıl vadeli

Yanıtla

Kalan karakter 1000
Maalesef ~ 11 saat önce
Sende kendini övmeye başladıysan artık yazıların da okunmaz!

Yanıtla

Kalan karakter 1000
Elma ~ 11 saat önce
Kanalla birlikte nasil iki lafi bir araya getiremedigini de gorduk. Bu acidan da iyi oldu. Hadi bunu da yayinla

Yanıtla

Kalan karakter 1000
Ferhat Berlin ~ 9 saat önce
bak yayınlanmış bile :)

Yorum Gönder

Kalan karakter 1000