THY Teknik ve Onur Air hangarlarını ziyaret eden İsveç Uçak Teknisyenleri Sendikası Başkanı Ola Blomqvist, AirportHaber'in sorularını yanıtladı. Blomqvist, teknisyenlerin sorunlarına ve UTED'in durumuna dair önemli açıklamalarda bulundu.
Türkiye’ye hoşgeldiniz. Bize kısaca kendinizi tanıtırmısınız?
AEI yönetim kurulu, UTED ile AEI arasında verimli ilişkiler kurmak için sabırsızlıkla beklemektedir.
Kendimi kısaca tanıtmam gerekirse, İsveç’in başkenti Stokholm’de yaşıyorum. İskandinav Havayolları’nda (SAS) B1 ve B2 lisanslı teknisyen ve bölge kalite şefi olarak görev yapıyorum. Lisansımda muhtelif uçak tipleri mevcut, ki bunlar eski ve güzel DC-9 uçağından A320, 330 ve 340’a uzanan bir yelpazeye yayılıyor. Avrupa’da farklı şirketlerde görev yaptıktan sonra, SAS’da 25 yıl evvel aviyonik teknisyeni olarak göreve başladım. Ayrıca son 5 yıldır insan faktörü ve muhtelif uçak tip eğitimlerinde eğitmen olarak çalışıyorum.
20 yıldır üyesi olduğum İsveç Uçak Teknisyenleri Derneği’nde (SFF) 10 yıldır başkanlık görevini yürütüyorum. 2007 yılından beri AEI başkan yardımcısıyım.
Türkiye’nin sivil havacılıkta katettiği başarılar hakkında düşünceleriniz nelerdir?
Türkiye’deki havacılık istatistiklerine ve figürlerine bakınca oldukça hızlı bir büyüme yaşandığını anlamak mümkün. Ayrıca uçak teknisyenlerini de kapsayan oldukça kalabalık bir teknik işgücünüz var. Dünya havacılık endüstrisinde kural anlamında iki büyük sistem var FAA ve EASA. Tüm dünya çapında IATA ve ICAO da düzenleyici otoriteler olarak rol alıyorlar. Türkiye, ulusal havacılık kural sistemini EASA lehinde yürüten ülkelerden birisi. Türkiye’nin başarısının devamı isteniyorsa EASA kural sistematiğiyle olan ilişkiler büyük önem arz ediyor.
Uçak Teknisyenleri Derneklerinin, özellikle Avrupa'daki faaliyetleri nelerdir? Türkiye'ye bu anlamda tavsiyeleriniz neler olabilir?
Ulusal çapta mutlaka güçlü olmalısınız ama hedefiniz havacılığın global dünyasında gerçekten sağlam ve etkili olmaksa, ülke sınırlarının ötesinde çalışmak zorundayız. Az evvel belirttiğim gibi havacılık küresel bir işse, havayolları ve otoriteler uluslararası alanda çalışıyorsa, biz de birlikte hareket etmeliyiz. Havacılığı lisanslı ve yetkili teknisyenlerden arındırmak isteyen ve kuralsızlaştırmaya çalışan kuvvetli lobiler mevcut. Onlara karşı verilecek mücadele, problemin doğduğu yerde yürütülmelidir ki etkili olabilsin.
Burası da kural koyucu otoriteler olan EU/EASA, FAA ve diğer otorite kurumlardır. Türk teknisyenleri de kendi çalışma şartlarını doğrudan etkileyen ulusal ve uluslararası otoriteler içinde mücadeleye katılmalıdır.
EASA ve AEI arasındaki ilişkiler ve teknisyenlerin temsili konusunda UTED’in AEI üyeliğinin ne gibi faydalar getireceğini düşünüyorsunuz?
EASA’nın üst düzey yetkilileri, AEI’in kendi çalışmaları üzerinde oldukça etkili olduğunu bizzat dile getirmekteler. Kendileriyle bazı meseleleri doğrudan görüşebilecek bağlantılarımız var. 2014 yılında uçuş güvenliğiyle ilgili bir çok ses getiren EASA uygulaması ve kararları AEI tarafından sağlanan bilgiler üzerine hayata geçirilmiştir. Türk uçak teknisyenleri ve UTED, EASA tarafından koyulan kurallardan doğrudan ve oldukça derin biçimde etkilenmektedir. AEI, EASA’da uçak bakım teknisyenlerini temsil edip sürekli uçuşa elverişlilik yasaları ve uygulamaları üzerinde etkili olan yegane kurumdur. Ayrıca, AEI teknisyenlerin ulusal çapta yaşadıkları soruları diğer üye organizasyonlarla paylaşmak suretiyle bu ulusal sorunların çözümüne yardımcı olarak üyelerinin hem ulusal hemde uluslararası temsil ve sorun çözme kabiliyetini desteklemektedir.
Türkiye'de UTED'in pasifleştiği ve eski gücünde olmadığı gibi algılar oluştu. Bu derneğin aktif olması teknisyene neler kazandırır? Teknisyenlerin yeniden UTED'e inanması için neler yapılmalı?
İlerlemek ve büyümek isteyen dernekler, üyeleri olan uçak teknisyenlerinin mesleki sorunlarına yönelik çalışmalar yapmalıdırlar. Uçak teknisyenleri sayıca çok olmasa da yüksek eğitimli ve yetenekli bir topluluktur. Bu durumdan dolayı temsilci kurumların etkisi büyük faaliyetler yapması mümkündür. Ama bu etki temsilci derneğin gücü ile orantılıdır.
Diğer mesleklere bakarsanız, işin sırrı, profesyonel olarak muamele görmenin yolu, profesyonel davranmaktan geçer. Mesleki profesyonelliğin bir gereği de mesleki derneklerin ve dayanışma kurumlarının desteklenmesidir. Bu organizasyonlara üye olmadan çevrenizi ve iş yaşamınızı etkileme şansınız bulunmamaktadır. Üyeler, yöneticileri seçmek suretiyle kendi gelecekleri konusunda söz sahibi olabilirler.
Türk uçak teknisyenleri de kendi geleceklerini kendi ellerinde tutmak için güçlü ve AEI ile omuz omuz mücadele eden bir UTED’e destek vermek zorundadır.
Yorumlar Tüm Yorumlar (22)