Gönül isterdi ki hava taşımacılılığının yanında, genel havacılık, sportif havacılık ve endüstriyel havacılık birlikte gelişsin. Ancak ülkemizde havacılık denildiği anda akla gelen sadece yolcu taşımacılığı.
Geçen hafta Airport TV’de sunuculuğunu yaptığım Sorun Cevaplasın Programı’nda genel havacıları ağırladım. İstanbul Havacılık Kulübü Başkanı Turgut Kulaçoğlu ile hayatını genel havacılığa vermiş olan Öğretmen Pilot Oben Oğultarhan’ı konuk ettiğim programda genel havacılığın sorunlarını tartıştık.
İki konuğumda Genel Havacılığın Türkiye’de yeterli derecede anlaşılamadığından yakındı. Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’nün Genel Havacılık konusunda yeterli destek olamadığı vurgulandı programda. Kanımca Türkiye’de Genel Havacılık anlamında kısa vadede bir çözüm yaratmak oldukça zor. Havacılığın bir kültür meselesi olduğunu iki hafta önce konuk ettiğim Sivil Havacılık Genel Müdürü Ali Arıduru da söylemişti.
Türkiye’de yolcu taşımacılığında bile yeterince havacılık kültürünün oluşmadığı ortada. Bu anlamda ülkemizde bu kültürün gelişmesi için zamana ihtiyaç olduğunu düşünüyorum. AirportHaber ve Airport TV’nin de havacılık kültürünün gelişmesi açısından bir şans olarak görülmesi gerektiğinin söylemek yanlış olmaz.
Aslında hava araçlarını kullanan bir ülke olmamızdan kaynaklanan bu kültürsüzlüğün başlangıcı çok eskilere dayanıyor. Nuri Demirağ’ı havacılar bilir ama halkımız bilmez. 1930’lu yıllarda uçak fabrikası yapan bu değerimizin değeri maalesef Türkiye’mizde anlaşılamamıştır.
Şimdi genel havacılığın gelişmesi için çaba gösterenlerin bir federasyon kurma hayallerinin de pek bir fayda getireceğini sanmıyorum. Bu konuda Sivil Havacılığa iş düşüyor. Ancak Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’nün kıt imkânlarının bu açılıma yeterli olacağını sanmıyorum.
Zira genel havacılığın sorunlarını anlatanların bahsettikleri kontrolsüz havaalanlarının ülkemizde yaşam bulması zor gibi görünüyor. Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’nün heliport projesi mevcut. Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’nün personel yetersizliğinden kontrolsüz havaalanlarına izin vererek bu riske gireceğine ihtimal vermiyorum.
Bu sözlerim belki de genel havacılık sevdalılarını kızdıracak ama belki de genel havacılık düşkünlerini teşvik edici olur diye umut ediyorum.
Türk Hava Kurumu’nun genel havacılığın gelişememesinde etkisi olduğu da ifade ediliyor. Bu düşünce Türk Hava Kurumu’nun hassas yapısından dolayı sesli bir şekilde dile getirilememesine rağmen kulaktan kulağa bir fısıltı halinde konuşuluyor. Türk Hava Kurumu’nun hantal yapıdan kurtularak bir an önce kendi ayakları üzerine duran bir yenilenme içine girmesi şart. Halk arasında Türk Hava Kurumu denildiğinde kurban derisi toplayan bir yardım kurumu olarak algılanıyor. THK’nın bu imajdan kurtulması şart. Belki de bu imajı genel havacılarla el ele vererek yıkabilir.
Yazdığım bu yazıyla genel havacıların umutlarının yıkılmayacağını umuyorum. Zira umut hep var ve var olacak.
Umudunuzu yitirmemeniz dileğiyle…
İyi haftalar…
Yorumlar