Onur Air’in devrine az bir süre kala mevcut yöneticilerin koltuk kaygısı yaşamaya başladığını öğrendim. Satış sonrası yeniden şekillenecek yönetici kadrosunda yer almak isteyenlerin oturdukları koltuktan bir saniye bile kalkmadıkları, özellikle uçuş işletmede yaprak kımıldamadığı, işlerin sadece mail ya da sekreterler aracılığıyla yürütüldüğü söyleniyor. Detayları vereceğim ama öncelikle mevcut yöneticilerden bazıları hakkında düşündüklerimi paylaşayım.
Onur Air ile ismi adeta özdeşleşmiş Şahabettin Bolukçu sessizliğini koruyor. Hepimizin bildiği gibi Şahabettin Bolukçu denildiğinde Onur Air aklımıza gelir. Şimdi o da büyük ihtimalle kendi şirketlerinin başına geçecek.
Onur Air’in demirbaşlarından Mehmet Pekpak. Onun da geleceği belli değil. Şimdi şirket içinde herkes koltuğunu koruma peşinde. Ancak Mehmet Pekpak gibiler deneyimli olsalar bile yeni yönetimde yer alabilecekler mi onu şirketi satın alanlara mihmandarlık yapanların önerileri şekillendirmiş olacak.
Şirkette yeri garanti olan tek kişi var o da Hayrettin Hasançebi. Söylenenler doğru ise ve Mehmet Hasançebi bu şirketin içinde doğrudan ya da dolaylı yer alacaksa Hayrettin Hasançebi’nin Onur Air’de devam etmesi kaçınılmazdır.
Teknik bölümde Şükrü Can’ın yeri garanti diyebilirim. Ondan iyisi de yok piyasada. Her ne kadar adı deve kesilmesiyle anılsa bile ben işini ne kadar severek yaptığını bilirim.
Tabi bunlarla sınırlı değil olacaklar. Kabin hizmetlerinden halkla ilişkilere kadar bir dolu değişiklik olacak.
Genel Müdür Teoman Tosun olarak halen kulislerde konuşuluyor. Mehmet Hasançebi’nin eski arkadaşı. Hemen aklıma Teoman Tosun’un Best Air’deki teknik müdürü Hüsamettin Payat geliyor. Şu anda Onur Air’de yardımcı kaptan. Ne dersiniz Teoman Tosun, Hüsamettin Payat’a görev verir mi?
En büyük sıkıntı uçuş işletmede yaşanacak gibi. Ercan Peksatıcı’nın koltuğu sallanıyor gibi. Neden bunu söylüyorum?
Bu satış sürecinden uçuş işletme tam bir kaos halinde. Bu durum bana gelen mailde aynen şöyle anlatılmış.
“El değiştirmekte olan Onur Air’de herkes asli görevini unutmuş kendi koltuğu peşinde. Pilotlarla Uçuş İşletme arasında iletişim sıfır. Pilotlar sorun ve ihtiyaçları için muhatap bulamıyor. Uçuş işletme pilotları yazı, mail ve sekreterlerle yönetiyor. Tip şefi ve Başpilota telefonla ulaşılamıyor. İnsanlar bir gün A320’den A330’a diğer gün A330’dan A320’ye geçirildiklerini sekreter veya maillerden öğreniyor. Uçuş işletme pilotlarla yüz yüze gelemiyor. Sorulara muhatap olamıyor. Bu sebeple şirkette pilotlarla toplantı diye bir şey yok. Uçuş işletme yeni gelen patron ve yöneticilerle biran önce tanışıp yeni yönetimde de görev almak adına ofislerini bir an bile terk etmiyor. Uçuşa gitmiyor.
Bu arada pilotları canından bezdirmiş diktatörce sertleşmeler, pilotlara karşı sert yaptırımlarla otorite kurma peşinde. Pilotlar yeni yönetim gelir bunlar gider beklentisinden şuan sabrediyor. Eğer bu uçuş işletme değişmez ise Onur Air bu yaz uçaklarını uçuracak pilot bulamayacak. Çok büyük bir grup ayrılmaya hazır. Sadece yeni sahiplerin tutumunu görmek üzere uzatmaları oynuyor.
Uçuşlar, eğitimler, yeni alımlar nasıl gidiyor, azalan uçak sayısından sonra Cidde'de operasyon yapan bir avuç pilot ne yiyor, ne içiyor, nerede yatıyor, nerede dinleniyor bunları merak eden, Cidde'ye giden yönetici yok. Dedik ya herkes ofisine kafayı sokmuş yeni sahipleri kapıda karşılayıp kendini tanıtma, göze girme çabasında. Nerede uçuş emniyeti nerede uçuş işletme yöneticileri. Her şey kendi halinde yürüyor. Allah muhafaza.
Sevgili Ali, satıştan nemalanmak mevkiini yeni kadroda da sürdürmek adına işini gücünü sorumluluklarını ve en önemlisi uçuş operasyonu ve dolayısıyla uçuş emniyetini kendi menfaatlerinin çok gerisine atıyorlar.”
Gerek sivil havacılığın ve gerekse Onur Air yetkililerinin bu maili bir ihbar kabul etmesi gerekir.
Gönül ister ki Onur Air bugünkü durumundan çok daha iyi bir düzeye gelsin.
Yorumlar Tüm Yorumlar (64)