2012'DE NASIL BİR HAVACILIK OLMALI?
Tüm havacılık sektörümüze ve havacılık aşığı insanların 2012 yılı umduğundan daha iyi geçsin dileğiyle başlıyorum bu haftaki yazıma. Her gün yeni bir kaosla yaşadığımız ülkemizde havacılığımız adına kaoslar yaşanmasın ve arzu ettiğimiz yükselişi bu yıl fazlasıyla sürdürelim.
2011 yılının pek parlak geçtiğini söyleyemem. Umutların 2012 yılına devredildiğini düşünerek bu sektörün takipçisi olarak hayal ettiğim havacılığın 2012 yılında nasıl olması gerektiğini şöyle sıralamak isterim;
Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’nün tam bağımsız bir kuruluş haline gelmesi, deneyimli personelle havacılığa yön verecek yeni bir yapılanmanın sağlanması.
Tam bağımsız bir kaza kırım ekibi kurulması ve hiç arzu etmediğimiz bir kaza durumunda töhmet altında kalmadan, tartışmalara neden olmadan özgürce rapor hazırlamaları.
Çıkar hesabı yapmadan Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’müze destek olacak her türlü önerinin tartışılacağı, ideolojik düşüncelerden uzak çağın gerektirdiği gibi yapıcı bir konsensüs ortamının sağlanması.
SHGM, denetimi özel şirketlere devretme kararını gözden geçirmeli, denetimin özelleştirilmesi mutlaka yapılacaksa spekülasyonlara yol açacak oluşumlara dikkat edilmeli.
Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’nün tüm sektöre aynı mesafede davranacağı bir 2012.
DHMİ Genel Müdürlüğü’nün yeniden yapılandırılması ve seyrüsefer hizmetlerinin ayrı bir kuruluş olarak DHMİ’den ayrılması.
Havacılık tazminatının bir an önce dağıtılması için çözümün geciktirilmeden gerçekleştirilmesi.
Smart projesinin bir an önce devreye alınması.
3'ncü havalimanı yapımının yıllar alacağı düşünülerek Atatürk Havalimanı’na köklü çözüm getirecek kararın ivedilikle alınması.
DHMİ, uçak park alanı sıkıntısının giderilmesi için aprondaki teknik bakım alanlarını makul ve mantıklı yere taşımalı. Gerekirse bu firmaların zararlarını giderecek önlemler almalı hatta binaları kendisi yapmalı veya birkaç yıl kira muafiyeti getirmeli.
Türk Hava Yolları gelişimini sürdürürken kokpit kalitesini artıracak eğitimlere aralıksız devam etmeli. Yabancı pilotları karşı olmamama rağmen kokpitte İngilizce eğitimi yüksek Türk pilotlara öncelik verilmeli.
Aydın’da kurulacak okul için geç kalınmamalı ve bir an önce mevcut yapının dışına çıkılarak uluslararası bir düzeyde uçuş akademisinin temelleri atılmalı.
THY’de iç barış sağlanmalı ve bu ay başlayacak olan TİS görüşmelerinde hem çalışanları hem şirketi koruyacak sözleşmenin yapılmasını sağlamak ve polemiklere yol açacak gereksiz gerginliklerden kaçınılmalı.
TGS’de iç dedikodunun yerini şirketi güçlendirecek yapı oluşturmalı. Hak edenin hak ettiği yerde olacağı, lise mezunlarının şef yapıldığı üniversite mezunlarının kapılarda süründüğü çağ dışı görüntüden uzaklaşılmalı. Torpilin değil realist çalışanların üstün olduğu bir çalışma ortamı sağlanmalı. Sansürün değil iletişimin olabildiğince makul görüldüğü bir ortam yaratılmalı insanların haber alma özgürlükleri kısıtlanmamalı, devlet zihniyetinden çok özel sektör zihniyeti ile çalışılmalı.
Sabiha Gökçen Havalimanı 2'nci pist çalışması hemen başlatılmalı. Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’nün Sabiha Gökçen Havalimanı’na karşı görüşü değişmeli, adil bir denge kurulmalı.
Sabiha Göçen Havalimanı’nda işten çıkarılmaları gündemde olan çalışanlar için çözüm üretilmeli.
Pegasus Havayolları söz verdiği gibi bir an önce borsaya girmeli. Ali Sabancı, aşağılayıcı, hor görücü söylemlerinden vazgeçmeli. Para ile su sattığı yolculara “Misafir” tabirini değiştirmeli.
Pegasus Havayolları rekabet kurumuna giderek THY’yi şikâyet etme yerine yurtdışı uçuş noktalarında Türk şirketlerini öldürecek fiyat politikasından vazgeçmeli.
Onur Havayolları yeni yerinde yenilikler üretmeli, Onur Teknik’te sadece Onur Air uçaklarına değil yabancı şirketlere de hizmet verilmeli.
AtlasJet Havayolları mevcut yapısını korumalı yeni uçuş noktaları keşfetmeli.
MNG Havayolları ve My Cargo Türkiye’yi kargo merkezi yapmak için çaba sarf etmeli.
Saga Havayolları kurtuluşu mutlaka aramalı ve hülle yoluyla yaşamanın zor olduğunu anlamalı.
Genel ve sportif havacılığa her zamankinden daha fazla önem verilmeli.
My Teknik kendisinden beklenen sıçramayı mutlaka yapmalı.
Ticari bakış açısıyla her üniversitede havacılık okulları açılmamalı. Doyum noktasını çoktan aşmış olan bu okullarda işsizler ordusu yetiştirilmemeli.
Kontenjanlar sınırlandırılmalı. Bu okullar devam edecekse tüm eğitimler İngilizce olmalı.
Türk Hava Kurumu geçmişten gelen saygınlığını korumalı, son yıllarda yaşanan kara günlerin yerini daha aydınlık günler almalı.
Tüm sektörün birbirini dövmesinden öte birbirine destek olacak ortak çalışma alanlarının yaratılacağı çalışmalar yapılmalı.
Bölgesel havacılığın tek temsilcisi Borajet Havayolları’na özel önem verilmeli. Hiçbir şirketin uçuş yapmaya cesaret edemediği yerlere uçan bu şirketi ayakta tutacak destekler sağlanmalı. Diğer şirketlerin aldığı hizmetlerin aynısını alamayan bu şirket kendi alt yapısını kurduğu dikkatlerden kaçmamalı.
Son olarak Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, Ulaştırma Şurası’nda alınan kararlarla ilgili yapılan çalışmaları kamuoyu ile paylaşmalı.
2012 ayak oyunlarının bittiği, insanların birbirinin kuyularını kazdığı bir yıl olmamalı. Herkesin azami saygı ve hoşgörü içinde olacağı bir dönem olmalı.
Tekrar herkese iyi seneler diliyorum.
Yorumlar Tüm Yorumlar (24)