Havacılık tazminatı üzerinden başlayan gerilim karşılıklı restleşme ile devam edecek gibi görünüyor. Hava trafik kontrolörleri hak arayışı içinde. Bize gelen bilgiler ışığında bunları yazıyoruz, olası olumsuzlukları yaşamamak için ilgilileri uyarmaya çalışıyoruz.
Havacılık tazminatı üzerinden alevlenen tartışmanın asıl sebebinin seyrüsefercilerin özlük haklarının yeniden düzenlenmesi. Bir başka deyişle seyrüsefercilerin işletmeden ayrılmak isteyişlerinin var olduğunu yazmıştım birkaç hafta önce.
Özellikle Atatürk Havalimanı’nda yaşanan rötarlar sebebiyle gözler DHMİ’ye çevrilmiş çok sayıda gazeteci de başta DHMİ Genel Müdürü Orhan Birdal olmak üzere tüm kurumu hedef tahtası haline getirmişti.
İşte bu haberlerin ardından DHMİ Genel Müdürü Orhan Birdal geçen hafta özellikle büyük meydanların seyrüseferden sorumlu başmüdür yardımcıları ile kontrolör şeflerini İstanbul’da toplayarak küçük bir çalıştay düzenledi.
Çalıştayın amacı; sorunları dinlemek, çözüm önerilerini almak idi.
Çalıştaydan çıkan ilk sonucun hava trafiğinden sorumlu başmüdür yardımcılarının ek görevlerinin elinden alınması, sadece hava trafiği ile ilgili sorunlarla meşgul olmaları olarak açıklansa bile kontrolörlere tam bir ültimatom denecek öneriler geldi.
Resmi olarak açıklanmasa bile kulaktan kulağa yayılan bu öneriler şimdiden kontrolörlerin canını sıkmış durumda.
Şeflerden başlayarak, başmüdür yardımcıları ve son noktada başmüdürlere kadar bir nevi baskı yaratacak tavsiyeler kontrolörler tarafından ne kadar uygulanır veya bu baskılar ne tür hadiselere gebe olur onu da yine izleyip göreceğiz.
Tavsiyelerde şöyle deniyor; Avrupa’daki kontrolörler gibi iki saat çalışıp yarım saat istirahat süresi kullanılmalı. Burada hemen sormak gerekiyor. Avrupa’daki çalışma şartları ile Türkiye’deki çalışma şartları aynı mıdır? Türkiye’de kontrolörler 12 saat esasına göre çalışıyor Avrupa’da da böyle mi? Maksimum dikkat isteyen kontrolörlük 30 dakika dinlenme süresi ile daha verimli hale mi gelecek?
Bir başka tavsiye ise şöyle; Gece 24.00’den sonra istirahat edilmemeli.
Saat 20.00’de göreve başlayacak olan bir kontrolörün saat 22.00’ye kadar ekran başında kaldığını düşünürsek, birinci tavsiye uygulamaya konduğunda 22.30’da yine ekran başına geçecek. 00.30’a kadar devam edecek olan aralıksız çalışmanın ardından 24.00’den sonra dinlenme olmayacak tavsiyesi reel uygulamaya konmasıyla kontrolörün ekrana bakma, algılama ve yönetme seviyesi azalacak ve hata yapma oranı fazlalaşacaktır.
İşte bu tehlikeli oyun kontrolörler üzerinde denenecek ve sonuçlarına da DHMİ katlanacak.
Kontrolörler kuralları uygulamaya kararlı gibi duruyor. Bana gelen belgelere göre mutlaka kural uygulayacaklar ve maksimum ayırmalarla hava trafiğini yavaşlatacakları anlaşılıyor. Böyle olması halinde havayolu şirketleri yakıt sarfiyatını katlamış olacak.
DHMİ kaş yaparken göz çıkartmamalı. Başta havacılık tazminatı konusu bir an evvel çözülerek ilk adım atılmalı. Ardından da seyrüsefercilerin özlük haklarına yönelik elle tutulur adımların atılacağı gösterilmeli.
Gelecek hafta büyük tartışmaların yaşanacağına emin olduğum bir konuyu gündeme getireceğim. Askeri hava trafik kontrolörleri ilk ilgili. Bana kalırsa Türkiye’de sivil havacılığın yedinden tartışılacağı bir konu olacak. Tabii otoriteler ne kadar ciddiye alır onu da anlayacağız. Sivil Havacılık Otoritesi’nin bu şartlar altında nasıl havacılık yaptırdığına sizleri şahit edeceğim.
Yorumlar Tüm Yorumlar (63)