SHGM İÇİN TARİHİ DÖNÜŞÜM ZAMANI...
Hiç kimse alınmasın gücenmesin ama bugünkü SHGM, geçmişte SHGM'nin ne olduğunu bilmeyenlere, SHGM'yi bir otorite olarak bilmeyenlere, bugün geldiğimiz noktada eleştirilerin odak noktası haline gelmesine rağmen üniversitelerde ders olarak okunacak gelişme kaydetmiştir.
Malum Devlet Denetleme Kurulu Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü ile ilgili bir rapor yayınladı. Taktir etmek gerekir ki SHGM bu düzeye gelmiştir. DDK'nın bile dikkatini çekme başarısını göstermiştir.
Şimdi isterseniz geçmişe bir göz atalım.
Ulaştırma Bakanlığı'nın bir katına hapsolmuş bir birim halinden müstakil bir genel müdürlüğe getirilmiş bir kurumdan bahsediyoruz.
Gar Gazinosu'nda Safiye Aylaların, Müzeyyen Senarların sesinin yankılandığı, farelerin cirit attığı bir kurumdan bahsediyoruz.
Kağıt, kalem alamayacak, daktiloya şerit alamayacak, oturmaya sandalyesi olmayan bir kurumdan bahsediyoruz.
Isınmaya kömürü olmayan, duvarlarının boyasızlıktan küflenmiş her tarafı dökülen bir kurumdan bahsediyoruz.
Türk Hava Yolları gibi siyasi gücü arkasına almış bir devin gölgesinde hapsolmuş bir kurumdan bahsediyoruz.
Siyasilerin bolca adam yerleştirip arka bahçeleri gibi görmedikleri ve bu sebeple de sahipsiz kalmış bir kurumdan bahsediyoruz.
Maddi ve manevi imkansızlıktan dolayı sektörün elinde oyuncak olmuş bir kurumdan bahsediyoruz.
Herkesin elini kolunu sallayarak, şirket temsilcilerinin SHGM odalarında cirit attığı, istediği dosyaya baktığı bir kurumdan bahsediyoruz.
Kim bunları inkar edebilir. Yüzlerce yaşanmış olayları sayabilirim burada. Ama geçmişe dönmenin ne bir anlamı var ne de bir faydası vardır. Ama geçmişten örnek alıp geleceği planlamak her zaman faydalı olabilir.
Bu örnekleri çoğaltmak mümkün. Geçmiş dönemde yukarıda sebeplerinden birkaç tanesini saydığım nedenlerden dolayı bugünkü başarıyı yakalayamamış olsalar bile tüm yöneticilerin hakkını teslim etmek gerekir diye düşünüyorum.
Gelelim en çok konuşulan döneme.
2003 yılında Ulaştırma Bakanlığı koltuğuna oturan Binali Yıldırım bir irade beyanı ortaya koydu. İşte başarının odak noktası orasıdır.
Havacılık sektörü bu irade ile Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü denen bir otorite olduğu gerçeği ile yüz yüze geldi.
Devlet Denetleme Kurulu raporunun özet kısmında Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü başarısız gösterilmiyor. Aksine başarılı gösteriliyor ve bu başarının artması için tavsiyeler sunuluyor.
Hepimizin üzerinde ısrarla durduğu kalifiye personele ihtiyaca dikkat çekiyor. Sektörle sektörü denetleyen arasındaki ücret dengesizliğine dikkat çekiyor.
2005 yılında çıkartılan 5431 sayılı yasanın Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü'nün kendi gelirlerini sağlayan bir kurum halinde dönüşmesine rağmen bu gelirleri Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü'nün gelişmesi için harcanamadığı bir gerçekten bahsediyor. "Kazanırken sorun yok harcarken bana soracaksın" mantığından vazgeçilmesini istiyor DDK raporu.
Uzun yazmayı pek sevmem. Sektörümüzde uzun yazının can sıktığını da bilirim.
Özetle şunu söylemek istiyorum.
İlgili ilgisiz herkesin, bilen bilmeyen tüm kişilerin eleştirisini alma başarısını gösteren Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü'ne yeni ivme kazandıracak atılım ve açılımların yeniden gözden geçirilmesi gerekmektedir. Geçen haftaki yazımda da bahsetmiştim. Türkiye bugün dünyanın bilmem kaçıncı ekonomisine sahip ülkesi olarak övünüyorsa bu alandaki neşteri derinleştirmeli.
Sivil Havacılık Genel Müdürü Dr. Ali Arıduru'nun yükselttiği çıtayı daha da yukarı çıkarmak için Bilal Ekşi'ye çok büyük destek verilmesi gerektiği inancındayım. Ali Arıduru bunları bireysel çalışmaları yanında Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü'ndeki birkaç güvendiği ekiple gerçekleştirdi.
Bilal Ekşi'nin kendi A takımını kurması için belki de tüm yöneticileri değiştirmesi için, gerekirse tıpkı kendisi gibi özel sektörden personel alabilmesi için, SHGM bütçesini kullanabilmesi için gerekirse yasada düzenleme yaparak olanak sağlanmalı. Kapalı kapılar ardında iş çevirenler SHGM'den uzaklaştırılmalıdır. Her dönemde gizemli bir şekilde ortalarda dolaşan kendi varlığını önemli hale getirmek için kapıkulu gibi davrananlarla değil mertçe çalışanlarla bu yolda başarı sağlanabilir.
Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım ve atayacak olduğu bakan yardımcısının 2023 hedefine uygun şekilde göreve geldiği günden bugüne kadar vermiş olduğu desteği daha da ileri götürerek sürdürmelidir.
Devlet Denetleme Kurulu'nun raporunda da belirtildiği gibi özel sektöre mutlaka sahip çıkılmalıdır. Genel Havacılığın gelişmesi için bu dönemde daha çok çaba harcanmalıdır. Kazanılacak başarılar için SHGM sadece kendi bildiğini değil, yapılacak çalışmalar için sektörün her kanadı ile görüş alış-verişi içinde yenilikler hazırlanmalıdır.
Havacılığımızın daha ileri gidebilmesi için gerekirse bir havacılık çalıştayı bile düzenlenebilir. Bu çalıştaya, üniversitelerden sivil toplum örgütlerine, havayolu şirketlerinden MRO şirketlerine, handling şirketlerinden catering şirketlerine,temsil gözetim firmalarından havalimanı işletmecilerine, genel havacılıktan sportif havacılığa, balon işletmelerinden uçuş okullarına kadar herkes davet edilmeli. Bütün bunlar olumlu olumsuz tüm görüşlere tu-ka demeden bakabilecekse yapılmalıdır.
Sektörümüzü birbirinin kuyusunu kazma hastalığından kurtaracak bu adımlar atılmalı. Hatta bunun için 7 Aralık Dünya Sivil Havacılık Günü uygun bir gün olabilir.
Havacılığımız adına yarınların güzel olması dileğiyle...
Yorumlar