KİM İNANABİLİR Kİ?
Önce Sivil Havacılık Akademisi ardından Havacılıkta Güç Birliği toplantısı… Bir kıpırdama var gibi. Ne dersiniz havacılık sektörü, sektörel anlamda gelişmesinin yanında sivil toplum olma yolunda da mı ilerleyecek? Bunu ilerleyen dönemlerde yaşayıp göreceğiz. Bu iki gelişme hakkında görüşlerimi aktarmak istiyorum.
Yaklaşık 3 sene önce UHAP (Ulusal Havacılık Platformu) oluşturulmak üzere tıpkı geçtiğimiz günlerde yapıldığı gibi bir toplantı yapılmıştı Atatürk Havalimanı’nda. Tabi o zamanlar AirportHaber olarak katılmıştık bu heyecan verici organizasyona.
Geçmiş tecrübelerime dayanarak o gün UHAP’ın hiçbir etkinliği olamayacağını söylemiştim. Geldiğimiz noktada bu görüşümde ne kadar haklı olduğumu herkes kavramış durumda.
Zaman ilerledikçe havacılık sektörü de istemeseniz bile şartların zorlamasıyla gelişiyor. Türk Havayolları aldı başını gidiyor. Özel sektör THY ile yarışır halde. Beni endişelendiren tek şey hızla büyüyen sektörün alt yapı eksikliğidir.
İşte bu eksik mevcut sivil toplum örgütlerinin sessizliğinden yeni sivil toplum örgütlerinin doğmasına sebep oluyor. TALPA, TASSA, UTED, TALTA, TÖSHİD gibi derneklerin pasif duruşları Sivil Havacılık Akademisi fikrini gündeme getirdi. Malum yukarda bahsettiğim dernekler TÖSHİD hariç THY’ye endeksli. HAVA-İŞ bile THY çalışanlarının sendikası. TÖSHİD’e gelince Sefa İnan’ın deyimiyle PATRONLAR KULÜBÜ.
O halde sektördeki olumsuzlukları derleyip toparlayacak, yeni öneriler getirecek belki de sektörün gelişmesine ışık tutacak bir oluşum gerekiyor. Hatta bu oluşum Ankara’da Ulaştırma Bakanlığı’na, Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’ne, DHMİ Genel Müdürlüğü’ne de yardımcı olacak, olmalı…
Sivil Havacılık Akademisi başlı başına sivri düşüncelere sahip insanlardan oluşturulmaya çalışılıyor. Bu görüntü Sivil Havacılık Akademisi’ne bakış açısını olumsuz olarak etkileyebilir. Bu yüzden vizyonu geniş tutmaları gerekir. Sadece kaza kırımlarda ortaya çıkacak bir oluşum hüviyetinden hemen çıkılmalı ve geniş kitlelere hitap edecek bir oluşum şekillenmeli. Alt yapısız büyüyen sivil havacılığı eleştirirken alt yapısız oluşturulan bir Sivil Havacılık Akademisi de beklentileri karşılayamayabilir.
Sivil Havacılık Akademisi fikrinin gelişmeye başlaması ile birlikte yıllardır üzerinde ölü toprağı serpili bulunan HAVAK harekete geçmek zorunda kaldı. Kanımca boş olan meydanı Sivil Havacılık Akademisi’ne kaptırmak istemiyorlar.
HAVAK, Havacılıkta Güç Birliği adı altında bir toplantı organize etti. HAVAK Başkanı Yavuz Çizmeci “Artık kabuğu yırtmamız gerek” diyor. Evet, bence de yırtmak gerek.
Ama inanmak gerek bundan sonra. Her toplantıda havanda su dövüldü bugüne kadar. Silkeleneme zamanı. Sivil Havacılığı olumlu yönde şekillendirme zamanı. HAVAK altında çeşitli çalışma grupları oluşturulmalı. Hatta çok marjinal bir önerim olacak. Bu çalışma gruplarının ilki Sivil Havacılık Akademisi üyelerinden oluşmalı. Kaza Kırım Çalışma Grubu diyebilirsiniz buna.
Bunların yanında Ar-Ge, Basın, Hukuk gibi havacılığımızı geliştirici, birleştirici sadece bir şirketin değil tüm şirketlerin yararına olacak fikirler geliştirmeli ve bunu siyasilere anlatacak bir platform haline getirmeli.
Artık havacılık sektörünün sahiplenildiğine inanmak istiyorum. Biz kendi üzerimize düşen her türlü olumlu katkıyı yapmaya hazırız.
Değerli havacılar bu sefer “UMUT VAR, UMUDUNUZU YİTİRMEMENİZ DİLEĞİYLE” diyorum…
Haftaya görüşmek dileğiyle…
Yorumlar