Bu hafta havacılık sektörü gündemi bir hayli yoğundu. IDEF 2023 ve Türk Hava Yolları Genel Kurulu aynı hafta içinde gerçekleşince yazacak çok şey birikti. Yine de yorumlarımı kısa tutarak Prof. Dr. Ahmet Bolat’ın geçtiğimiz ay intihar eden Ömer Koray Özbay hakkında verdiği bilgilerin tamamını sizlerle paylaşmak istiyorum.
IDEF 2023
Türkiye’nin iktisadi büyümesinde en önemli pozisyona gelen Savunma ve Havacılık sektörü şirketleri İDEF 2023’de ürünlerini tanıttı. TUSAŞ, HAVELSAN, ASELSAN, ROKETSAN, TEI ve daha nice güzide şirketlerimiz önemli anlaşmalara imza attı. Hepsiyle ne kadar gurur duysak azdır. Birçoğunu yakından incelediğim ürünlerin bir benzerini gelişmiş ülkelerde görmek imkânsız. İşte bu sebeple türlü türlü asılsız ve mesnetsiz karalamalarla bu şirketlere zarar vermek isteyenlerin tekrar tekrar düşünmesinde yarar var. Ülke bizim, şirketler bizim!
Gelelim IDEF’te karşılaştığım bir manzaraya. Türk Hava Yolları Genel Kurulu öncesi IDEF’te dolaşırken bir de baktım THY’nin logosunu bir şirket kullanmış. Bir an THY’nin silah işine de girdiğini bile düşündüm. Ardından genel kurulda Ahmet Bolat’a durumu ilettiğimde bir saniye bile beklemeden harekete geçti. Bunu buradan bir kez de sizlerle paylaşmamın sebebi ise, lütfen böyle durumlara şahitlik ederseniz sizler de THY’yi durumdan haberdar edin. Çünkü şirketin marka değerinin her türlü şartta korunması gerekir.
IDEF gibi uluslararası bir fuarda kullanılan bu logo umarım bir daha karşımıza çıkmaz.
THY GENEL KURULU
Sizlerden gelen onlarca soru olmasına karşın genel kurul salonunda sorulan absürt sorular sonrası birçoğunu zikretmedim. Sebebi ise oraya gelenlerin birçoğunun ne maksatla geldiğini dahi anlamakta güçlük çektim. Kurul öncesi alındığımız salonda bazı hissedarlar sanırsınız yemeğe gelmiş. Ellerinde listeler şu gün şu genel kurul var, buna gidelim buna gitmeyelim diye tartışıyorlar. Genel kurulda da yok efendim personele neden ikramiye dağıtılıyormuş, çok fazlaymış, vay efendim yönetime %500 zam yapılmış, Ak Parti ile ilişkisi olan biri nasıl olur da yönetim kurulunda olabilirmiş… Saymakla bitmez…
Hangi şirketten bahsettiklerini düşündüm. Kim %500 zam almış ki? İki kardeşten biri başarılı olunca diğerinin başarısız mı olması gerekiyor? Ya da Ak Parti’de yer alan birinin eşi neden THY’de yönetici olamaz? Sapla samanı ayırt edemiyoruz. Boş işlerle uğraşacağımıza şirkete bir nebze yararım olabilir mi diye kimsenin düşündüğü yok.
Hatta bu konuşmalar sırasında bir ara lafa girip diğer havayolu şirketlerine göre ikramiyelerin çok düşük olduğu, personel ve yönetici maaşlarının da sektör genelinde en alt seviyede bulunduğunu ifade etmeye çalıştım. Ahmet Bolat da maaşını açıkladı. 25.000 TL ‘den son zamlarla 60.000TL oldu diye ifade etti. Kendisi gitse üniversite de öğretim üyesi olsa daha fazla kazanır. Havacılık ve şirket için gece gündüz çalışıyor. Ama insanoğlu işte, kimileri kime nasıl vursam diye düşünüyor!
Geçen haftadan havacılık sektöründe görevli üst düzey bir yöneticinin isminin THY için geçtiğini yazmıştım. Hüseyin Keskin’di. Ve bana kalırsa Boğaziçili Keskin THY’nin gücüne güç katacaktır. Ramazan Sarı ve Hüseyin Keskin’e yeni dönemde başarılar dilerim.
Ahmet Bolat görevine devam ediyor. Daha yapacağı ve planladığı birçok şey var. Hep söylediğim gibi elinde bir sihirli değnek yok, zamana ihtiyaç var. Ve bu zaman şimdi kendisine verildi. Emin olduğum tek bir şey var, THY bu süreçte çok daha iyi bir noktaya gelecek.
Sürekli sorulan sorulardan bir tanesi de THY EMLAK KONUT projesi hakkındaydı. Bu sorunun cevabını da unutmadan vereyim. Başvuruların tapu sorgulamaları tamamlanır tamamlanmaz kura yapılacak ve hak elde edenler açıklanacak.
Anadolu Jet’in AJET olarak faaliyetine yalnızca dar gövde uçaklarla low-cost olarak devam edeceği base olarak da Sabiha Gökçen ve Ankara olacağı genel kurulda açıklandı. Ayrıca Sabiha Gökçen Havalimanı ikinci pistinin de ağustos ayı sonunda bitirilmesi bekleniyor.
Gelelim Türk hava Yolları otel projesine… Şirket odaları stopover uygulaması ile yolculara tahsis etmeyi düşünmüyor. Çünkü doksan odadan oluşacak otelin bir gecelik oda ücreti 2000 Euro’dan fazla olacak. Bu da haliyle şirketin kasasına artı yazacak.
Şirketin Pazar mesaileri, işe dönüş davaları vb. mahkeme kararlarına riayet edip etmediğini sorduğumda ise davası tamamen bitmiş hiçbir kararın uygulanmaması gibi bir durumun olmadığı belirtildi.
ŞİMDİ GELELİM İNTİHAR OLAYINA…
Geçtiğimiz ay içinde Ömer Koray Özbay’ın intiharıyla hepimiz çok üzüldük. Olay sonrası açıklamada bulunan THY, durum hakkında müfettişler görevlendirdiğini ve olayın aydınlatacağını belirtmişti. Genel Kurul’da Ahmet Bolat, konuyla ilgili bütün gelişmeleri ve olayları tek tek anlattı. Genel Kurul salonunda Ahmet Bolat’ın anlatımından aldığım notları sizlerle eksiksiz olarak paylaşıyorum.
“Bu arkadaşımız TGS’den istifa etmiş, Tokya’ya geçmiş. Şimdi bu arkadaşımız 2019 yılından sonra ordaki mahali handling yani bizim yer işletmecisi görevini gören dışarıdaki taşeron şirkette çalışmaya başlamış, orada görev almış. Orada bahsedilen diğer iki kişi de orada o sıralarda çalışmış. Serkan’ın akrabası denilen iki kişi de orada çalışmış. Ondan sonra pandemi sebebiyle operasyon duruyor. Handling firması bu arkadaşları işten çıkarmıyor. Ama sonunda çıkarıyor. Çünkü Japonya’da operasyon tamamen durmuştu. Ama durmadan önce Türk Hava Yolları, Osaka hattını açacağım diye ilana çıkıyor kimler gelebilir diye. Orada resmi olarak başvuranlardan iki kişi Türk Hava Yolları ofisine alınıyor. Ama rahmetli arkadaşımız başvurmuyor çünkü Japoncası yok. Kayıtlarda bu arkadaşımızın Türk Hava Yolları’na başvurusu yok. Ondan sonra operasyonlar tabi sıkıntı var. Diğer iki arkadaş Türk Hava Yolları’nda olduğu için düşük ücretle çalışmaya devam ediyorlar. Bu arkadaşımız da o sırada diğer iki arkadaşımızla aynı odayı paylaşıyorlar. Ondan sonra da bu arkadaşımıza Osaka’da bir iş buluyorlar. Ve oradaki işe gidiyor. İlk zamanlar Osaka’dayken gayet mutlu mesut.
Arkadaşlarımız 1500 sayfaya yakın 800.000 kayıta baktılar. Rahmetlinin başka arkadaşlarına gönderdiği yazışmalara baktılar. İlk zamanlar Okinowa’da gayet mutlu mesut. Bir restoranda çalışıyor. Ama sonradan Japonya’da da pandemi iyice artınca Okinowa’daki bu restoranın çalışma saatleri kısıtlanıyor. Artık bu arkadaşa bu sefer çalıştırmak için, yapılacak fazla iş yok, diğer işleri de yaptırmaya başlıyor. Ki oradaki de bir Türk. Türk’ün Türk’e vasıtasıyla iş bulmuş. Bunun üzerine de arkadaşımızın başına talihsiz başka olayda geliyor. Eşyaları çalınıyor, kaldığı yer, birtakım olaylar oluyor. Ve bu arada arkadaşımız psikolojik destek almaya başlıyor Türkiye’den online. Belli bir yere geldiğinde de destek veren psikolog diyor ki ben artık sana yetmiyorum, senin bir psikiyatriste görünmen lazım demeye başlıyor. Bu arada da Türkiye’de sürekli yazıştığı bir arkadaşı da var. Ben bu konuda teştif kurulu başkanı, yardımcısı, iki tane avukat dört kişi bu olayı araştırdı.
Operasyonlar başlayınca da Osaka hattını açmadık. Osaka hattını açmadığımız için bu arkadaşımızı tekrardan işe almadık. Sonra bu arkadaşımız Tokyo’ya gitti. Tokyo’da aynı arkadaşlarla aynı odayı paylaşıyor. Kayıtlarda gözüküyor. Ama anlaşıyor ki hakikaten arkadaşımız baya bir moral kaybediyor. Ama geçimini bir şekilde orada kendisi karşılıyor. Yine bu sefer bir dönercide çalışmaya başlıyor. Bu arada arkadaşımızın Japonya’da kalma süresi dolmaya başlıyor. Dönerci diyor ki işler iyi giderse ben sana kalman için yardımcı olacağım, tekrardan vizeni uzatmaya çalışacağım. Ama sonradan anlaşıyor ki arkadaşımızın vizesini uzatma ihtimali yok imkanı olmuyor. Dil bilmediği için imkanı olmuyor. Bunu da duyunca arkadaşımızın iyice morali bozuluyor.
Yazışmalardan anladığımız Türkiye’deki arkadaşı diyor ki; niye dönmeyi düşünmüyorsun? (NOT: CEVABI GİZLİLİK SEBEPLERİYLE YAZAMIYORUM)
Daha sonra arkadaşımız bulunduğu yerde değil başka bir yere gidiyor, kendi evi değil 12 katlı bir yere gidiyor. Ve Japon polisi araştırma yapar diye bu konularla ilgili bütün tafsilatları, evrakları sırt çantasına alıyor, onunla beraber intihar ediyor.
Ama Japon polisi bu olayı adli bir vaka olarak görmüyor. Sırt çantasını Türkiye’ye ailesine yolluyor. Ondan sonra biz buradaki arkadaşından da evrakları delilleri topladık. Bizim yaptığımız araştırmanın sonucunda bizim arkadaşlarımızın ellerinden gelen bütün yardımı, gayreti gösterdiğini görüyoruz. Ama rahmetlinin psikolojik olarak, zaten buradan gitmeden önce de birtakım sıkıntıları olan bir arkadaşımız, dört sene sonra orada intihar ediyor. Hakikaten üzüldük. Bir kayıp bir can. Biz ailesine şunu söylüyoruz. Hazırladık. Bizim yaptığımız teftişin raporunu annesine teslim edeceğiz. Bizim yaptığımız araştırmaya göre bizim arkadaşlarımızda bir suç bir şey görmedik. Ama siz isterseniz hukuki olarak bu arkadaşlar hakkında istediğinizi yapın diye annesine bunu teslim edeceğiz. Benim gördüğüm teftişte bizim arkadaşlarımızın bir suçu yok. Son dakikaya kadar yardımcı olmuşlar. Evlerini paylaşmışlar, odalarını paylaşmışlar. İş bulmaya çalışmışlar. Beni en çok üzen şey şu; Osaka’daki iş için üç kişiye teklif götürüyorlar. Burada TGS’den üç kişiye. Bir tane arkadaş nişanlanmış, ben gitmeyeceğim diyor. Diğer arkadaş ben başka iş buldum diye gitmeyeceğim diyor. Rahmetli de tam askeriyede teslim olacakken nizamiyede gelen telefonla kararını değiştiriyor ve dönüyor.
Bu marka hepimizin markası. Türk Hava Yolları’nda ben 18 senedir görev yapıyorum. Bir sene daha devam ederim etmem. Ama Türk Hava Yolları hepimizin markası olarak kalacak.”
Değerli kardeşimize bir kez daha Allah’tan rahmet, ailesine ve yakınlarına sabırlar dilerim.
Sözün Özü
Prof. Dr. Ahmet Bolat yönetiminde başarılı bir genel kurul oldu. Sıkıntılı konular aydınlığa kavuştu. Doç. Dr. Murat Şeker de yöneltilen sorulara gereken bütün cevapları verdi. Şahsen, bu yönetimin yeni dönemde de başarılı işler çıkartacağına yürekten inanıyorum.
Hatalar elbette olabilir. Bu şirkette on binlerce kişi çalışıyor. Ama kalkıp sırf vurmak için de sosyal medya üzerinden olur olmadık iftiralar atmayın be kardeşim.
Biraz da eliniz vicdanınızda dursun.
Serdar BAŞAĞAOĞLU
Yorumlar Tüm Yorumlar (33)