Havacılık sektörünü yıllardır takip eden bir gazeteci olarak çok şeylere şahit olmuş biriyim. Saymakla bitmez bunlar. Kim bir işe elini atsa hemen onun hakkında değişik söylemler geliştirilir. Kıskançlığın ürünü olan bu söylemlerin son örneği geçtiğimiz hafta toprağa gömüldü. Nasıl mı?
Geçen yıl yapılan Sabiha Gökçen Havalimanı ihalesinin ardından inanılmaz bir dedikodu mekanizması çalışmıştı. LİMAK ve ortaklarının kazandığı ihalenin hemen ertesinde yaşanan genel seçimler dolayısıyla ihalenin onaylanma süreci uzamıştı. Ülkemizde yaşanan siyasal gelişmeler çoğu zaman hayati önem arz eden projeleri aksatabilir. İşte Sabiha Gökçen Havalimanı örneği ortada. Sabiha Gökçen Havalimanı ihalesi bize göre geç onaylanmıştır. LİMAK ve ortakları için de aynı şey söylenebilir. İhale erken onaylanmış olsa idi belki de şimdi terminal topraktan yukarı çıkmış olacaktı. Ama benim asıl söylemek istediğim bu ihalenin onaylanma sürecinin uzamasıyla birlikte “İhale iptal olacak, LİMAK bu işi yapamaz” diyenler dedikodu yapmayla herhangi bir kazanç elde edilmediğini görmeleridir.
Şimdi gelelim temel atma töreni ve sonrasında verilen gala yemeğinde yaşananlarla ilgili yaptığım gözleme.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımı ile gerçekleştirilen temel atma törenine havacılık camiasından katılımın yok denecek kadar az olması düşündürücü idi. Yavuz Çizmeci, Ali Sabancı, Candan Karlıtekin, Temel Kotil ve Yıldıray Karaer’den başka hiçbir havayolu şirketinin üst düzey yetkilisini göremedim törende. Merak ediyorum sektörün bu aktörleri davet mi edilmediler yoksa davete mi icabet etmediler. Her iki şekilde de ayıp. Davet edildilerse mutlaka gelmeleri gerekiyordu. Davet edilmedilerse bu ayıpta LİMAK’ın eksi hanesine yazılmalı. Şu atasözüne çok riayet ederim. “Davetli yere gitmeyip ar etme, davetsiz yere gidip yerini dar etme”.
Temel atma töreninde Nihat Özdemir ve kızı Ebru Özdemir davetlilerle yakından ilgilenirken, törenin organizasyonunu yapan şirket için aynı şeyi söyleyemem. Aldıkları parayı da hak ettiklerini düşünmüyorum. Çok sayıda davetlinin ismi listelere yazılmamış, organizasyonda önemli aksaklıklar yaşandı. Sanırım LİMAK bir başka organizasyonda bu şirketi gözden geçirecektir.
Sabiha Gökçen Havalimanı yeni dış hatlar terminal binasının temel atma töreninin en iyi aktörü başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın tören alanına gelmesiyle sahneye çıktı. Erdoğan’ı gören bir Erdoğan fanatiği, (kimi davetlilere göre parayla tutulmuş bir cazgır) bağırmaya başladı. “Türkiye’nin medarı iftiharı, senin için ölürüm, her şey Türkiye için” Korumaların şaşkın bakışları arasında bağıran bu fanatiği susturan olmadı. Başbakan törende konuşurken de iki üç kez aynı tarzda bağıran bu genç rolünü iyi yaptı. Bana göre bu genç, derhal dışarı atılmalıydı. Eğer, protesto eden atılıyorsa şakşakçılar da atılmalı. Eşitlik iki yönde olmalı. Ayrıca ben hep böyle şakşakçılardan korkarım. Yarın idam sehpasına çıksanız ipinizi önce bu şakşakçılar çeker. Zira bu tür kişilikler çabuk taraf değiştirirler.
LİMAK’ın gala yemeğine davetli olan ender kişilerden biri olarak eleştirilerimi sıralamadan geçemeyeceğim. Gala yemeğinde de yine organizasyon eksikliği baş gösterdi. Davet edilenler yine isimlerini listelerde göremediler. Bu yemeğin gereği var mıydı bilmiyorum ama, eğer gerekli ise yemeğe daha çok havayolu şirketleri davet edilmeliydi. Davetliler arasında yine havayolu şirketlerinden kimseyi göremedik. Sabiha Gökçen Havalimanını en çok kullanan Pegasus Havayolları bile yoktu. Sadece THY Yönetim Kurulu Başkanı Candan Karlıtekin, Corendon Havayollarının sahibi Yıldıray Karaer ile ACT Havayollarının Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Çizmeci ve Turkuaz Havayollarının Sahibi Hidayet Aydoğan katıldı. Bu ilgisizliğin sebebini elbette öğreniriz.
Deyim yerinde ise LİMAK sektör tarafından o gecede yalnız bırakıldı. Havalimanı işletmecilerinden de katılan olmadı. Hamdi Akın, Sani Şener, İbrahim Çeçen gibi terminal işleticileri rakip bile olsalar yemeğe katılmaları gerekirdi.
Sancılı başlangıçların iyi meyveler vermesi dileğiyle;
Haftaya görüşmek üzere hoşcakalın.
Yorumlar