Tabi önce geçmişe bir bakmak lazım. Nereden nereye gelmiş ve geldiği yeri nereye taşımış. Gökhan Buğday’ın Türk Hava Yolları’nda başlayan havacılık serüveni HAVAŞ ile devam etmiş Sabiha Gökçen Havalimanı’ndaki genel müdürlük görevi ile taçlanmıştı.
Ve geçen hafta sektörün habercilik lideri Airporthaber’in sektöre bomba gibi düşen “Gökhan Buğday ile yollar ayrıldı” haberi ile makama veda etti.
Gökhan Buğday’ın Sabiha Gökçen Havalimanı genel müdürü olması bu havalimanına artı bir değer kazandırmış mıdır sorgulanır. Bana göre Sabiha Gökçen Havalimanı’nın gerçek genel müdürü Pegasus Havayolları’dır, Sertaç Haybat’tır, Ali Sabancı’dır.
Gidenin arkasından vurmak gibi olmasın ama Gökhan Buğday yöneticilik anlayışını çok yanlış anlamış olmalı. Zira bir çok uygulamalarında buna rastlamak mümkün.
Sabiha Gökçen Havalimanı Genel Müdürü vasfının altında ezildi. Çalışmalarından dolayı öne çıkan yöneticileri kaçırmak için elinden geleni yaptı. Tek adam olma yolunda ilerledi. Gücü elinde tutup başkalarının güçlenmesine izin vermedi.
Kapalı bir yönetim sergileme yolunu seçti. Medya ile iletişim kurmamak için kapıları herkese kapattı. Kullanabileceği kişilerle yol yürümeyi tercih etti.
Atatürk Havalimanı kapasite sorunu yaşarken, SAW’da da aynı sorunun yaşanacağını hesaplamadı. Gerekli alt yapı çalışmalarını hızlandırmak için ileriye yönelik proje geliştiremedi. Mevcut projeleri takip etme yolunu seçmedi. İkinci pistin yapılması için kamuoyu baskısı yaratamadı.
SAW’ın tek pistini bile efektif kullanabilmek için planlama yapılamadı. Pistte meydana gelen çökme nedeniyle havalimanını belirli saatlerde kapatmak zorunda kaldı. Aynı saatlerde uçuş olan şirketlere zorluk yaşattırıldı.
Velhasıl Gökhan Buğday genel müdür olarak başladığı görevine yeni dönemin janjanlı title olan CEO olarak tamamladı. Tamamladı tamamlamasına ama arkasında da bir dolu dedikodu bıraktı. Aynı görevi yapan çok sayıda genel müdür veya CEO adını ne dersen de başarılı olarak görevlerine devam ederken Gökhan Buğday niye gitti diye sormak lazım.
Ben bir iddiayı yazarak durumu izah etmeye çalışacağım. Doğruluğu elbette net değil. Ama konuşuluyor ise yazmak lazım. Sabiha Gökçen Havalimanı kargo bölümünde ben diyeyim usulsüzlük siz deyin yolsuzluk yapılmış.
Kurumu zarara uğratan bu yolsuzluklar sebebiyle Gökhan Buğday’a “Derhal görevi bırak” talimatı verilmiş.
Gökhan Buğday için başka bir iddia ise kiracılar ile çıkar ilişkisi içinde olduğuna dair söylemlerin olduğu şeklinde. Ne kadar doğru ne kadar yanlış kendi içlerinde bilinecek bir durumdur. Yoksa durup dururken teknik direktör değişimine gidilmesi veya teknik direktörün işine son verilmesi akıl ile izah edilmez.
Benim bildiğim, Gökhan Buğday devlet nezdindeki işlerini de devletin bürokratlarına ballı kaymaklı hediyeler ile çözüyordu. Hatta SHGM’nin bir yöneticisini Dubai’de öyle bir balayı yaptırdı ki akıllara durgunluk verir. Bu balayına kendisinin de eşlik ettiği ifade edilmişti.
SHGM’nin o yöneticisi şimdilerde başka kurumda. Bizim bildiğimiz bu konuları kendisi ile konuşmuştum ve önce inkar edip sonra da kabul etmek zorunda kalmıştı. Hatta aldığı rüşvetleri de kabul etmişti. Şimdilerde bizi gördüğünde kaçmak için köşe bucak yer arıyor. Ama merak etmesin o belgeler hala elimizde.
THY’nin tarihi kararı…
Türk Hava Yolları benim bildiğim tarihinde ilk kez başka bir şirkete uçak kiralayacak. Ekipler hazırlanmış, hazırlanmaya devam ediyor. Geçen hafta yazdık THY Pakistan’a uçak kiralayacak. Uçmamasından iyidir, yerde yatmasından iyidir demek lazım.
Bu arada THY sadece Pakistan’a değil yurtiçinde de uçak kiralama görüşmeleri yapıyor. AtlasGlobal Havayolları ile de aynı şekilde görüşme yapılıyor.
Bu yıl havacılık için en kritik yıl. Geçen senenin yaralarını sarmak için gece gündüz çalışmak lazım. Ya var olunacak ya da çöküşün dibi görülecek.
Bu sektöre hayranım. 2016 yılını nasıl atlattılar hikayesi yazılacak, ders kitaplarında okutulacak bir özveri ile ayakta kaldılar.
Tebrikler, güzel günler havacılığımızın olsun.
Yorumlar Tüm Yorumlar (27)