MUHATAPSIZLIĞIN HÜZNÜ
"Sayın bakan lütfen bizi dinleyin ", "Sayın bakan lütfen bize bir randevu verin" "Akademi Bildirgesi'ne tepkisizliğe sitem". Bu ne yalvarış bu ne yakarış böyle. Bırakın Allah aşkına kendinizi bu kadar küçültmeyin. Kendilerini Sivil Havacılık Akademisi diye adlandıranların durumunu özetledim kısa olarak.
Şimdi işin özüne bakalım.
Sivil havacılığın kötü gidişatına dur demek üzere yola çıkan, yola çıkmasına rağmen sadece iki kere bir araya gelebilen, internet üzerinden iletişimle cengaverlik yapmaya kalkanların oluşumu Sivil Havacılık Akademisi.
Yazılanları, söylenenleri, yorumları okudukça üzülüyorum aslında. İçlerinde hatırı sayılır değerli bulduğum insanlar var. Ama duruşları ve taktikleri yanlış. Yanlış diyorum çünkü Sivil Havacılık Akademisi denilen oluşumun çağımızın teknolojik nimeti olan internet üzerindeki facebook , twitter gibi paylaşım sitelerinden farkı yok. Hatta onlar kadar bile değiller. Neden? Bir statüleri yok. Dernek hüviyetleri bile yok.
Dernek olmayı acizlik olarak mı görüyorlar acaba?
Dernek olmaları halinde akademi dedikleri sanal oluşumun popülaritesi düşer diye düşünüyor olabilirler mi? Akademi unvanı kulağa pek hoş geliyor.
Peki, bu akademi görevlilerinin birkaçı hariç hangisinin akademik unvanı var? Bir havayolu şirketinde çalışmaktan öte hangi çalışmaları uluslararası rağbet gördü?
Kaç makaleleri uluslararası havacılık yayınlarında ifşa edildi?
Dünyada yaşanan uçak kazalarının hangisinde kaza kırım ekibinde yer aldılar veya bilirkişi oldular?
Sakın ha çok sesliliğe karşıyım gibi algılanmasın. Evet, sivil toplum örgütlerine ihtiyacımız var. Konuşulmalı, tartışılmalı, öneri sunulmalı, çözüm yolları aranmalı. Gelişim için bu tür oluşumlara ihtiyaç var. Ama sanal olarak değil.
Akademi üyelerinin fikirlerini yayınladıkları yazılara şahit oluyoruz. Ama maalesef bu yazıların yorumları da yine akademi üyelerinden geliyor. Acı olan bu.
Asil olan yazılan yazılara kamuoyunun rağbet etmesidir. Sizler kendi kendinizi tatmin etmek yerine görüşlerinizin okuyucular tarafından nasıl algılandığını izlemelisiniz. Gelen tepkilere göre kendinizi yenilersiniz.
Her biriniz "ille de bakan bizimle görüşsün" edebiyatı yaparsanız vermek istediğiniz mesajların kıymetini azaltırsınız.
Dostane öneri. Öncelikle resmi bir statüye kavuşun. Bir antetli kağıdınız bile yok. Davet edecek, davet gönderecek bir mekanınız bile yok. O halde siz nasıl Sivil Havacılık Akademisi oluyorsunuz? Sanal yazışmalarla Sivil Havacılık Akademisi olunmaz.
Havacılığımız adına olumsuz bir gelişmenin yaşanmasını beklemeniz, masumiyetten uzak düşünceye sahip olmanız beni düşündürüyor. Allah göstermesin böyle bir durum yaşanması halinde hepiniz koro halinde "Biz dememiş miydik" diyeceksiniz. Umarım böyle bir durum yaşanmaz ve sizler böyle bir fırsat bulamazsınız.
Bugün geldiğimiz noktada havacılığımız bu kadar konuşuluyorsa gelişimin bir göstergesi olarak kabul etmek gerek.
Yorumlar Tüm Yorumlar (27)