Hepsi şahsına münhasır özel üretilmiş, yokluklar içinde yetişmiş yaralı bir nesil…....
Peki kim bunlar?
1945 öncesi ile 1970 yılları arasında bu dünyaya merhaba demiş en genci 70, en delikanlısı 80 yaşında Hala 18’lik deli taylar gibi ideallerinin peşinden koşan hesapsız bir nesil..
Hiçbirinin altına hazır bez bağlanmamış…
Şeker çuvalından pantolon, canik lastikten ayakkabı giymiş…
Okulda ABD süt tozu içirilerek beslenmiş, bir garip nesil…
Hiçbirinin renkli çocukluk resmi olmamış…
Hatta hiç bebeklik çocukluk resmi olmamış…
Hiç biri kreş, dershane, özel okul görmemiş…
Ama hepsi profesörlere ders verecek kadar bilgi sahibi olan bir tuhaf nesil…
Harp görmüş, darp görmüş…
Baskı, çatışma, sorguda işkence görmüş…
Karakolda sorgu da Filistin askısını, ceza evinde isyanla tanışmış.
En azı 5 ihtilal, 6 muhtıra, 7 post-modern darbeden sağ salim paçayı yırtmış…
En azı 10 ekonomik krizden nasibini almış…
Tecrübe abidesi yoklukla terbiye edilmiş, direnç abidesi bir nesil...
Ne yaptıysa yoluyla yordamıyla kendi meşrebine uygun ahlakına yakışanı yapmış.
68’liler de 78’liler de bu neslin deli tayları, ipe sapa gelmeyen savaşçıları da bu neslin temsilcileri tarihe adlarını kanları ile yazmıştır…
Bunlar bu neslin üretim harikası mı yoksa üretim hatası mı tartışılır ama bu neslin istisnasız tamamı karşılıksız hesapsız bu vatanı sevmiş…
1940 ve 1970 yılları arasında doğanlar gerçekten özel üretim, çoğu yatılı okumuş, kardeşlik ve paylaşma duygusu zirve yapmış…
Çok kitap okumuş, en azı liseyi bitirmiş, hayatı yaşayarak öğrenmiş…
Çoğu simitçilik, olmadı ayakkabı boyacısı, tamirci çırağı, inşatta amelelik, pazarcılık hamallık yaparak okul harçlığını çıkarmıştır…
Ne ailesine ne devletine ekonomik yük olmamış, geneli bir baltaya sap olmuştur…
Namerde muhtaç da olmamış, ezilmiş ama ezik kalmamış.
Kızlı erkekli dik durmuş, dikleşmemiş, kendi şahsına münhasır özel bir nesildir…
Görevini, sorumluluğunu bilen. Onuru için bir pireye bir yorgan yakan, öfkeli hırçın bir acayip nesil bu 1940 ile 1970 yılları arasında doğan dinozorlar…
İyi bakın, bunlar bu son kalan kadifeyle sarılmış çelik yumruk misali yumuşak gözüküp indiği yeri dağıtan bu özel neslin öfkesinden sakının.…
Bunlara iyi bakın, çünkü bunların nesilleri tükenmek üzere…
Hala TV yarışmalarında kendilerine göre en basit soruları yanıtlayamayanları yüksek sesle protesto eden, ardında da doğru yanıtı komşunun duyabileceği şekilden haykıran bir nesil.
Bunların üretimi sonlandı…
Kullanım sureleri doldu, tedavülden kalkıyor…
Neden bu nesil özel biliyor musunuz..?
Bu neslin üzerinden silindir gibi devlet geçti…
Dozer gibi dünya milletleri geçti…
Hayat bu nesli sınadı, ama tüketemedi…
Bu nesil, ihanetin acısını, dost hançerinin sancısını, ölümüne yoldaşlığı, mezara kadar arkadaşlığı bildi…
Dostu için can vermeyi de elindeki son lokmayı paylaşmayı da sadakati de vefayı da bildi…
Bu nesil, katı, aksi, deli, serttir…
Bir o kadarda merttir, hoş görülü ve merhametlidir…
Bu neslin yaşarken öğrendikleri bilgi ve kaybederken edindikleri tecrübe en büyük servetidir…
Çünkü onlar yakın tarihin son canlı kaynak kişileri, her biri iki ayaklı sözlü yakın tarih kitabıdır...
Dini onlardan daha çok kimse bilemez. Ama ne yazıktır ki, modern görünüme sahip ve bilime inandıklarından, görünüşleri sizleri aldatabilir. Sizleri sınamaz ama sizlere kendinizi sınayacak sorular sormada üstlerine yoktur.
Bu neslin bazıları, sonraki nesle kitap okuma öğretilmediği ve okumaya özendirilmediği için çokça okunmayacağını bile bile kitap bile yazmışlardır.
Her biri bir şeyler üretmiş, geleceğe örnek olmaya, karınca kararınca özen göstermişlerdir.
Hala bu devirde ahlaklı kalabilmiş, bin bir çaba ile diploma almış, yeni nesillerin gayret göstererek alınlarının teri ile diploma almalarına önayak olmuş, eğitime adanmış bir yaşam sürmekte olanlarımız, azalmakta olan örneklerdendir.
Yani bu 1940 ve 1970 yılları arasında doğan dinozorlar tam bir müzelik antika nesildir…
Onun için 1940 ile 1970 yılları arasında doğmuş, hala inadına yaşayan, ana baba, amca, dayı, teyze, hala, yenge dede anneanne babaanne her neyiniz varsa değerini bilin..!
Çünkü bunlar elinizdeki son değerli hazinelerinizdir…
Oturun onlarla konuşun, onları dinleyin, onlardan geçmişi öğrenin ki geleceğinizi sağlam temeller üzerine kurabilesiniz.
Böyle bir fırsatı sonra arar da bulamazsınız…
Yorumlar