Türk Hava Kurumu, Ankara’daki hangarda uçak üretme vaadini bir türlü hayata geçiremedi. Son yıllarda basında sürekli yerli uçak üretimine ilişkin açıklamalar yapılmasına karşın henüz ortada somut hiçbir gelişme olmaması uçağın üretilmesi noktasında kuşkulara neden olurken Airporthaber, THK’nın üreteceğini söylediği uçağa ilişkin birçok soru işaretine dikkat çekiyor.
THK Genel Başkanı Osman Yıldırım’ın, teknisyenleri, “ Uçağı yapalım, satalım çok para kazanalım. Sizler de prim alın” şeklinde vaadler sunarak motive etmeye çalıştığı öğrenilirken ortada henüz ne bir uçak ne de bir çalışma bulunuyor.
THK’nın ‘yerli üretim uçak’ olarak lanse ettiği uçağın henüz ne parça üretimi ne de sertifikasyonu konusunda en küçük bir adım atılmazken uçağın hangi sınıfta ve özellikte olacağı ise belirsizliğini koruyor. Bilinen tek gerçek ise THK’nın İtalyan uçak üreticisi Technam’dan alacağı hazır parçaları Ankara’da monte edip yerli uçak olarak piyasaya sürme düşüncesi olarak karşımıza çıkıyor.
AirportHaber, her fırsatta ‘yerli uçak üreteceğiz’ diyerek hayal satan THK’dan bu sorulara cevap vermesini bekliyor.
İşte sözde yerli uçak üretimi konusunda akıllarda kalan sorular:
1) Bu uçağın tip sertifikası var mıdır? Varsa nedir? Experimental ( Deneysel ), LSA ( Light Sportive Aircraft ), VLA ( Very Light Aircraft ) ? Bu sertifikasyonun uluslararası onayı mevcut mudur?
2) Bu uçağı yapacağını iddia eden THK’nın Part-21 (Design Organization Approval) – Tasarım Organizasyon Onayı Var mıdır ? SHGM, THK’ya gizli onay desteği mi vermektedir ?
3) Bu uçağın tasarımının ya da tamamlanmış olarak prototipinin Türk sivil havacılığından onayı bulunmakta mıdır ? Bu sene satılmaya başlanacağını iddia ettiğiniz bu uçağı alacak kişiler için prototip uçurulmuş ve emniyet onayları alınmış mıdır ?
4) Üretileceği iddia edilen uçağın yerli üretim katkı payı yüzde kaçtır ? Bu uçak yüzde kaç TÜRK MALI olacaktır ? Uçak Monocoque tasarım mıdır yoksa komposit mi ? Bu tasarım üretimleri için sertifikasyon ve onay alınmış mıdır ?
5) Yoksa bu uçak dünyanın genel havacılığı gelişmiş ülkelerinde son 90 senedir üretilip, satılmakta olan, kredi kartı ile bile internetten kolayca hemen şimdi satın alabileceğiniz herhangi bir KIT PLANE ya da HOME BUILT denilen kutu içerisinde gelip de sizin monte ediverdiğiniz deneysel hava taşıtlarından birisi midir?
6) Böyle olsa bile, bu uçağın Türk Sivil Havacılığının DENEYSEL HAVA TAŞITLARI TALİMATI’na uygunluğu onaylanmış mıdır ? Ya da uçak sadece EASA’nın ‘’Commission Regulation (EU) 748/2012’’ talimatı gereği sadece PERMIT TO FLY ile uçurulması mı planlanmaktadır ?
7) Yoksa bu tasarım Avrupa ve/veya ABD’de daha önce çizimleri onaylanmış ve bir şekilde tip sertifikası almış, ancak hayata geçirilmemiş bir modeli midir? (TECNAM’ın hayata geçemeyen prototipleri gibi). Bu çizimin, %51’i Türkiye’de üretilmesi durumunda TÜRK SİVİL HAVACILIK tesciline girebilecek olması, SHGM’nin bu konuda güncel bir yönergesi olmamasından dolayı ne olursa olsun uçabilecek bir tip, ultralightin bir altı, uçurtmanın bir üzeri bir model midir bu uçak ?
8) Operasyon açısından, THK’nın ULTRALIGHT pilotluk eğitimi yetkisi olmadığı bilinmektedir. SHGM talimatları gereği, PPL lisansı sahibi bir pilot da direk olarak bu tip bir uçağı uçuramaz. Üretilecek uçağın Part-23 ve/veya, Normal, Utility kategori tip sertifikalı ve SEP pilot lisansı yetkisi dahiline GİRMEYECEK bir uçak olacağı kesindir. Bu durumda, dünyada 20-30 bin dolara satılıp, sizin 200.000TL’ye ( yaklaşık 100.000 US$ ) satmayı planladığınız bu uçağın EXPERIMENTAL (Deneysel) ve/veya LSA sınıfına gireceği kesindir. Bu durumda, hem THK’nın ultralight pilotu yetiştirebilecek kapasitesi ve imkanı yok iken ve de PPL pilotları da bu uçurtmaları uçuramayacağına göre pilotaj sorununu nasıl çözmeyi planlamaktasınız?
9) Bu tip uçakların yurtdışına uçması durumunda ihtiyaç olacak TİP SERTİFİKASI ve UÇUŞA ELVERİŞLİLİK BELGELERİ konusunu ( Türkiye artık EASA sistemi dışında olmasından mütevellit ) nasıl çözeceksiniz ?
10) Bu tip uçaklar Avrupa ve ABD’de sadece Class-G denilen ve sadece bu tip uçaklar ile Genel Havacılık camiası uçaklarına ayrılmış bölgelerde uçuş müsaadesi olması ( P2F ve LSA sertifikalı uçaklar EASA ve FAA kurallarına göre sadece kendilerine ayrılmış, Genel Havacılık hava sahalarında ve bölgelerinde uçabilirler) durumu var iken bu uçakların tüm Türkiye’de uçabileceğini nasıl iddia edebiliyorsunuz ?
11) Üreteceğinizi iddia ettiğiniz uçağın temel avionic standardı ne olacaktır ? NAV-II denilen standart, analog pito-static ve gyroscopic sistemli klasik kokpit mi ? Yoksa NAV-III Standardında GLASS COCKPIT mi ? Glass cockipitten kasıt G1000 gibi gerçek bir glass kokpit midir yoksa G500-600 gibi sadece PFD/MFD monitörler midir ? ( Zira ülkemizde G500 ve G600 sistemlerde adeta glass kokpitmiş gibi lanse edilmektedir)
12) Bu uçaklarda Mode-S transponder ve 406 ELT olsa dahi, yan rüzgar limitlerinin 10 knot’da aşağı olmasından mütevellit satacağınızı iddia ettiğiniz uçağın Türkiye Coğrafik Şartlarında HER YERDE uçurulabilmesi mümkün değildir. Bu durumda bu uçağın sadece nerelerde uçurulmasını ön görüyorsunuz ? Örneğin, uçağı satın almış bir vatandaş bu uçak ile İstanbul’dan kalkıp, Ankara TMA içerisinden sorunsuz şekilde Adana’ya gidebilecek midir ?
13- Uçak üretimi yapacağız diye, Sanayi Bakanlığı’ndan ya da Avrupa Birliği’nden TEŞVİK FONU-VERGI MUAFIYETI alınmış mıdır ?
Yorumlar Tüm Yorumlar (35)