02 Ekim 2023, Pazartesi
Serdar BAŞAĞAOĞLU
Serdar BAŞAĞAOĞLU [email protected]

PROGRAM

Daha çocukluk yaşlarından itibaren planlı programlı hareket etmemiz öğütlenir. Her adımı hesap ederek, bir kuyumcu misali taşları yerine sırasıyla koyarak…

Geçtiğimiz hafta yazdığım üzere İzmir’de düzenlenen TEKNOFEST için yola koyuldum. Zor zahmet basın girişini bularak alana giriş yaptım. Ancak bir türlü basın kartıma erişim sağlayamadım. Basın odası adı verilen yeri bile fotoğraflardan bulmaya çalıştım. Koskoca meydanda o kalabalıkta… 

Basın kartımı almak için bir de orada şansımı denedim. Bana dışarı çıkıp ziyaretçi bölümünden geçerek almam gerektiği belirtildi. Arkadaş madem ziyaretçi bölümünden girecektik neden basın otoparkının dibinden basına giriş sağladınız? Kroki bile etkinliğin başlamasından bir gün sonra kurulan gruptan gönderildi. Çekim vs. yapmak istiyorsunuz, herkesten ayrı bir tantana. Basının giriş yapması gereken yerlere basın alınmıyor. Etkinlik görevlilerine bir yer soruyorum, bana etkinlik bugün başladığı için bilmediğini söylüyor. Uçuş programlarını tırmalaya tırmalaya alıyorsunuz. VIP’ten giriş yapılıp çekim yapılabilir deniliyor, oraya gidince de alamayız deniliyor. Basın odasının en büyük ihtiyacı internette kesinti yaşanıyor. Ve daha niceleri… Böyle bir saçmalıklar silsilesini sanıyorum Türkiye’den başka hiçbir yerde yaşayamam.

Otellerin de tamamının dolu olması ve bu yazdığım saçmalıklar sebebiyle gittiğim gibi gerisi geriye döndüm. Ancak….

Tabi ki orada bulunduğum süreç içerisinde de bazı izlenimlerde bulundum. Örneğin SHGM Genel Müdürü Kemal Yüksek ile DHMİ Genel Müdürü Hüseyin Keskin bir araya geldi. Aradan bir gün geçtikten sonra Hava Trafik Kontrolörü için yazılan talihsiz metin bana acaba orada bu konu mu görüşüldü diye düşündürdü.

Hava Trafik Kontrolörü arkadaşlarım siz, size verilmiş olan hakkınızı arıyorsunuz. Hiçbir kuvvet önünüzde duramaz. İsteyen istediğini söylesin, tehdit etsin! Siz birliğinizi bozmadığınız taktirde başkaları da birliğinize destek vermek için sıraya girecektir.

Geçen haftalarda “Yalnız Taş, Duvar Olmaz” başlıklı yazımdaki bir bölümü tekrar hatırlatmak isterim. Peki nasıl ses çıkarılır? Pilotundan, hava trafik kontrolörlerine, yer hizmetlerinden, kabin memurlarına, teknisyenlerinden harekatçısına kadar her birimde çalışanların ortak bir söylemi olmalı diye düşünüyorum. Bunun için de birlik olunmalı. Yalnız taş, duvar olmaz diye güzel bir atasözümüz vardır. Artık gerisini de siz düşünün.

Çalışma şartlarınızın ağırlığını, aldığınız sorumluluğun yükünü gayet iyi bilen biri olarak sizleri sonuna kadar destekliyorum.

KİBİR

İyi bir yöneticide olması gereken en önemli özelliklerin başında mükemmel bir iletişim, empati yeteneği, güvenilir ve tutarlı olması, şeffaflık, motivasyon becerisi, değişime ve eleştiriye açık olması, adaletli olması, örnek davranışlar sergilemesi ve en önemlisi de ekip ruhuna göre hareket edebilmesi gelir.

Şimdiki çoğu yöneticiye bakıyoruz almış başını bir kibir, bir azamet… Sanırsınız küçük dağları o yaratmış. Arkadaş, sen de etten kemikten bir insan, karşındaki de. Neyinle böbürleniyorsun. Hangi hak sana karşındakini hor görmeni sağlar. Hep söylüyorum. Bu şirketlerin asıl sahipleri bizleriz. Sizler o koltuklarda gelip geçicisiniz. Nasıl o makamlarda oturduğunuzu tartışmayacağım ama o koltuklarda oturmanızın sebebi iş yapasınız diye, unutmayın!

Koltuk deyince, İstanbul Havalimanı’nda ve İstanbul Sabiha Gökçen’de önemli değişimler oldu. Kadri Samsunlu yerine Selahattin Bilgen getirildi. Sabiha Gökçen Havalimanı’nda da Berk Albayrak görevinden alındı. Demek ki hiç kimse çivi çakmıyormuş o koltuklara…

Hava yolu şirketlerinde de aynı şekilde… Hiç kimse kalıcı değil. O sebeple tepe yöneticiler her an gidecekmiş gibi düşünerek, empati yaparak hareket ederlerse, gönüllerde taht kurar, güzel güzel anılırlar. Aksi durumlarda ne olduğunu zaten biliyoruz. Yine de tecrübe etmek isteyen olursa, önden buyursun…

PEGASUS

Pegasus Hava Yolları, Cumhuriyet’imizin 100. yılında 100.uçağı Mustafa Kemal Atatürk imzalı Cumhuriyet’i teslim aldı. Tüm zorluklara ve engellere rağmen filosunu büyütmeye devam eden şirket, Sabiha Gökçen’deki iki pistle birlikte daha da iyi pozisyona gelecek, tabi ki birileri müsaade ederse. Müsaade ederse dedim çünkü, ikinci pistin yapımı zaten çok uzadı, bir de altı aylık eski pistin onarımında da aynı şekilde bir gecikme yaşatılırsa yine anlamsız olacak. Türkiye’de yalnızca bir tek havayolu veya havalimanının var olduğu düşünülmesin. Pegasus da Türkiye ekonomisi ve istihdamı için en önemli şirketlerden biri. Sabiha Gökçen de İstanbul için çok önemli bir meydan. Çıkar hesapları umarım yapılmaz!

SİNOP HAVALİMANI

Sinop Havalimanı’nda halen ulaşım sorunu çözülemedi. Özellikle yaz operasyonları sırasında büyük problemler yaşandı. Havalimanı – şehir merkezi hattında toplu taşımaya dair bir şey yok. Dışarıdan gelen taksilerin yolcu alınmasına müsaade edilmiyor. Mevcut olan taksiler yetersiz. Beş taksiyle B737 yolcusu taşınmaya çalışılıyor.

Mevcut taksilerde mecburen tam gaz şehir merkezine gidiyor, yine tam gaz havalimanına dönüyor. Yollarda sürat, havalimanı içinde sürat, ters yönlerden girişler… Hem yolcular hem de diğer sürücüler ve yayalar risk altında.

Kaldı ki Sinop, turizmin yanında aynı zamanda öğrenci şehri de. Öğrenci taksiye binmek istemeyebilir. Gayet normal. Neden insanlar yürümek zorunda bırakılıyor anlamak mümkün değil. Belediye otobüsü, özel şirket veya dolmuşlara uçak saatlerinde müsaade edilebilir. İnsanlara hizmet etmek için makam sahibi olanlar, insanların işkence çekmesini izliyor. Hakikaten anlamak mümkün değil.

TC-ZÜL

Öncelikle daha önce Filenin Sultanları için eleştirdiğim Türk Hava Yolları’na yaptıkları jestten dolayı teşekkür ederim.

Ancak…

Yapılan hatalar çok ki… Kimi densizler Ahmet Bolat sevicisi diye lakap bile takmışlar. Bire kendini bilmezler, sizden daha çok eleştirip, sizlere daha çok katkıda bulunduğumun bile farkında değilsiniz.

Gelelim Zulme…

Hepinizin bildiği üzere Sinopluyum. Kuş uçsa haberim olur. Ama bizzat yaşadığım şeyleri kaleme almak daha doğru.

Vakti zamanında Prof.Dr. Ahmet Bolat ile bile sert bir diyaloğa girmiş, olayı ispatlaması halinde kalemi bırakacağıma söz vermiştim.

Ancak yanındakiler düzeltme yapmış olacak ki bazı şeylerden vazgeçildi.

Sinop uçağı geç kalkışından dolayı pazar günü de NOTAM’a takıldı. Uçak daha yoldayken Samsun’a divert edeceği belliydi. Havalimanı personeli canla başla çalışırken, ne hikmetse konuya açıklık getirmesi gereken İstanbul herşeyden bi haber.

Arkadaş, planlamamı yapmışım varış noktamda aracım bekler. Lounge girişimi satın almışım, kullanamamışım. Herşeyi sil baştan planlamak ne kadar yorucu bir bileseniz!

Sizin plansızlıklarınız ve anında müdahale kabiliyetsizliğiniz yolculara dokunuyor.

Ama artık yeter… 

Şimdi size bir soru! Aranızdan kim bazı sebeplerle şahsi hesabına para topluyor ?

Bugüne kadar sustuysam birşeylerin değişmesini beklememden dolayı!

Haaa değişmiyorsa, biz birlik olur değişimin önünü de açarız. Merak buyurmayın!

Planlı, programlı hareket etmek, çalışmak veya hizmet sağlamak başarıyı garanti eder!

 

SERDAR BAŞAĞAOĞLU

[email protected]

PROGRAM

Yorumlar

dört bacak ~ 1 yıl önce
bizdeki festivalde de birkaç ofis çalışanı eğlenecek diye araç giriş çıkışını çileye döndürdüler. çok lazımdı(!) millet canından bezmiş uçuşa gidip gelirken bir de ekip aracı bile içeri giremez hale gelmiş.

Yanıtla

Kalan karakter 1000
vatandaş ~ 1 yıl önce
hayatımda sinop ilimizi hiç görmedim ama orayla ilgili yazıda yaşar demiş ki “ Dışarıdan gelen taksilerin yolcu alınmasına müsaade edilmiyor. “ vay arkadaş bu taksiciler ne adamlarmis! istanbul’da UBER i kıstırır doverler üstüne über i ülkeden kovdururlar. İGA da taksi denetimi yaptırırilir ki başkası yolcu almasın. şimdi de küçük bir ilimizde bu haber! bu mafyavari hareketlerden ne zaman kurtulacağız, medeni insanlar gibi yaşamaya istemek çok mu? bu arada istanbul daki taksilerin çoğu o kadar bakımsız ve pis ki afedersin hayvan bağlasan durmaz ama biz bunlarla sözde parası olana hizmet veriyoruz, o kadar yerli ve turist biniyor ayıptır!

Yanıtla

Kalan karakter 1000
Kaleminize sağlık ~ 1 yıl önce
Hava trafik kontrollerini köşenize taşıdığınız teşekkür ederim

Yanıtla

Kalan karakter 1000
Farkındalar ~ 1 yıl önce
Biliyorlar, ancak kabul etmek ölüm gibi bir şey onlar için. Bu yüzden asla mesleki itibarımızı bize vermeyecekler, biz alacağız.

Yanıtla

Kalan karakter 1000
Ekip Otoparki ~ 1 yıl önce
Zaten yetmeyen park yerini bir de zaten calismayan birileri festival yapsin diye kapatmak nasil bir hainliktir.

Yanıtla

Kalan karakter 1000
Jhk ~ 1 yıl önce
Cok onemli biri diye tanitilan kerem bursin adli zirtapoz geliyomus bugun. Insan bunun mailini atarken utanir yahu.
Bak ~ 1 yıl önce
Madem bu kadar Atatürkcüsün Pegasus neden işçi haklarıyla ilgili çalışmal isteyen herkesi neden kapının önüne koyuyorsun. Patronluk çokmu vazgeçilmez. Bak Allahın sopası yok ki diye bir laf var . Bu iki üç oldu. Akıllan biraz.

Yanıtla

Kalan karakter 1000

Yorum Gönder

Kalan karakter 1000