Sabiha Gökçen AHL olabilir mi?

İstanbul’da yapımı devam etmekte olan üçüncü havalimanı 2018 yılının 29 Ekim’inde hizmete hazır hale getirilmeye çalışılırken, Sabiha Gökçen Havalimanı da ikinci pisti ile genişleme sürecine hazırlanıyor.

Sabiha Gökçen Havalimanı yeni CEO’su Ersel Göral geçen hafta basının karşısına çıktı. Tam da beklediğim gibi açıklama yaptı. Oturarak müşteri gelmediğini izah etti aslında. Yenilikler yapacaksınız, müşterinin ayağına gideceksiniz, yolcunun kolay ulaşımını sağlayacaksınız ki havalimanı cazip olsun.

İkinci pist çalışması ile birlikte iç hat projesini de olumlu buluyorum. Sabiha Gökçen Havalimanı CEO’su üçüncü havalimanını iyi analiz etmiş ki ulaşım zorluğundan Sabiha Gökçen Havalimanı’nın tercih sebebi olacağını söylüyor.

İlk etapta söyledikleri doğru. Üçüncü havalimanı şehre çok uzak olmakla birlikte ulaşım alanında da önemli bir handikaba sahip. Sabiha Gökçen bu handikabı iyi değerlendirirse Atatürk Havalimanı’ndan zorunlu olarak ayrılmak zorunda kalan şirketlerin yeni gözdesi olabilir.

Sabiha Gökçen Havalimanı’nda sık sık pist çökmesi meydana geliyor ve pist sık sık onarım için kapatılıyor. Buna rağmen önemli bir yolcu potansiyeline sahip. Dolayısıyla yeni pist ile daha da efektif kullanılacak diye düşünüyorum.

Ersal Göral, Sabiha Gökçen Havalimanı’ndan uzun uçuşların başlayabileceğini de söylemiş. Geç bile kalındı. THY buradan çoktan uçuş koymalı idi. Ama maalesef bizim genimizde saplantı var. Bir yere takılıp orada kalıyoruz. Aynı şeyi Esenboğa için de söyledim. O kadar çok hat açılıp kapatılıyor ki, THY kendi rezervasyonlarının hangi bölgelerden yapıldığına bakarak bile yolcu profili çıkartabilirdi. Buna göre de uzun uçuş planına ek olarak Sabiha Gökçen Havalimanını da ekleyebilirdi.

THY ancak özel şirketlerin uçtuğu yere uçup Türkiye içinde rekabeti seçti. Oysa bir bayrak taşıyıcı olarak büyük şirketlerle rekabet etmeli. Şimdi Pegasus Havayolları’nın okyanus ötesi uçma şansı olsun ve diyelim ki Sabiha Gökçen Havalimanı’ndan Amerika’ya uçuş başlasın, THY aynı gün oradan Amerika’ya uçuş başlatmazsa bende bu işi hiç yapmadım.

Demem o ki Sabiha Gökçen olması gerektiği kadar ilgi görmedi. Lakin gelecekte bir Atatürk Havalimanı olma şansı var. Hem coğrafik konumu hem ulaşım durumu hem de iyi yönetilerek. Şu bir gerçek ki üçüncü havalimanı oturana kadar Sabiha Gökçen Havalimanı önemli bir görev üstlenecek. Üstelik olumsuz hava koşullarında, kar, sis, don gibi durumlarda üçüncü havalimanında ne tür aksaklıklar çıkacak henüz net değil. Bu konuda çok sıkıntı çekileceğini düşünüyorum.

Üçüncü Havalimanı önemli yeniliklerle geliyor.

Geçen hafta yine üçüncü havalimanında idik. Gerçekten bir havacılık mabedi yükseliyor. Bir yandan devasa bir inşaat diğer yandan her geçen dakika azalan süre. Bana kalırsa bu gibi dev projelere süre konulup projeyi sıkıştırmamak gerekir. Zira planlamanın bile maharet istediği dev yapının 2018 Ekim ayında hizmete alınması bile bir mucize.

Edindiğim bilgiye göre 2018 ilk yarısından sonra üçüncü havalimanına taşınmalar başlayacak. Bu taşınmalar Ekim ayına kadar sürecek. Kimse zannetmesin ki 29 Ekim günü “hooop taşındık” gibi bir şey olmayacak.

Geçen hafta bakan Ahmet Arslan’ın ziyareti sırasında yapılan robot şov üçüncü havalimanının artılarından bir başka deyişle reklam araçlarından biri olacak. İki ayrı robot olacak. Birisi check-in yapacak diğeri yük taşıyacak. Robot bilet check-in yapmanın yanında size kapıya kadar da eşlik edecek. Şaka gibi…

Tabi sorunlar da ortaya çıkmaya başladı. Üçüncü havalimanının pir pistinin yapımında sorun var. Pist zemini oldukça sorunlu. Yapımcı ve işletmeci firma haklı olarak süre uzatımı istedi. Bakalım ne tür cevap alacak.

Öte yandan yine ısrarla söylüyorum. Üçüncü havalimanına giden yolların tabelası çok yetersiz. Okunamayacak kadar küçük. Yollar değişmiş ama maalesef gurur kaynağı olarak sunulan bu projeye ulaşmak için navigasyon bile yetersiz kalıyor.

Söylediğimiz gibi üçüncü havalimanı düzen oturtana kadar Sabiha Gökçen önemli bir avantaj yakalayacak.

Bu arada İGA, TAV’dan sürekli transfer yapıyor. Astronomik rakamlarla insanlar transfer ediliyor. Buradan bir kez daha söylüyorum. Ayağınıza kurşun sıkmayın. AHL kapanınca zaten o personel sizin olacak. Boşu boşuna paraları çöpe atmayın.