Emek Meclisi adına başkanlık görevini yürüten Ali Gülçiçek, AirportHaber’e konuştu. Sendikanın mevcut durumundan, grev sürecine ve planlarına kadar birçok konuda görüşlerini aktaran Gülçiçek, önemli açıklamalarda bulundu.
Emek Meclisi hareketinin lideri Ali Gülçiçek, yaklaşan Hava İş Sendikası Genel Kurulu öncesinde projelerini anlattı, mevcut yönetimi eleştirdi. Ali Gülçiçek, ilk olarak kendisine yönelik ‘işverenin adamı’ suçlamalarına cevap verdi.
Hava İş'in muhalefet eden herkese böyle bir yakıştırmada bulunduğunu belirten Ali Gülçiçek; 'THY yönetiminin adamı olmak konusu, sendikanın karşısına çıkan herkese söyleniyor. Biz bu değiliz diye polemiğe girecek değiliz. Eğer yönetimin yanında olmak, sermayenin adamı olmak diye birşey varsa bunu en iyi Hava İş yönetimi yapıyor. Bunu bazı sözleşmelerden de anlayabiliriz. Örneğin iş güvencesi maddesi (8. Madde) var. Onun içinde de ikale maddesi vardır. İkale sözleşmesinin altına imza atmış bir sendika için, eğer yönetimin adamı diye tabir kullanacaksak bu imzayla Hava İş için kullanabiliriz. Ayrıca 16 bin çalışanın inanmadığı ve sadece başkanın sözünün geçtiği, temsilci atamalarının yapılmadığı, demokrasi ile yönetilmeyen bir sendika, işçilerin denetleyemediği bir sendika kimin adamı olmaktır? Biz sendikaya yıllardır neden demokratik değilsiniz, neden denetlemeye açık değilsiniz dedikçe onlar bize yönetimin adamı dediler. Bu suçlamaların hepsi çok ucuz. Aslolan bizim ne dediğimizdir' dedi.
“BİR KİŞİ GREVE GİTSE O BEN OLURUM”
Grev konusunun kendisi için son derece önemli olduğunun altını çizen ve 1991 yılındaki greve de katıldığını ifade eden Gülçiçek; ‘Grev benim için kutsaldır. Eğer 1 kişi greve gitseydi o da ben olurdum. Bu sendikadan bağımsız bir görüş. O yüzden greve gittim. Ama ben 1991 yılından beri sendikaya zaten muhalefet ediyorum, yaptığı yanlışları söylüyorum. Zamanla da dediklerin doğruymuş demeye başladılar. Bu da Genel Kurul’a yansıdı. Yaptığımız bazı hatalardan dolayı seçimi kaybettik. Ama sendikacılık anlamında çok ciddi hatalar var. Temel amaç sendikayı ve yönetimi korumak olmuş, ama burada korunması gereken işçidir. Bu anlamda işçiler ne yazık ki ikinci plana atılmış durumda. O yüzden Türkiye’de sendikalar işçilerden kopmuş vaziyette.
“SENDİKA DAĞILMIŞ DURUMDA”
Sendikacığın okulu yok. Bu konunun gelişmesi, o ülkenin demokrasisi ve haklarıyla direkt ilişkili. O yüzden bunu temelden öğretemezsiniz. Önce işçi olmak ve sendikaya girmek gerekir. Herkes bir şeyler yapılsın istiyor ama inanç birliği yok. Mesela Hava İş’te şu an yaşananlar bilimsel olarak incelenip yazılmalı. THY’nin uçucu ekipleri greve çıkmak istiyordu ama sendika stratejisini blöf üzerine kurdu, grev ertelenecek üzerine kurdu, bu yüzden sendikaya güven kalmadı, grev de etkili olmadı. Grev günü yaşananlar psikolojik olarak çalışanları etkilemiş olabilir ama çalışanlar üniformaların giyip havaalanına geldiler, gelmeseler zaten grevde olacaklardı. Neden geldiler, çünkü sendikanın bu işi yapabileceğine inanmadılar’ dedi.
Sendikanın çalışan lehine bir köprü olması gerektiğini ifade eden Ali Gülçiçek; ‘Sendika eğer demokratik değilse ne yaparsa yapsın bir işe yaramaz. Önemli olan yöntemi doğru belirlemek olmalı. Büyük bir kaos var. THY Yönetimi de 2023 hedeflerini çalışanları düşünerek planlamalı. O yüzden oturup konuşalım diyoruz. Duvarlar örerek sorunlar çözülmez. Bizim hedeflerimiz var, sorunları çözmek istiyoruz. Birbirimize sallayarak problemler aşılmaz. Eğer sorunlar çözülmüyorsa bu ülkenin meclisinden çıkan yasanın verdiği yetki tabi ki kullanılabilir ancak biz konuşalım diyoruz. Ama bunun öncesinde de biraz toparlama yapmak gerekiyor, çünkü sendika dağılmış durumda’ şeklinde konuştu.
THY’NİN TAMAMINDA SENDİKALAŞMA NASIL SAĞLANACAK?
Sektörün bir zincir olduğunu belirten Gülçiçek; ‘Valiz atan personelden kokpite kadar havacılık sektörü bir zincir konumunda. Bir aksaklık zincirin kopmasına neden olabilir. O yüzden bu iş kolunda çalışan THY dışındaki firmalar da dahil olmak üzere herkesin örgütlenip sendikalı olması gerekiyor. Mesela 6500 kişinin çalıştığı bir TGS firması var. Bu çalışanlar sendikasız olarak hizmet veriyor. TGS personelinin kesinlikle sendikalı olması gerekiyor. THY ve TGS yönetiminin buna olumsuz baktığını düşünmüyorum. Zaten THY yönetimi ile Hava İş yönetimi arasındaki kör dövüşünden THY de rahatsızdır ama şu an iş çığrından çıkmış durumda’ dedi.
Grev sürecinin sendika genel kuruluna kadar gideceğini vurgulayan Ali Gülçiçek; ‘Şu süreçte çalışanların inancı kırıldı. Biz bu durumun kimsenin yararına olmadığını düşünüyoruz’ diye konuştu.
“… ŞİMDİ BAŞKANDIM”
Genel Kurulda şu an için 4 aday olduğunu kaydeden Gülçiçek, ‘ Çalışanlara bir anlayış farkımızın olduğunu anlatacağız. Neden buradayız, ne yapacağız hepsini açıklayacağız. Çalışanlar adayları eleyecektir, doğru olanı bulacaktır. 16 bin çalışanın hepsi mutsuz, insanların morale ve birbirine sarılmaya ihtiyacı var. O yüzden diğer adayları dövmeye, polemiğe girmeye hiç gerek yok. Biz bu tip konulara girmeyeceğiz, çalışanların duygularını biliyoruz ama tavrımızı bozmayacağız.Toplum kavga etmek istemiyor. Biz kavgayı sevmiyoruz, ben bu işi kavgacı olarak yapmayacağım. Biz işçiye karşı atıp tutarak sonrasında da ‘abi siz ne derseniz o olur’ diyenler gibi olmayacağız. Türkiye’de sendikal algıyı değiştereceğiz, hedef elbette iktidar olmak ama bunu bağıran çağıran kafayla yapmayacağız. Ben bu kafada olsaydım belki de şu anda başkandım ama benim net bir itirazım var. Sen bağırıp çağırıyosun ama işçi bunu istemiyor, sorunumu çöz diyor. Bu konuda çok iddialıyım, ben onlara benzemeyeceğim. O yüzden yönetimi iki dönemle sınırlandırıp gelir-gider durumunu çalışanın görmesini sağlayacağız’ dedi.
YÖNETİME GELİRSE ‘305’ KONUSUNDA NE YAPACAK?
Yönetime gelinmesi konusunda konuşmak için erken olduğunu ancak hedeflerinin de olduğunun altını çizen Ali Gülçiçek; ‘Bizim birinci hedefimiz TİS’in bitirilmesi olacaktır. 305 konusunda iki tarafın da yanlış yaptığını düşünüyoruz. Hedefimiz yaraları sararak yeni bir yol açmak olacak. Hem 305 işçi konusunda hem de uçuş süreleri anlamında taleplerimiz olacak, bunları da ileteceğiz” diyen Gülçiçek; 'Bu kavga bitecek, yaraları saracağız’ dedi.
EMEK MECLİSLERİ NE YAPACAK?
Emek Meclislerinin sendikadan bağımsız olacağını ifade eden Gülçiçek, ‘Gönüllü, çalışanların fikirlerinin ve taleplerinin alındığı ve görüşüldüğü emek meclisleri olacak. Çünkü sorunlar sendika genel merkezlerinin etrafında çözülmeye çalışıldığı için başarılı olunamıyor. Mesela çalışanların pass bilet sorunu var, emek meclisi de bu sorunu alıyor ve böyle bir problem var diyor. Bu problemi rapor halinde sendikanın genel merkezine iletiyor. Sendika da diğer şirketlerde de araştırmalar yaparak kendi fikrini de üzerine koyup işverene iletiyor. İşveren de bunu görüşüp çözüme kavuşturuyor. Eğer işveren çözmez ise kendi talebini bize veriyor, sendika da bu talebi kendi görüşüyle birleştirip çalışanlara yeni bir plan sunuyor. Buradan yeni birşey ortaya çıkıyor. Bu eylem de olabilir, TİS’te yeni bir madde haline de getirilebilir. Yani çözümü yine çalışandan alıyor.
Ayrıca uçucularla ilgili sorunlar var. Bu işkolu 24 saat çalışıyor. Gecenin geç saatlerinde uçuştan gelen personel herhangi bir sorun yaşabiliyor. Yaşadığı sorun işiyle ilgiliyse tutanak tutuluyor. Ama sendika ortalıkta yok. Bizim hedeflerimizden biri 7/24 sendikanın temsilcisi olacak ve çalışanla ilgili olarak kendi görüşlerini de aktaracak’ dedi.
Hava İş’teki temsilci yönteminin farklı olduğunu ifade ederek, ‘Atilay Ayçin’i seven temsilci olur’ diyen Ali Gülçiçek, temsilcilerin işçiler tarafından seçilmesi gerektiğini sözlerine ekledi.
Kendi başkanlığının da delege seçiminden sonra olması gerektiğini ifaden eden Gülçiçek; 'Aslında ben sonradan belirlenmesini savundum ama arkadaşlar bu yönde taleple gelince kabul ettim. Delege seçiminden sonra yönetim kadrosu da şekillenecek' dedi.
İşverenin sendikasızlaştırma çabalarını ve bazı sendikal hesaplar yapılmasını da eleştiren Gülçiçek şöyle devam etti:
“Sivil Havacılık çalışanlarının karekterinde özgürlük birinci sırada yer alır ve vazgeçilmezdir.Bu nedenle işverenlerin bu bakış açısını doğru görmesi,baskıcı ve insanı yok sayan anlayışlardan vazgeçmesi gerekmektedir.Havacılık çalışanları dünyanın her tarafına özgürlük ve sevgi taşırken, kendilerini baskı altında tutan anlayışlara ve sendikasızlaştırmaya veya başka bir anlayıştaki sendikal örgütlenmelere girmeyi kabul etmez ve etmeyecektir. Dışarıdan bakarak bizim üzerimizde hesap yapanlar hem THY AO na, hemde çalışanlarına zarar vereceklerinin artık farkına varmalıdırlar.”
TASSA, TALTA ve TALPA gibi dernekleri ziyaret edeceklerini sözlerine ekleyen Gülçiçek, plan ve projelerini açıklayarak destek isteyeceklerini belirtti.
©AirportHaber
Yorumlar Tüm Yorumlar (13)