Eksik olmasın, her yazısı beni düşündürür ya da düşünce sınırlarımı zorlamama neden olur.
Sonra rahmetli annemin “Düşünmek Zordur” sözü aklıma gelir.
Bu sözün doğru ve gerçekliğini “Ahkaf-15” ayetinde buyrulan “40'ıncı yaş duası”nı yapmam ile bu sözü anlamam, eş zamanlı oldu!
2010 senesi 40.cı haftasındaki ilk yazım, “Özel Hizmet İsteyen Yolcuların Hukuki Durumları” üzerine idi. Annex-9, Chp.8.23 “zincirin başından sonuna kadar” diyerek Devletleri Kanun yapmakla (ICAO Annex-9 Chp.8.24-35-36), bu kanun ışığında verilecek bu hizmetin ECAC Doc.30 Part-I Annex-5A-2 ile de ücretsiz “free-of-charge” verme ve uygulama sorumluluğunu getirir.
Bu uygulama, IATA tarafından tüm üye şirketlere Resolution 700 ile detaylı bir biçimde iletilmiş ve kullanılacak formlar dahil, uluslararası birlikteliği yaratacak tedbirler Haz 2002 de alınmıştır. IATA üyesi olmamakla birlikte bu önemli tavır, diğer şirketler tarafından da kabul edilmekte ve uygulanmaktadır.
B.11.1.SHG.0.10.03.09-1424-993-10891 sayı ve 27.07.2009 tarihli Engelsiz Havaalanı Projesi (http://web.shgm.gov.tr/doc3/engelli.pdf) daha yeni yeni medyada haber olmakta. (Türkiye ICAO anlaşmasını 05.06.1945 tarih ve 4749 no’lu kanun ile onayladı, resmen 04.04.1947 tarihinde yürürlüğe girdi.)
1996 senesinde JAA kurallarını şirketlere tanıtırken, herkes OM yazma derdine düştü. O zaman Jeppesen bir “Genel OM Part-A” hazırlayarak şirketlere sattı ve oldukça hatırı sayılır gelir elde etti. Doğal olarak “genel” bir OM Part-A olduğundan, nerede ise her maddenin altında “yapar, yayınlar, kullanır vs..” gibi uygulamalar için yol gösterici terimler kullanmıştı. Şirketler nasıl yapılacağını, uygulanacağını ve sorumlulukları nasıl paylaştırılacağını bilemediler. Bir uygulama zaten mevcuttu ama bu uygulama nereden geliyordu, kaynağı nedir hiç araştırmadılar ve birbirlerinde kopyalayarak eksikleri doldurmaya çalıştılar. Böyle bir davranış, gelişmeyi durdurdu. Kaynak bilinmeyince değişiklikler uygulanamadı. Gelişme olmadı.
Hep bahsetmişimdir. ICAO, EASA, vs. gibi kurumlar, en az 10’ar senelik planlar ile çalışırlar.
“Plan düşüncenin eseridir”.
Geçen haftaki yazımda, kaynak belirterek birkaç yasanın hala uygulanmamakta olduğunu yazmıştım. Ortaya konmuş olsa dahi, ortada bir gerçek var.
Takip edebildiğim kadarıyla SHGM sadece Uçucu Ekip Uçuş Görev ve Dinlenme Süreleri İle Uygulama Esasları Talimatı için 5.ci düzenlemeyi yayınladı. Bunun dışında yayınlanmış başka bir SHY-SHT için 3.cü düzenleme yok, ancak 2.ci düzenleme yapılanların arasında “Hava Araçlarının Havai Fişeklerin Zararlı Etkilerinden Korunmasına İlişkin Talimat” (SHT-12hf.02) da mevcut.
SHGM 10.08.2010 senesinde EU OPS-1’in 2008 çevirisi üzerine yapılmış düzenlemesini yayınlamıştı. Aradan iki sene geçti. Görünen ve görünmeyen eksik, yanlış ve/veya yenileme için hiçbir çalışma ortada yok.
Avrupa Birliği ise “Operational Evaluations Boards (OEBs)” İşletme Değerlendirme Kurulu kurulması için düğmeye basalı çok oldu. “NAA involvement” Ulusal Havacılık Otoritesi katılımı ve National Focal Point (NFP), Ulusal Odak Noktası oluşturulması ve uçak üretici firmalar ile üye devletler işbirliğine girmek için uğraşıyorlar.
ICAO’nun uygulaması ve Avrupa birliğinin bu uygulamayı devam ettirmesi, düşüncenin yaşantımıza kattığı gerçekliği başarmak için ne kadar gerekli olduğunu gözler önüne serer.
Lisans sahiplerinin aynı zamanda “kural koyucu” olması, uygulamadaki başarının göstergesi değil, düşüncenin zaferidir. Kuralı koymak bir başlangıçtır. Kuralı uygularken değişen şart ve teknolojiyi uygulamada daha etken ve verimli kılan, lisans sahiplerinin yaratıcı düşüncelerinden kaynaklanır.
Bizler buna ilerleme diyoruz.
Bir de IOSA var ki, o ayrı bir sorun. Üstelik simgesel.
IATA’nın İşletimsel Emniyet Denetimi (IOSA) yetkilendirmesi, organizasyon ve yönetim sistemi, uçuş işletme, işletme kontrol ve uçuş harekat yönetimi, uçak bakım ve mühendislik, kabin, yer işletme, kargo ve güvenlik konularında denetimden geçerek yaklaşık 900 kriteri yerine getiren ve sağlıklı bir şekilde yürüten işletmelere bu belge veriliyor. Alınan bu sertifika ile IATA tarafından havayolu işletmelerinin güvenlik ve uçuş emniyet standartlarının uluslararası kurallara uygunluğu belgeleniyor.
Bildiğim kadarı ile bizde bu denetimleri SHGM zaten yapmakta. IATA gibi bir “derneğin” denetiminden geçmeyi başarı olarak kabul etmekte zorlanıyorum.
Ülkemizde (NPA) “Düzenleme Teklifi Bildiri Sistemi” henüz yok. Doğal olarak ihtiyaç duyulan (THY gibi birçok “bölge”ye uçan havayolu) şirketlerin talepleri üzerine bazı düzenlemeler yapmaktayız. Bu gibi düzenlemeler, düzgün ve verimli bir altyapı kuramadığımızı gösterir. SHGM yasa, yönetmelik ve talimatların önemli konularında hala Avrupa Birliğinin eski yayınlarına uymaya çalışıyorsak, ancak iki şey söylenebilir:
1) Zamanın çok gerisindeyiz;
2) Ulusal yasa, talimat ve yönetmelikler bize hala bol gelmekte.
Kanımca bunca yasa ihlali, sadece bu “bolluk” nedeniyle yapılmakta.
Aklın üç ilkesi, iyi düşünmek, iyi söylemek, iyi yapmaktır. DEMOKRİT
Düşünmeden öğrenmek, vakit kaybetmektir. KONFİÇYÜS
Düşünüyorum, öyleyse varım. DESCARTES
Bu da benden,
Düşünmekten korkmayın. "Akla nazar değmez.!"
Sevgiler
www.servetbasol.com
Yorumlar