ENDİŞE VERİCİ SESSİZLİK...
Havacılığa doyduk mu ne? AnadoluJet ile Borajet dışında pek bir sessizlik hakim. Azcık SKY Havayolları'nın sesi çıkıyor. Yaz sezonuna girdik o yüzden mi bu sessizlik? Yoksa herkes halinden memnun mu? Tek sorun charter firmalarına Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü'nün gönderdiği ültimatom mu yoksa?
Yaz sezonuna girdik. Kampanyaların havada uçuşacağını zannediyordum. Öyle ya okullar da tatil oldu. Tatil dönemi başladı ve yolcu kapma yarışı kızışacak sanıyordum. Ama sektörde acayip bir sessizlik hakim. Açıkçası bu sessizlik beni endişelendiriyor.
AnadoluJet ve Borajet haricinde pek ses duyamıyoruz. Borajet ile AnadoluJet Edremit, Çanakkale, Gazipaşa, Çanakkale, Tokat ve daha bir çok yere ortak uçuş yapıyorlar. Borajet-AnadoluJet ortaklığında başlatılan uçuşlar bölgesel havacılık anlamında önemli bir adım olarak görülmeli.
Yukarıda da belirttiğim gibi havacılıkta sanki durağan bir yıla girdik gibi. Bunu THY Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Topçu'nun söylemlerinden de anlıyoruz. Ne demişti Hamdi Topçu, "2011 yılı bizim için en durağan yıl olacak".
Geçen haftanın en çok konuşulan konusu ise Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü'nün charter firmalarına gönderdiği ültimatom yazısı idi. Ne deniyordu bu yazıda? "Kendi sisteminizden bilet satarsanız uçuşlarınızı durdururuz". Evet, Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü kanunları, kuralları, yönetmelikleri uyguluyor. Bu açıdan baktığınızda söylenecek tek kelime bulamazsınız.
Ama gel gör ki, bu firmalar ülkemize turist getiriyor. En çok övündüğümüz noktalardan biri turizm gelirleri değil mi? Peki, hiç düşünüldü mü örneğin uçuşları durdurulan WizzAir'in getirdiği turistlerden ne kadar kazandık? Uçuşları durdurulacak olan diğer charter firmalarından ne kadar turizm geliri elde etmişiz?
Ülke olarak aldığımız kararların neler getirip neler götürdüğünü düşünerek karar vermemiz bir başka değişle çözüme yönelik kararlarımızı verirken inisiyatif kullanmak gerektiğini düşünüyorum.
Sektörel anlamda düşündüğümde Sefa İnan'ın bir yazısı aklıma geliyor. İç hatlara giren yada girmek isteyen havayolu şirketlerine uyarı niteliğindeki bu yazıda "Dikkat edin dayak yersiniz" ikazı vardı. Dayak yiyen ilk şirket Turkuaz Havayolları olmuştu. SKY Havayolları bu açıdan tedbirli davranarak dayak yemeyecek sistem oluşturmalıdır.
Dayak yemek üzere olan ikinci şirket ise Saga Havayolları olacak gibi. Tabi bu bir temenni değil. Sadece görünen kısımdan bahsediyorum. Çok zor bir süreçten geçiyor Saga Havayolları. Aslında geniş bir analize ihtiyaca hasıl olan bir şirket Saga Havayolları. Ama şirketin geleceğine zarar vermemek adına şimdilik bu analizi yapmayı öteliyorum. Umarım analize gerek kalmadan bir an önce düşmüş olduğu durumdan silkelenip ayağa kalkar.
Dayağı yiyenler bu kez yukarıda da belirttiğim gibi charter firmaları oluyor. Tabii bu dayakların dayanakları mevcut, o yüzden dayak yiyenlerin dayak yemeyecek şekilde hareket etmeleri gerekiyor.
Madalyonun diğer tarafında ise Sabiha Gökçen Havalimanı duruyor. Diğer havalimanı işletmecilerimiz gibi onlarda yolcudan para kazanıyor. Sabiha Gökçen Havalimanı, uçuşu durdurulan her havayolu nedeniyle zarara itiliyor. Vicdan sahibi hiç kimse şirketlerimizin zarar etmesine razı olmamalı.
Yorumlar