THY’de İş Kazası Geçiren Kabin Memurları Raporlu İken İşten Atıldı!

Türk Hava Yolları’nda (THY) iş kazası geçirdikleri için istirahat raporu bulunan bazı kabin memurlarının, rapor süreleri devam ederken işten çıkarılması şirket içinde yeni bir tartışma yarattı. Çalışanların hâlâ tedavi sürecindeyken yapılan fesihler, hem iş hukuku uzmanlarının hem de sendikanın dikkatini topladı.

TİS’te Açık Güvence: İş Kazası Geçiren Personel İçin 24 Aylık Ücretli İzin

THY ile yetkili sendika Hava-İş arasında yürürlükte olan 28. Dönem Toplu İş Sözleşmesi’nin 67. maddesinin C fıkrası, iş kazası yaşayan personelin haklarını açık biçimde düzenliyor. Söz konusu madde şöyle diyor:

“İş kazasına uğrayan veya meslek hastalığına tutulan personele, iyileşinceye, malullüğü resmi sağlık raporu ile kesinleşinceye veya ölüm tarihine kadar raporlu bulunduğu süre içinde ücretli hastalık izni verilir. Ancak bu süre hiçbir zaman 24 ayı geçemez.”

Bu hüküm, iş kazası geçiren bir çalışanın iyileşme sürecinde azami 24 aya kadar ücretli izin güvencesine sahip olduğunu ortaya koyuyor. Kabin memurları ise fesihlerin, bu açık güvence göz ardı edilerek ve raporlar hâlâ devam ederken yapıldığını savunuyor.

İş Kazası Nedeniyle Verilen Rapor Bitmeden Erken Fesih!

Bazı kabin memurlarının iş akitlerinin iş kazası raporları devam ederken feshedilmesi, “erken fesih” tartışmasını beraberinde getirdi.

AirportHaber’in edindiği bilgilere göre, İşverenin, İş Kanunu’nun 25/1-b maddesini dayanak gösterdiği ifade ediliyor. Bu madde, devamsızlık süresi ihbar süresi + 6 haftayı aşarsa işverene haklı nedenle fesih yetkisi veriyor. Ancak TİS’teki 24 aylık koruma özel bir düzenleme olduğu için hukukçular bu iki hükmün birbiriyle çelişmediğini, işçi lehine olan TİS hükmünün öncelikli uygulanması gerektiğini belirtiyor.

Erken Fesih Şaşırtıcı ve Ekonomik Sonuçları Ağır!

İş hukuku uzmanları, iş kazası nedeniyle istirahat raporu devam eden bir çalışanın iş akdinin sonlandırılmasının “şaşırtıcı bir uygulama” olduğunu ifade ediyor.

Erken fesih nedeniyle SGK’nın iş göremezlik ödeneğini kesmesi, çalışanların gelir kaybına yol açarken; THY’nin yargı sürecini kaybetmesi durumunda çifte tazminat riskiyle karşılaşabileceği belirtiliyor.

Hukukçulara göre:

• Raporu süren personelin sigortalılık statüsü fesihle birlikte sona erdiği için SGK iş göremezlik ödeneğini yatırmıyor.
• Bu durum personelin hem maaşını hem SGK ödeneğini kaybetmesine yol açıyor.
• THY’nin işe iade davalarını kaybetmesi hâlinde şirketin hem kıdem/ihbar hem de iş göremezlik dönemine ilişkin ikinci bir tazminat yükü ile karşılaşma ihtimali bulunuyor.

Kabin Memurları Yargı Yolunda

Fesih uygulamalarına karşı dava açan kabin memurları, mahkemelerde hakkını arıyor. Davaların büyük bölümü devam ederken, verilecek kararların hem THY hem de havacılık sektöründeki diğer şirketler açısından emsal teşkil edebileceği belirtiliyor.

Sektörde Etik ve İş Barışı Tartışması

Raporu devam eden çalışanların işten çıkarılması, özellikle iş kazası süreçlerinde kurumsal etik, çalışan güvenliği ve iş barışı açısından yeni bir tartışma alanı yarattı.

İşten çıkarılan kişilerin birçoğunun uzun yıllardır şirkette görev yapan kabin amirlerinden oluştuğu, yaşanan bu durumun halihazırda işe devam eden personel üzerinde "Onlara bunu yaptılarsa bizim gözümüzün yaşına bile bakmazlar" psikolojisine neden olduğu iddia ediliyor.

Şirket içinde, TİS hükmü bu kadar açıkken yapılan erken fesihlerin “iş barışını zedelediği” yönündeki değerlendirmeler öne çıkıyor.

Öte yandan Hava-İş Sendikası’nın da bu gelişmeler karşısında nasıl bir tutum sergileyeceği ise merak ediliyor.

©AirportHaber ÖZEL