Türk Havayolları’nın Amsterdam’da düşen uçağının ardından gözler bir kez daha Seattle’a çevrildi. Boeing’in ister tasarım hatası deyin isterseniz mühendislik hatası deyin bundan önce ki yıllarda düşen çok sayıda uçakla ilgili değişik iddialar gündeme gelmişti.
Boeing’in özellikle 737-400 serileri ile ilgili 90’lı yıllarda ateşli tartışmalar yaşanmıştı. THY’nin 7 Nisan 1999 yılında Adana’da düşen ve içinde 2 pilot ile 4 kabin memurunu kaybettiğimiz kazadan sonra Boeing’in 737-400 tipi uçaklarında dümen arıza olduğu tartışmalarını iyice alevlendirmişti. Hatta o dönemde Show TV’de yapmış olduğum VIP adlı programda da bu konu enine boyuna tartışılmıştı. Programa katılan Kaptanlar Serdar Cebeci, Zeki Kılıç ve Necmi Ekici Boeing’lerde sorun olduğunu ifade etmişlerdi.
Boeing 737-400 tipi uçaklarda meydana gelen kontrolsüz düşüşler ardı ardına gerçekleşirken bu düşüşlerle birlikte Amerika'nın Ulusal Ulaştırma Güvenliği Dairesi (NTSB) ve Federal Havacılık Dairesi (FAA) o dönemde üretici firma Boeing’i sık sık uyarmıştı. FAA’in, Boeing 737'lerin dikey stabilize sisteminde üretim hatası olduğunu ve bu nedenle tüm uçakların denetimden geçmesini istemesine rağmen, Boeing uçakları kontrolden geçirdiğini ifade ederek herhangi bir bulguya rastlamadığını belirtmişti.
Yatay ve dikey stabilize sisteminde arıza olduğu Amerika'nın Colorado eyaletinde ve Pittsburgh’ta yaşanan kazalardan sonra anlaşılmıştı. 1999 yılında da THY uçağının düşmesi Boeing 737 tipi uçaklarla ilgili korkunun yersiz olmadığını ortaya koymuştu.
Uzmanların yaptığı araştırmalar sonrasında Boeing 737 tipi uçakların yatay ve dikey dümen sisteminde üretim hatası olduğunu karar verilmişti. NTSB ve FAA Boeing’e acilen bu uçakların gözden geçirilmesini için uyarıda bulunarak belli bir süre vermişti. Ancak Boeing bu süre zarfında uçakların sadece üçte birini kontrolden geçirerek arızayı gidermişti.
O dönem Amerikan Televizyonları haber yaparak 120 pilotun dümen arızası nedeniyle uçağın kontrolünü kaybettiğini izleyicilerin duyurmuştu. 1994 yılında Continental Havayolları'nın pilotu, 12 bin metrede uçağın şiddetli bir şekilde sallanmaya başladığını rapor ederek 18 dakika süren bu korkunç olaydan sonra kontrolü yeniden sağladığı kayıtlara geçirmişti.
1995'te British Airways'in yine Boeing 737 uçağında benzer bir vaka yaşanarak 7 bin metrede uçağın 7 dakika boyunca kontrolden çıktığı raporlara geçmişti.
1996 yılında da bir başka havayoluna ait Boeing 737 iniş sırasında kontrolden çıkmıştı. Uçağın kendi başına sağa sola hareket ettiği raporlanmıştı.
THY Van’da ve Adana’da 737-400 tipi iki uçağını kaybetti. Adana’da kaybettiği Trakya uçağından sonra şimdi de yine Boeing 737’nin bir başka modeli olan 800 tipi Tekirdağ uçağını kaybetti. Ne tesadüftür ki THY biri bölgenin adı olan Trakya diğeri bölgenin bir ili olan Tekirdağ uçakları kırıma uğradı.
Tekirdağ uçağı ile ilgili çeşitli iddialar gündeme getirildi. Geçen hafta Airport TV’de yaptığım Sorun Cevaplasın Programı’na telefonla katılan Kaptan Pilot Zafer Yıldırım’ın söyledikleri korkunç bir gerçeği ortaya çıkarıyordu. Bu gerçek THY pilotlarının üzerine atılmaya çalışılan “Pilotaj hatası” suçunu hafifletecek gibi görünüyor.
Yıldırım’ın iddiası şu. Altimetreler ilgi hiçbir pilotun bilgisi yok.
Kaza ile ilgili yapılan ilk resmi açıklamada da altimetre arızasına vurgu yapıldı. Boeing’in forumlarında yer alan bilgi de ise altimetre arızalarına rastlandığı ve çok sayıda havayolu şirketinin bu arızalarla ilgili şikayette bulunduğu belirtiliyor.
Boeing’in bu önemli şikâyetlere rağmen 2009 Eylül’lüne kadar izlemede kalacağını belirtmesi akıllara şu soruyu getiriyor. Boeing’in altimetrelerle ilgili harekete geçmesi için daha kaç tane THY uçağı düşmesi gerekiyor?
Şimdi yazımı şöyle noktalamak istiyorum. THY kazasında pilotaj hatası olduğunu düşünürsek, altimetre hatası olduğu defalarca rapor edilmesine rağmen önlem almayan ev sahibi niteliğindeki Boeing’in hiç mi suçu yok? Dilerim Boeing 737-400 serilerinde aldığı gecikmeli önlemi 737-800 serilerinde hızlı bir şekilde alarak başka uçakların düşmesine sebep olmaz.
Haftaya görüşmek dileğiyle…
Yorumlar