Bu ülkenin en büyük sorunlarından birisi planlama zaafıdır. Aslına bakarsanız plansız yaşamak bizim geleneğimizdir. Günü şartlarına göre yaşar, bir adım sonrasını düşünemeyiz. İhtiyaç hasıl olduğunda da “Yandım anam” deyip çare ararız.
Yıllarca yazdık ve söyledik. Bu Atatürk Havalimanı uçak trafiğine hizmet veremeyecek, gerçek anlamda paralel pist yapılsın, uçaklara park alanları yapılsın diye dilimizde tüy bitti.
Ama gel gör ki devlet zihniyeti ne planlayabildi ne de planladığını yapabildi. Ya bürokratik direnme ya da ihale süreçlerindeki açmazlar havacılığa hep darbe vurdu.
Örneğin DHMİ’nin, adını “Teneke Mahallesi” diye koyduğum, apronun ortasındaki alanda bulunan işyerlerini tahliye etmesi bile 5 seneden fazla sürdü.
Devletin önündeki en büyük engel yine devlettir. Bürokrasinin, defans olduğu veya çıkarı olmadığı çokça projenin kadük ilerlediğini hiç kimse inkar edemez.
Zamanında yapılmayan bir işin faydasından çok zararını görmekteyiz.
Bakın çok canlı bir örnek vermek istiyorum.
Atatürk Havalimanı malum İstanbul hava trafiğini kaldıramıyor. Aslına bakarsanız trafiği kaldıramıyor diye bir şey söz konusu da olamaz. Sıkıntı uçakların park alanında. Park alanı olduğu taktirde trafik atmak kolay iş.
Mevcut yolcu köprülerine ilaveten ek köprüler yapılması için THY bastırdı, TAV tamam dedi ama DHMİ aylarca hatta yıllarca defans yaptı. Bazı yöneticilerin gözünü hırs bürüdüğü için aklına estiği gibi yapmak isteyince olan zarar memlekete oluyor.
Neyse ki akıl galip çıktı da TAV’a yap denildi. Karşılığında da TAV hiçbir şey almadı. Ama havalimanı işletmeciliği nasıl yapılıyormuş onu gösterdi TAV. Çok kısa sürede yaptı ve işletmeye aldı. Bir, iki, üç veya beş fark etmez. Yeter ki özel sektörü teşvik edin, önünde set olmayın.
Halen ve ısrarla söylüyorum ki Atatürk Havalimanı için çok haksızlıklar yapıldı ve bu haksızlıklar bizim belleğimizde. Zamanı geldiğinde bizim de söyleyecek sözümüz olacak.
Atatürk Havalimanı için oynanan senaryolar, Sabiha Gökçen Havalimanı için oynanmasın istiyoruz amma, gel gör ki orada da plansızlık, programsızlık, işletmenin yetersizliği, beceriksiz yöneticilerin iş bilmezliği üstüne koydukça koyabilirsiniz.
Bu meydan Savunma Sanayi Müsteşarlığı’na ait olunca da elli yerden elli ses çıkar elli dereden de su getirilir işlerin hızlı yürümemesi için.
Sözü nereye getireceğimi anlamışınızdır umarım.
Bağıra bağıra gelen trafiğe rağmen ikinci pistin yapılamaması Türkiye için rezilliktir.
Katılıyorum. Savunma Sanayi Müsteşarlığı havalimanı işletmeciliği anlamında deneyimsiz, yetersiz velhasıl o iş SSM’ye göre değil. SSM Müsteşarı da deneyimli bir havacı. Bu bilinç ile ikinci pist için DHMİ ile “siz yaptırın bu işi” sözleşmesi imzalıyor.
Sözleşme imzalanıyor imzalanmasına da işler o kadar basit değil. NATO petrol boru hattından tutun İSKİ borularına, kanalizasyon borularından Telekom sistemine kadar her bir şey bu pistin yapılacağı yerden geçiyor.
DHMİ pist yapımı ile yukarıda saydığım hatların ayrı ayrı yapılacağına karar verip iki ayrı ihale yapmaya karar veriyor.
Bu işi DHMİ tecrübesinden daha iyi kimse bilemez. O halde yaptığını doğru kabul edeceğiz. Lakin benim kabul etmediğim, edemediğim şeyler oluyor. Bunu ilk defa yazıyorum. İhaleyi kazanan çalıştırılmıyor. Neymiş efendim başka firma alacakmış hakkı yenmiş. Haydi hoooop mahkemeye. Süreç mahkeme süreci olunca çalışma duruyor. Sonra ne oluyor mahkemeye verenlerden biri veya bir kaçı ihaleyi kazanana şantaj yapıyor. “bana biraz para verirsen mahkemeden vazgeçerim” diyor.
Ahlaksız adam, vatan haini adam. Burada ülkenin havacılığı tehdit altında. Sen üç-beş kuruşun peşindesin.
İhale konuları çok sıkıntılı. Bu yüzden Sabiha Gökçen Havalimanı ihalesi çok gecikti. MAKYOL ihaleyi %17.72 kırım ile kazanmış. Vatana millete hayırlı olsun.
Ama burada şunu söylemeden geçemeyeceğim. Eğer Sabiha Gökçen Havalimanı'nı Malezyalılar yerine TAV işletiyor olsa idi yukarıda köprü örneği verdiğim gibi pist sorununu da hemen çözerdi.
Verecektiniz TAV’a, “al kardeşim yap pisti, işletmeyi şu kadar uzatıyorum” deseydiniz Sabiha Gökçen Havalimanı şimdi çoktan hit olmuştu.
Ben böyle düşünüyorum.
Yorumlar Tüm Yorumlar (20)