Bir fizik terimi olan ivme, hızın zamana bağlı olarak değişimidir. Yani sabit, artan ya da azalan hızın değerini gösterir. Aynı insanlardaki ya da şirketlerdeki büyüme hızları gibi. Zaman zaman artan bir ivme bazen sabit ve zaman zamanda düşen bir ivme. Hepimizin hayatında olduğu gibi…
Milli bayrak taşıyıcı havayolu şirketimiz Türk Hava Yolları’nda da durumu bu bağlamda değerlendirecek olursak artan bir ivmeyle büyümeye ve gelişmeye devam ettiğini görebiliriz.
Ancak bu gelişme sırasında çoğu nokta gözden kaçırılıyor. Örneğin personel. Yer hizmetlerinden pilotlara kadar birçok şey ya unutuluyor ya da sonradan bazı adımlar atılıyor. Geçtiğimiz günlerde yaşanan Ced bilet örneğindeki gibi. Neden eksik karar alınır ki?
SHGM tarafından 6 yıldır uygulanan transfer yasağı ile amaç, pilotların yüksek sezonda şirket değiştirmelerinin önüne geçmek. Yine aynı amaç uğruna SHGM yurt dışında görev yapmak isteyen personele zorluk çıkartarak “vertification” için 6 ay bekleme koşulu getirmişti. Tamam amacınız bu ise bunları yapmanın farklı yolları da elbette mevcut.
Bütün olabilecek yolları buradan yazmanın yerine sadece bir örnek vereceğim. Türkiye’de 10 yıldan fazla çalışan personele yeşil pasaport verin. Pilot 7-8 yıl çalıştıktan sonra gideceği varsa bile gitmez. 3 yıl daha çalışayım da yeşil pasaport hakkımı elde edeyim diye düşünür. O kadar basit yöntemleri var ki… Yeter ki baskılar yerine farklı şeyler üretilmek istensin.
ÇEVRECİ TÜRK HAVA YOLLARI
Geçtiğimiz günlerde THY tarafından ömrünü doldurmuş çantaların çocuklar için ayakkabıya dönüştürüldüğü bir projeyi hayata geçirdi. Şahane düşünülmüş bir fikir. Tebrikler…
Ayrıca Sayın Bilal Ekşi tarafından “Dünya Yeşil Kalsın” başlığı ile paylaşılan emisyon projeleri hakkında bir mesaj gördüm. Bu da çok güzel çevreci yaklaşım. Ancak bunun yanında daha yapılabilecek o kadar çok şey var ki… Yıllar önce yurt dışında gördüğüm bazı çevreci ürünleri satın alarak THY yöneticilerine teslim edip, plastik kullanımı yerine bu ürünler ile farkındalık yaratılabileceğini belirtmiştim. Yıllar geçti, fikri ilk verdiğim THY yapmadı, başka havayolu şirketleri yaptı. Hatta bu fikirden yola çıkarak yenebilir ürünleri bile piyasa sürdüler.
Dünya sıralamasında birinciliğe oynayan Türk Hava Yolları bu tarz projeleri neden hayata geçirmesin?
Emirates’ten çocuklu trasit yolcular için bebek arabası hizmeti
İKRAM
Sürekli olarak ikramların değişmesi gerektiğini yazmıştım. En sonunda geçtiğimiz hafta bir adım atılarak ikramların değişeceği açıklandı. Ancak İtalyan makarnası vs. yerine Türk mutfağından eşsiz lezzetleri sunsak daha iyi olmaz mı? Zaten konuyla ilgili olarak THY Yönetim Kurulu ve İcra Komitesi Başkanı Prof. Dr. Ahmet Bolat da bu konuya itiraz etmiş. Eee ne demişler “Aklın Yolu Bir”. Dünyaya Türkiye’yi tanıtacaksınız, mutfağınız da İtalyan, Fransız ürünleri… Umarım lansmandan önce Türk mutfağına biraz daha öncelik verilir.
Türk Hava Yolları’nın, Cumhuriyetimizin 100. Yılında 60 Milyon turist getirme hedefine ulaşmasını, her geçen gün artan bir ivmeyle yolcu sayısını yükseltmesini elbette ben de çok istiyorum. Önemli olan üretmek, gelişmek ve geliştirmek. Doğru adımlarla ve liyakatli kişilerle…
SEÇİM 2023
Bu başlığımı muhtemelen daha önce de görmüşsünüzdür. Sürekli olarak aynı şeyleri yazmak istemiyorum ama yazmadan da duramıyorum. 2018 seçimlerinde 60 ülkede kurulan sandıklar bu sene arttırılarak 75’e çıkarıldı. Yeni eklenen ülkeler arasında Tanzanya, Slovakya, Belarus, Portekiz, Estonya gibi ülkeler de var. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun 2019’daki verdiği rakamlara baktığımda Belarus’ta 600, Slovakya’da 600, Brezilya’da 800, Tanzaya’da 500, Portekiz’de 650, Estonya’da 600 Türk seçmen var.
Havacılık camiasında çalışan binlerce kişi var. Her Türk vatandaşı gibi onların da seçme hakkı var. Binlerce çalışanı olan havacılık sektörü pas geçiliyor, ama birkaç yüz kişinin yaşadığı ülkelere sandık kuruluyor. Ne diyeyim? Ben bu işin mantığını çözemedim.
Serdar BAŞAĞAOĞLU
Yorumlar Tüm Yorumlar (23)