Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’nün hazırladığı taslak düzenlemeye göre uçuş personeline temel yaşam desteği eğitiminin yanı sıra doğum eğitimi ve havacılık psikolojisi eğitimi de verilebilecek.
Kabin Memurları Sağlık Bakanlığı Bünyesine Alınmak İçin mi Hazırlandırılıyor?
Kokpitte bulunan eski bir doktorun, hasta yolcuya müdahalesi ya da ilaç verme yetkisi dahi bulunmazken, kabin memuru nasıl olurda doğum gerçekleştirebilir? Bugüne kadar yaşanmış kaç vaka var ki böyle bir eğitime gerek duyuldu?
Sağlığa yönelik bu denli bir eğitimin zorunlu hale getirilecek olması insanın aklına ister istemez kabin memurlarının, sağlık birimleri için hazırlandırıldığı fikrini getiriyor.
Daha önce de üzerinde durduğum bir başka konu ise uçaklara polis yerine sağlık personeli bulundurulmasıydı.
Olası bir durumda asıl müdahale edebilecek kişiler, bu işin eğitimini, üniversitelerde uygulamalı ve teorik olarak almış kişiler olmalı. Aksi halde tıp fakültelerine ve ebelik yüksekokullarına ne gerek var?
Sendikaya Tepki
Bu hafta çıkan bir dedikodu da şirketin %55 maaşa sendikayı razı ettiği oldu. Ayrıca pilotlarında Hava-Sen’e doğru tepki geçişi yapacakları da kulaktan kulağa yayılmaya başladı. Günler haftalar geçiyor halen THY yönetimi ile Hava-İş bir sonuca varamadı. Herkesin önünü görebilmesi için ivedi olarak iyi ya da kötü bir karar alınması şart.
Alman havayolu şirketi Lufthansa, başta istihdamı koruyarak, pilotlara ödeyeceği 2020 maaş artışlarını Ocak 2021 yapılacağını açıklayarak %90 oranında maaş ödemeye devam ediyor. Bunu Lufthansa yapabiliyorsa Türk Hava Yolları hayli hayli yapabilir...
Personelde Huzur Kalmadı!
İçinde bulunulan belirsizlik ortamında, pilotundan kabin memuruna, yer hizmetlerinden teknik personeline kadar kiminle konuşsam herkes huzurlarının kaçtığını söylüyor. Özellikle kokpitte herkes diken üstünde... Çünkü, yönetimin işten çıkarmalar İçin liste oluşturduğu düşünülüyor.
Yayınlanan genelge ile yabancı pilotların işten çıkartılmasının önü açıldı. Doğru bir hamle. Bunun örnekleri tüm dünyada mevcut. Önde gelen havayolu şirketleri gerek kokpitten ve gerekse kabinden Türk personeli çoktan çıkarttı bile.
Milli bayrak taşıyıcısı Türk Hava Yolları’da bu bağlamda yabancılarla yollarını ayırması yerinde bir karar olacaktır.
Üst Yönetim Yavaşlamayı Görmüyor mu?
Belirsizlik, insanlar üzerinde aşırı derecede olumsuz etkiler getirerek, bireylerde kaygı, güvensizlik ve depresif durumlarla birlikte öfke patlamalarına sebep olan bir olgudur. Yaşanan bu öfke patlamalarında birey, gerek kendisine ve gerekse de çevresine zarar verir.
Aidiyet duygusunu belirsizlik ortamında kaybeden personel, işine de bu bağlamda adapte olamıyor. Bu yüzdende işlerin bir çoğu yavaşlıyor. Ayrıca aidiyet duygusunu kaybeden personelin kafasıda maddi problemlerle yoğunlaşıyor.
Merak ettiğim konu şu; bu ortamda yaşanabilecek bir kaza kırımda, sorumluluğu kim üstelenecek?
Melhame-i Kübra
Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün Melhame-i Kübra (Çok büyük ve Kanlı Savaş) olarak tanımladığı ve 1683 Viyana kuşatması ile başlayan geri çekilmenin durdurulduğu, 1921 yılında gerçekleşen Sakarya Meydan Muharebesi’nin yıl dönümünde, bize zaferi müjdeleyen kahramanlarımızı, rahmet, minnet ve saygıyla anıyorum.
Serdar BAŞAĞAOĞLU
Yorumlar Tüm Yorumlar (65)