HADİ BUNU TARTIŞALIM...
İki genç havacımızı uçak kazasında kaybettik. Bu kazanın nedenlerini tartışıp bir daha bu tür kazaların yaşanmaması için alınması gereken önlemleri konuştuk geçen hafta Fikir Fırtınası Programı'nda. İlginç bir o kadar da enteresan eleştiri Airport TV Yönetim Kurulu Başkanı Sefa İnan'dan geldi. İnan'a göre Adana'da Uçuş Okulu olmasından dolayı Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü'nün de bir temsilciliği olması gerekiyormuş Adana Havalimanı'nda. Avrupa'nın tüm ülkelerinin havalimanlarında Sivil Havacılık temsilcisi varmış.
Aslında bu söylemin Sayın Sefa İnan'a ait olmadığını konuşmanın ilerleyen dakikalarında öğrendik. Malum Sivil Havacılık Akademisi adı verilen ve kendi çaplarında fikir üretmeye çalışan bir oluşumun temelleri atılıyor.
Bu anlamsız eleştirinin sahibinin Ümit Çendek olduğunu anladık. Bileniniz var mı haberdar değilim ama Ümit Çendek Sivil Havacılık Akademisi üyesi. Sayın Çendek hasbelkader Sivil Havacılık Genel Müdür Yardımcılığı yapmış bir kişi. Bu ütopik düşüncenin sahibi Ümit Çendek'e şunu sormak lazım. "Sivil Havacılık Genel Müdür Yardımcılığı döneminizde bu tür bir öneriniz oldu mu?"
Her havalimanında veya havaalanında böyle bir temsilcilik olduğunu düşünelim. Türkiye'de elliye yakın havalimanı veya meydanı öyle yada böyle işletiliyor. Her yerde birer temsilcilik olduğunu düşünürsek her bir temsilcilik için 5 bin TL gider olduğunu hesaplayalım. Ayda 250 bin TL.
Avrupa'da bakanların altındaki makam araçlarının alınması veya yakıtlarının kısıtlanması düşünülürken kamuya yeni istihdamlar yapılması ne kadar mantıklı olur?
"Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü ekip anlamında yeterli mi?" diye soracak olursak elbette yeterli değil. Ama bunun çözümü her ile temsilcilik açılarak gerçekleştirilemez. Evet, Sivil Havacılık güçlendirilmeli...
Sivil Havacılık güçlendirilirken her zaman söylediğimizi bir kez daha söylemek istiyorum.
Havacılık sektöründeki Kalite Başkanları, Teknik Başkanlar, Eğitim Başkanları, Bakım Başkanları ne iş yapar? Patron sözü mü dinlerler yoksa havacılığın olması gereken kurallarını mı uygularlar?
Şimdi, Türkiye'de olup da Avrupa'da olmayan bir durumu hatırlatmak isterim. Bilmeyenler de öğrensin. Türkiye'nin tüm havaalanlarında Mülki İdare Amirleri var. Bu amirler büyük meydanlarda Vali Yardımcısı, küçük meydanlarda ise kaymakamlardan müteşekkil.
DHMİ görevlilerini de unutmamak gerek. Yine büyük meydanlarda Başmüdürlük, küçük meydanlarda ise meydan müdürlükleri bulunmakta.
Siz istediğiniz kadar personel ihdas edin, kafaları değiştirmediğiniz sürece "Böyle gelmiş böyle gidecektir".
Önce havacılık sektörü kendine çekidüzen verecek. Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü'ne karşı sorumlu tüm yetkililer kendilerini SHGM denetçisi gibi görmedikçe ve işlerini layıkıyla yapmadıkları sürece isterseniz SHGM'yi bilgili ya da bilgisiz istediğiniz kadar insanla doldurun hiçbir şey fark etmeyecektir.
Çok insan olması değil, az insanla çok iş yapmak daha elzemdir. Çok insanla çok iş başarılsa idi KTHY bugünkü durumunu yaşamazdı.
İçinize sindirdiğiniz zaman Sivil Havacılık kurallarını harfiyen uyacaksınız. Merdiven altı denilen yerlerde gizlenip, illegal iş yaparak bu işin yürümediğini algıladığınız vakit her şey düzelecektir. Uzaktan konuşarak, ahkam keserek, sadece çamur atarak hiçbir sorunun çözülmediğini göreceksiniz.
İş yapan eleştirilir ancak, eleştirinin mantıklı bir dayanağı olması gerekir. Laf kalabalığı yaparak ortalığı bulandırmanın da alemi yok.
Uçak yapmak için hazırlık yapan Türkiye'nin, kavgadan beslenen bir ülke halinden çıkarılması gerekmektedir.
Son olarak şunu belirtmek isterim. THY greve gitmeden işi tatlıya bağladı. Alanda verende memnun gibi görünüyor. Geçen hafta yazdığım gibi büyüyen THY'yi büyüten personel artık daha mutlu.
Mutluluğu hak eden THY çalışanlarına hayırlı olsun.
Haftaya görüşmek dileğiyle.
Yorumlar Tüm Yorumlar (21)