Sizi gidi çakma gazeteciler…

Askerler 30 Ağustos’ta Anıtkabir’de ziyaret sırasında aranıyor.

Emniyet Atatürk’ü fotoğraflardan siliyor…

Hava sahamızda millet cirit atıyor…

Ama her şey yolunda diyen bir güruh.

Çakma haberciler!
Susuyor! Hava sahası kapandı öyle mi?
Sizi gidi algıcılar.

Yahu kardeşim, görmüyor musunuz uçuş verilerini?

ATC arkadaşlarınıza bir sorun, İsrail uçakları Türk hava sahasında vızır vızır dolaşmıyor mu?

Hayalet modunda uçmuyorlar mı?

Ama yok!

Olanı biteni yazmak yerine, üç maymunu oynuyorlar.

Sizi gidi çakma gazeteciler…

Sizi gidi gölgesinden korkanlar!

Uçuş kodu verip görsellerini paylaşabilenlere selam olsun.

Gelelim Türk Hava Yolları’na…

Şirket uçuyor maşallah, Ahmet Bolat gayet iyi yönetiyor.
Ama alt kadrolara inince tablo değişiyor.

Yıllardır aynı koltuklarda oturan, hiç kıpırdamayan, adeta mobilyaya dönüşmüş yöneticiler var.

Silahlı kuvvetlerde bile bir rotasyon vardır.

Komutan belli bir süre görev yapar, sonra başka bölgeye gönderilir ki yeni şeyler katsın.
Ama THY’de herkes koltuğuna yapışmış, kalkmıyor.

Ana gelir kaynağı nedir THY’nin?
Armut mu satıyor?
Yok!
Yolcu kardeşim, yolcu!
Ama kimse yolcunun değer gördüğünü söyleyemiyor.

Bakın TC-JRC kuşuna…
TK970 uçuşu…
Ekran yok, şarj yeri yok, koltuklar ekonomiden bozma…
Yemek desen vasat. Planet sistemi çalışmıyor.
Ücret peki? 17 bin!
Sonra bakıyorsun bilet fiyatı 15 bine düşmüş.
Hadi buyur buradan yak!

Bir başka mesele: satış ofisleri.
Koskoca bayrak taşıyıcı havayolu, ama ofislerde in cin top oynuyor.
Otomatik kontuarlar çalışmıyor.
Personel yok.
Fotoğraf olmasa inanmazsınız!
Part time mı çalışıyor çalışanlarınız?
Uçuş saatinden bir saat önce gel, sonra kaybol…
Böyle mi yönetilir?