Rusya Ukrayna krizi ile ortaya çıkan hava sahası yasakları sebebiyle birçok ülkenin havayolu şirketi ve dolayısıyla da pilotları etkilendi. Hatırlanacağı üzere krizin hemen başında başta Avrupalı devletler olmak üzere otuz altı ülke, hava sahasını Rusya’ya kapatmış, Rusya da buna karşı aynı hamleyi yapmıştı.
Rusya’nın coğrafi konumunu göz önünde bulundurduğumuzda Avrupalı ve uzak doğulu havayolu şirketleri için tehlike çanlarının çaldığını ve potansiyel bir risk oluşturduklarını söylemek yanlış olmaz. Örneğin Koreli havayolu şirketleri New York-Incheon gibi seferler yüzünden pilotların maksimum mesai saatlerini yükseltmek için girişimlerde bulunmaya hazırlanıyor.
Bunun da sebebi yasalarda belirtildiği üzere iki kaptan pilot ve iki F/O’nun oluşturduğu bir ekibin yalnızca 16 saat uçuşlarına izin verilmesi. Bu ayın başında tecrübe edilen Air Astana uçuşunun ekibi sırf bu sebeple Japonya’da bulunan Narita Havalimanına inmek durumunda kaldı.
Çünkü eski rotayla New York-Incheon uçuşları ortalama 14 saat sürerken Pasifik Okyanusu üzerinden gerçekleştirilen yeni rotada uçuşlar bir veya iki saat daha uzun sürüyor. Şirketler de haliyle kışın artan batı rüzgarlarının önüne geçmek için pilotların görev sürelerini yükseltmeye çalışacak. Yani olan yine personele olacak. Umarım potansiyel bir kaza riski oluşturacak bu duruma izin verilmez.
Hava sahalarının karşılıklı olarak kapalı olması elbette Türk Bayrak taşıyıcıların lehine olan bir durum. Tabi ki bunda ülkemizin Rusya-Ukrayna krizi sırasındaki politik duruşu başlıca etmen. Eğer herhangi bir ülkeden taraf olunsaydı havacılık anlamında bu avantajlı durumu kaybetmiş olurduk. Hatta geçtiğimiz yıl ekim ayında pandemi sırasında yaşadığımız durumdan daha kötü bir çıkmaza girebilirdik. Ancak her geçen gün artan bir ivmeyle yolcu ve kargo sayılarında belirgin bir artış var. Bu da haliyle şirketlerin kâr oranlarına ve dolayısıyla da marka değerlerine yansıyor.
Dünyanın en önde gelen ve batmasının imkânsız olduğu düşünülen Eastern Airlines, Pan America International Airlines, Trans World Airlines, Northwest Airlines, Continental Airlines gibi havayolu şirketlerinin nasıl çalışan problemleri, plansız büyüme stratejileri ve filo seçimleri ile battığını düşünürsek, çıkışa geçen Türk Sivil Havacılığı da doğru planlamalarla yolunda yükselmeye devam ediyor.
Daha çok personel ve uçağa ihtiyaç duyulacağı aşikâr. Bununla birlikte iç pazarda da yolcu sayısının artacağı bir gerçek. İşte bu sebeple yöneticilerin personele her zamankinden daha fazla önem vermesi çok önemli. Körfez ülkeleriyle birlikte yarışa devam ederken, özellikle Avrupalı havayolu şirketlerinin kışı çok sert geçecek gibi.
Serdar BAŞAĞAOĞLU
[email protected]
Yorumlar Tüm Yorumlar (17)