İşte o açıklama:
HAVA İŞ YÖNETİCİLERİNİN GELDİĞİ SON NOKTA: POLİS MUHBİRLİĞİ...
THY ve bağlı işyerlerinde, işçilerin dağıttığı bültenin başlığında şöyle deniyor:
"SİVİL HAVACILIKTA BÜYÜMENİN FATURASI NEDEN ÇALIŞANLARA ÇIKARTILIYOR?"
Bültenin alt başlıkları da iş yerlerinde yaşanan sorunları dile getiriyor:
-THY'de işçi kıyımı sürüyor; "verimsizsin savunmanı ver!"
-Uçucular birbirini gammazlamaya zorlanıyor!
-Engelli haftası engelleri!
-İşçiler zorunlu mesaiye bırakılıyor ücret ödenmiyor!
-Mazeret izinleri kullandırılmıyor! vb...
(Tamamı için bakınız: gokkusagihareketi.com/2011/05/21/sivil-havacilikta-buyumenin-faturasi-nedencalisanlara-cikartiliyor/)
İşçiler bu bültenle THY ve bağlı iş yerlerinde çalışanların sorunlarını dile getiriyor ve sendikalarını da göreve çağırıyor. Peki sendika ne yapıyor?
Bunun anayasal demokratik bir hak olduğunu bilmesine rağmen bülten dağıtan işçileri "İzinsiz bildiri dağıtılıyor!" diye polise ihbar edip, kamera kayıtlarını isteyip birlikte tutanak tutarak, şikayette bulunuyor!
Ülkemizde kendi üyelerini polise ve işverene ihbar eden başka sendikalar da oldu. Ancak bunu sendikanın ücretli çalışanlarını kullanarak yapan, onları işbirliğine alet eden ilk sendika sanırız Hava İş olmuştur. THY işçilerinin işyeri sorunlarını, baskıları ve sendika yönetiminin bunlara ilgisizliğini dile getirip göreve davet eden "Gökkuşağı Günlüğü" isimli bülten, işçilerin ortak görüşlerini yansıtmakta ve onları birbirlerine destek olmaya, örgütlenmeye ve dayanışmaya çağırmaktadır. Bu bültenden sendikanın rahatsız olmasının tek nedeni işçilere gerçeklerin anlatılmış olmasıdır.
Uçuş işletme temsilci odasında görevli, sendikanın ücretli personeli sendika yönetiminin emriyle yaptığı ihbarı bir de utanmadan çalışanlara söylüyor. Çünkü amaç çalışanların üzerinde işverenin yarattığı korkuyu, baskıyı pekiştirmektir. İşçilerin birbirleriyle iletişimi ne zamandan beri suçtur? Kuşkusuz gelen polis memuru durumu görüp bülten örneğini alarak geri dönmüştür. Sendika görevlisi bununla da yetinmeyip dinlenme odasında konuk olarak bulunan eski eğitim sekreterine saygısızlık yapma hakkını kendinde görüyor. "Kartınız yok buraya giremezsin!" "Burada ne işin var?" diyerek jandarmalığa soyunuyor! Buna itiraz edilince "Karı gibi konuşma!" diyerek olay çıkarmaya çalışıyor.
Sadece sendika yönetiminden aldığı talimatları uygulayan ve kendisi de bir kadın olan sendika çalışanına bu dili kullandıran nedir? Çalışanlarının yarısı kadın olan THY'de bu anlayışla sendikacılık yapan Hava İş, kadınların haklarını nasıl savunacaktır? Geçmişte, artık çok gerilerde kalsa da kendilerinin de benzer baskılarla karşılaştıklarını nasıl unuttular? Demokratik haklarını kullanan işçileri polise ihbar eden bir sendika olabilir mi?
THY çalışanları işveren baskılarına eklenen sendika jandarmalığını ibretle izliyorlar. Bu,işbirlikçi ve devlet destekli sendikacılık tavrının, işçilerin demokratik, şeffaf, temiz sendika mücadelesini daha kararlı kılmaktan öte bir etkisinin olmayacağı açıktır. Hava İş yönetiminin bu tavrını protesto ediyor ve kamuoyunun değerlendirmesine sunuyoruz
GÖKKUŞAĞI HAREKETİ
Yorumlar